Yeni Asya Destanı

Hakikat sendedir irfan sendedir,

Her daim yüzün ak Yeni Asyam,

Saadete kavuşturacak liman sendedir,

Mukaddes kutlu dâvân Hak Yeni Asyam.

 

Aziz Üstadımın haykıran sesi,

Cesaret kalkanısın dağıttın ye’si,

Bu ahirzamanda huzur bestesi,

Beklenen şafaksın ey Yeni Asyam.

 

Göklere yükselir senin yüce bayrağın,

Burçlardan inmez bu ulu sancağın,

Rahmet ikliminde Nur’dur kaynağın,

Kevserden ırmaksın ey Yeni Asyam.

 

Nadana haine ilhada karşı,

Uhuvvet dâvâsında muhabbet marşı,

İhlâsla kucaklar kardaş kardaşı,

Bir ahdı misaksın ey Yeni Asyam.

 

Sende bulur arayanlar huzuru,

Sensin haykıran Risale-i Nuru,

Zulme karşı adaletin zuhuru,

Hileden uzaksın ey Yeni Asyam.

 

Kutlu dâvân var hep dilimin ucunda,

Gece gündüz okuyorum başucumda,

Mutluluk yıldızı parlar senin burcunda,

Tubadan bir yapraksın Yeni Asyam.

 

Beraberliğimiz sürecek sonsuza kadar,

Nurlar’ın kaynağında çağlayan pınar,

Ey zulme karşı daima şahlanan çınar,

Bir inayet-i haksın Yeni Asyam.

 

Demir kıratın alnındadır bu mühür,

Sıratı müstakimsin âleme duyur,

Müslüman Demokratlar hep seni okur,

Dâvâma götüren Buraksın Yeni Asyam.

 

Hakkın destanı hakikatin gür sesi,

Seninle yırtılacak zulüm perdesi,

Cesaretin hayran bırakır herkesi,

Zalime tokmaksın ey Yeni Asyam.

 

Bin yaşa hizmet dolu nice yıllara,

Mevlâm nusret versin tüm Nurlulara,

Uzun ömürler versin de Kutlulara,

Nurlu bir ırmaksın ey Yeni Asyam.

 

Seni susturan zalimler utansın,

Sen mazlûmların ellerinden tutansın,

Asya’da Yeni Asya’sız talih utansın

Herşeye elyaksın sen Yeni Asyam.

 

Zorbalara asla boyun eğmedin,

Menfaat uğruna asla küçülmedin,

Haklı dâvânı haykırdın, yılmadın,

Güneş gibi parlaksın sen Yeni Asyam.

 

Kur’ân ölçüleri sende hakimdir,

Yüz binlerce tiraj senin hakkındır,

Zafer inananların elbette yakındır,

Destanlara taksın ey Yeni Asyam.

 

Sayfalar bulaşmadı günaha,

Satırların çağrı oldu felâha,

Saadet ufkuna Nurlu sabaha,

Nurdan bir oymaksın ey Yeni Asyam.

 

Asya’nın bahtının miftahı oldun,

Pırıl pırıl semamızın mahı oldun,

Saadet asrının felâhı oldun,

Pırıl pırıl berraksın sen Yeni Asyam.

 

Aşk ile şevk ile yazdı bu destanı,

49. yılında dalgalanıyor bayrağı,

Sensin Bab-ı Alinin tek kahramanı,

Haksın Hakikatsin sen Yeni Asyam..

Hanefi Örnek

***

Bismillah

Bismillah her hayrın başıdır,

Hak’tan gelen baş tacıdır,

İman, teslim, tevekkül,

Olmazsa, her anın gözyaşıdır.

 

Bizim de niyetimiz hayırdır,

Allah sabredenlerin yârıdır,

Şevk ve şükür hem fikir,

Bilene artık akıl kârıdır.

 

Hem madem ömür kısadır,

Gayretin, elindeki âsâdır,

Bildinse aczi, bildinse Kadr’i,

Gayrısı, bir yığın tasadır. 

 

O, Hakim, Kerim ve Müdebbir,

Sen de al artık bir tedbir,

Kazanca güvenip, gidene üzülme,

Veren de, alan da O. O Muktedir.

Hakan Bayten

 

***

Görürsünki sevkiyat var

Güzel şeyler ile çirkin, bir arada dünyada,

Aynı pazarda satılır, tezgâhlarda yan yana,

Gönderilmişsin dünyaya, imtihandır aldanma,

Görürsün ki sevkiyat var, kimse burada kalmıyor.

 

Aman güvenme nefsine, şer güçlerden emir alır,

Böyle devam eder ise, günahlar sırtında kalır, 

Kendini ilme verirsen, senden cehaleti alır,

Sabah akşam sevkiyat var, kimse burada kalmıyor.

 

Yaradan koymuş hükmünü, ölüm tebdil-i mekân,

Unutmaki takipdesin, bir nefeslik zaman,

Kıyamet vaktine kadar devam eder imtihan,

Bilirsinki sevkiyat var, kimse burada kalmıyor.

 

Bütün zerreler emir alır, öylece çalışırlar,

Hakikatı anlamayıp, şirke düşen insanlar,

Herkes ektiğini biçer, kaybedenle kazananlar,

Her gün onlarca sevkiyat, kimse burada kalmıyor.

İHSAN YILDIRIM

***

Kaldır kafanı bak

Kaldır kafanı bak yanında durur,

Çağa mesaj olan Risale-i Nur,

Bir çok insan onu okur, okutur,

O ülkeyi fitne, tahripten korur.

 

Çok ihtiyaç vardı o gün Nurlar’a,

Güneş oldu Nur bu karanlık asra,

Planlar bozuldu o andan sonra,

Nokta-i istinat Müslümanlara.

 

Her dönem başka maraz hükmeder,

Çare oldu Nurdan farklı bir eser,

Böylece sahile çıkmıştır beşer,

Nurlar’a vermiş bu görevi kader. 

 

Kur’ân’dan süzüldü altı bin sayfa,

Bir anda yayıldı Nurlar etrafa,

Bu işe şaşırdı çok bedbaht kafa,

Dünyada kök saldı dört bir tarafa.

 

Çağın Mevlânâ’sı Said-i Nursî,

Hazreti Hasan’dan soy şeceresi,

Soru sormaz, cevap verir kendisi,

Peygamberden almış idi bu dersi.

 

Bu âlemde iman, Kur’ân uğruna,

Cehennemde yanmak basit iş ona,

Bu şekilde meydan okur cihana,

Nurlar hayat verdi birçok insana.

 

Birbirinden üstün değil hiçbiri,

Ama her eserin farklıdır yeri,

Çokça önemseriz biz Zübeyir’i,

O Nur dâvâsının bir mefahiri.

 

Nurun muhatabı gördü o nefsi,

Ümide çevirdi Nurlar yeisi,

Takdire şayandı mücadelesi,

Müceddid bağının o son meyvesi.

 

Risale-i Nur’da tarz, usûl farklı,

İkna eder duygu, kalp ile aklı,

Haz verir insana, dili çok tatlı,

Çünkü bu eserler Kur’ân’ın malı.

 

Engel olsalar da bu nurlu yola,

Bir medrese oldu çok ev nurlarla,

Hıfz eder bizi ve hizmeti Mevlâ,

Sonuçsuz kaldı her sinsi plan, belâ.

 

Risale-i Nur bir Kur’ân Okulu,

Okumaya dâvet eder her kulu.

İntihab etmiştir kolay bir yolu,

Bu ülke ona birçok şey borçlu. 

 

Bismillahla başlar sözler ilk söze,

İhlâsı önemser ders verir bize,

Küfre bir şamardır her söz, vecize,

Nurlar bir şamardır şeytan densize.

 

Çok cazip teklifler ile maaşı,

Kabul etmez, diktir her zaman başı,

O gün suskun kaldı birçok adaşı,

Hiç taviz olmadı Süfyan’a karşı.

 

İttihad-ı İslâm Nur’un emeli,

Herkesi kucaklar şu anki dili,

Uygun olmasa da bizlerin hali,

Hazırlıyor buna Nur istikbali

İlimdar KAYA