"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elif Şiir Sayfası

08 Nisan 2018, Pazar
Sizden gelen şiirler. Editör: Abdil Yıldırım - [email protected]

Rabbim

Rabbim Senden isteğim,

Rıza ve tecellîndir.

Lütfuna mazhar olup,

Sana kurbiyetimdir.

 

Cismanî lezzet olan,

Ekl-ü şürb ve nikâhı.

Ben, Seni istiyorum,

İsteyene ver onları.

 

Ruhum, kalbim, cesedim,

Sana kulluk etmektir.

Senden razı oldum demen,

Bana en büyük bir Cennettir.

 

Seni sevmem, razı olman,

Bitmeyen bir lütuftur.

Başka şeylerle uğraşmak,

Ne büyük bir kusurdur.

 

Susamış gonca gibi,

Kalbimi açtım Sana.

Ne olur yüce Rabbim,

Rızanı ver bana.

 

Senin rızan olunca,

Cehennem de yakamaz.

Gözlerini çevirip,

Bir lâhzada bakamaz.

 

Rızanı ve lütfunu,

İstiyorum ver bana.

Neye razı olduysan,

İşlerim kana kana.

 

Kalbimin hüceyrâtı,

Senin aşkınla yanar.

Tecellinle tutuşur,

Senin sevginle coşar.

 

Muhabbetin olmasa,

Doyar mıyım İlâhî.

Sana olan imanı,

Soyar mıyım İlâhî.

 

Cennette iki tad var,

Rü’yetullah birisi.

Cismanî lezzet ise,

Hem olur ikincisi.

 

Başka bir arzum yoktur,

Seni görmek isterim.

Sana gitmeyen yollar,

Cennet olsa ne edeyim.

 

Uyurum rüyamdasın,

Uyanıkken hep Sensin.

Muhabbetin olmazsa,

Yaşamam ben Sensiz.

 

Âlemlere bakarak,

Seni her yerde gördüm.

Yarattığın şeylerde,

Baktım hep Seni övdüm.

 

İnsan-ı suğra olan,

Bedenime dönünce.

Binbir ismini okudum,

Varlığını görünce.

 

Ben ki bir çekirdeğim,

Âlem ise şecere.

Her çiceğin ucunda,

Açılıyor pencere.

 

Ve fî külli şey’in âyetün,

Tedüllü âlâ ennehu vahidun.

Her varlığın üstünde,

Yazıyordu mektubun.

 

Okumaya çalıştım,

Birazcık da okudum.

Senin o varlığını,

Bilirim yudum yudum.

 

Nereye baktım ise,

Bin bir ismin saykalı.

Senin isimlerinle,

Yaratıklar boyalı.

 

Hepsi de bir ağızdan,

Lâ ilâhe illallah.

Sahibimiz odur der,

Olamaz başkası vallah.

 

O hem Ahed, Samed’dir,

Bizlere de şâhiddir.

Nemiz var nemiz yoksa,

Yüce Rab’dendir.

Muhammed Örtlek

***

Uzak dur

Seni sen edecek dostuna yönel

Seni senden eden dosttan uzak dur

İki değil birdir kurtaracak el

Seni senden eden dosttan uzak dur

 

İyi gününde var kötü de uzak

Sinsice yaklaşıp kurar çok tuzak

Gel iyice düşün hele iyi bak

Seni senden eden dosttan uzak dur

 

Sadece kendine yontarak keser

Yazın sıcağında poyrazca eser

Biraz bulutlansa havaya küser

Seni senden eden dosttan uzak dur

 

Karıştırma gerçek ile bir sirki

Elbette bir olmaz aslanla tilki

Gerçek dost değildir öylesi bil ki

Seni senden eden dosttan uzak dur

 

Ümidim gel yapış Hakk’a dört elle

Kayıp olmayasın birazcık selle

Sen düşersen vurur o da bir sille

Seni senden eden dosttan uzak dur

 

CEYHUNÎ yürü sen yürüyen ile

Ayıbını görse bürüyen ile

Seçme vefasızı düşersin dile

Seni senden eden dosttan uzak dur

Mustafa Avcu (CEYHUNÎ)

***

Batıla ses veren çanları bilirim

Dalâleti dağıtıp zehrini kusan,

İrfandan nasipsiz nadanları bilirim,

Cehennemi görürsün yüzünde okusan,

İnkâr çamuruna batanları bilirim.

 

Lenin’in heykeline elpençe duran,

Ezeli düşmana güvercinler uçuran,

Kudurdukça hep vuran, vurdukça kuduran,

Batıla ses veren bu çanları bilirim.

 

Ar namus yok olmuş alnında kara leke, 

Deyyuslar yürürken sokakta seke seke,

Bu sürüye uymuyor inatçı teke,

Namusunu ele satanları bilirim.

 

Kahpe hainleri gözlerinden tanırım,

Maskeli makyajlı yüzlerinden tanırım,

Gerçeği çarpıtan sözlerinden tanırım,

Yeşil zemindeki çıyanları bilirim.

 

Vahşi canavarlara rahmet okuyan,

Yılanlar gibi her dem zehir akıtan,

Düşmanlarla bir olup Yurduma çatan,

Moskova’da dönen oyunları bilirim.

 

Bu aziz milleti kalbinden vuran,

Kur’ân kurslarına kalleşçe kilit vuran,

Tevhid saltanatı ezanları susturan,

Din düşmanı sağır sultanı bilirim.

AŞIK İHVANÎ

***

Güneşin ışığı Cennet’ten

Gelen geçen hanında konaklayanlar durmaz,

Kalbe sokma masiva’yı’ çünkü sana yar olmaz. 

Serap’tan ibarettir, kumlara dalga vurmaz,

Her insan misafirdir, burada fazla kalmaz.

 

Ey memur-u musahhar ateşpare-i güneş, 

Gönderirsin nur’ları,bedava, hemde beleş,

Hararetinle pişer, bil Umum meyvelerimiz,

Ancak sen bir sebepsin, bunu yapan, Rabbimiz.

 

Mühürlerin aşikâr sineklerde, feleklerde,

Arıların balları derman olmuş her derde. 

Sızlar günahlı kalpler, gecede, seherlerde,

Her şey Senin eserin, hem eder Sana secde.

 

Nice küçük kullar gezer ayak altında,

Kibir ile yürüyenin, Allah katında;

Tevazu ile eğ başını, çiğnemeyesin,

Hangisi daha muteberdir, sen bilemezsin.

İHSAN YILDIRIM

 

Okunma Sayısı: 935
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı