"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elif Şiir Sayfası

17 Aralık 2017, Pazar
Sizden gelen şiirler. Editör: Abdil Yıldırım - [email protected]

Nurs’un güzel turnaları

Gür solukla dile geldi,

Bülbül gibi güle geldi,

Aşkla bizim ele geldi,

Nurs’un güzel turnaları.

 

Tevhittendir  nağmeleri,

Mest ediyor gönülleri,

Kevserden şirin dilleri,

Nurs’un güzel turnaları.

 

Rahmet deryaları taştı, 

Gönüllere nurlar saçtı,

Ufkumuzda çicek açtı,

Nurs’un güzel turnaları.

 

Yükseldikçe yükseldiniz,

Küfrün bağrını deldiniz,

Hoş ve sefalar geldiniz,

Nurs’un güzel turnaları.

 

Bir ömür yollara verdi,

Yüce dağlarda güverdi,

Nurla muradına erdi,

Nurs’un güzel turnaları.

 

Gözyaşı onunla dindi,

Onlar ile rahmet indi,

Bütün insanlık sevindi,

Nurs’un güzel turnaları.

 

Gül uzattı kara kışta,

Umut verdi her uçuşta,

Yol aldı durdu yokuşta,

Nurs’un güzel turnaları.

 

Selam verdi çam dağına,

Kondular güller bağına,

Müjde sundu nur çağına,

Nurs’un güzel turnalari

 

Aşık ihvani seslendi,

İman nuruyla beslendi,

Vuslat aşkıyla hislendi,

Nurs’un güzel turnaları

AŞIK İHVANİ

***

Düşlere dalar geceler

 

Oturmuşum deniz kenarında

Karalama defterine dönmüş bank

Binlerce sihirli söz

Coşar yüreğim heyecanla

Kıymıklar takılır elime

 

Martılar denize dalıp çıkar

Çığlık çığlıga kalabalık

Sandalcılar balık satar

Yolcular çığrış bağrış

Balıkçılar çığrış bağrış

 

Zaman gecenin koynunda ilerler

İskele dolup boşalır

Vapur düdükleri böler sessizliği

Gökyüzü siyaha bürünür

Mavi sihirini kaybeder

 

Deniz feneri yansır iskeleye

Gözbebeklerimde yakomazlar büyür

Her vapur yanaştığında

Maviler sallanır

Çocukluğum sallanır hatıralarda

 

Ne çabuk büyümüşüz

Kırkından sonra ikinci bahar diyorlar

Baharlar mı yaşlanır, biz mi?

Zaman geceyi ıslıklar

İskele hayalet şehir

 

Günü bitiren umutlar

Çalkalanır denizde

kala kalırız liman, ben

Ve arkadaşlarım sokak kedileri

Düşlere dalar gece gizemiyle...

CEMAL KARSAVAN

***

Yâ Rabbi

 

Ey Osmanlı kalk da bak halimize,

Düşman olduk bizler birbirimize.

Artık hacet yok başka bir söze,

Bunlar bir musibet, dersler var bize.

 

Düşmüş birbirine Âlem-i İslam,

Burada baş aktör Yahudi haham.

Çaresiz şekilde seyreder avam,

Kalpleri kapladı üzüntü, evham.

 

Pergi perişandır masum Müslüman,

Birkaç dessas, hain zevk alır bundan.

Ey Müslüman kardeş uyuma uyan,

Ancak bu fitneye son verir duan.

 

Ayıramaz beşer al ile moru,

Cevabını bekler çok girift soru.

Beraber yanıyor yaş ile kuru,

Ayaklar altında beşer onuru.

 

Filistin’de akar Müslüman kanı,

Caniler katletti çokça insanı.

Biz böyle yaşadık bir çok zamanı,

Elem verir bize zulmün her anı.

 

Her kemale mâni bu nefret dili,

Herkes terk edince bu menfi hali,

O zaman sarmalar rahmetin eli.

O zaman çekilir adavet yeli.

 

Ümit var olalım bitecek ah vah,

Yakındır kardeşim o nurlu sabah.

Çiçekler açacak bir gün inşallah,

İslam düşmanları diyecek eyvah.

 

Ey Allah’ım! Sensin rahmet sahibi,

Bilirsin, mustarip âlemin kalbi.

Ağlıyor Müslüman; genç, yaşlı, sabi,

Son bulsun bu vahşet, bu hal Yâ Rabbi!

İLİMDAR KAYA

***

N’olur Sultanım öpeyim

Kalmadı tende mecalim,

Senin vasfınla hünkârım.

Müsaade et eşiğinden, 

N’olur Sultanım öpeyim.

 

Kapında el pençe duran,

Ben kapında bir köleyim.

Eğer cânan can isterse,

Emret Sultanım öleyim.

 

Elestü bezmi’nde gördüm,

Senin sevginle kül oldum.

Kanım, etim, azmim, ruhum,

Senin aşkınla yoğruldum.

 

Kapından kovulsam bile,

Gidemem ya Resulullah.

Senin aşkından başka şey,

Bilemem ya Resulullah.

 

Eğer nurun olmasaydı, 

Âlem olurdu pür zâlam.

Semalar hep parçalanır,

Firaka düşerdi tamam.

 

Enin enin inleyerek,

Semalar dolardı âlam.

Firakistana dönerdi

Zerreler ederdi, nalan.

 

Her taraf nevbahar oldu, 

Kudumunla senin, ?lem.

Senin yolunda seyretmek, 

Olamaz başka bir çarem .

 

Seni bir an uzak benden,

Eylemesin n’olur Rabbim.

Sen ki sultanlar sultanı,

Ben ki, kapında bir abdim.

 

Kalbimin her deprenişi, 

Senin sevginle devreder. 

Hüceyrâtım cuşâ gelir,

Ne gam kalır, ne de keder.

 

Melekût ve rûhaniyat,

Olurdu hepsi dîvâne.

Yaratılmazdı hiç felek,

Kalırdı esma bîgane.

 

Cuşâ geldi her zerratım.

Aşkınla devvare döndü.

Senin yolunda sarf olsun,

Ne varsa Ömer’in ömrü.

ÖMER ÖRTLEK

Okunma Sayısı: 907
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı