DOST DÜŞMAN BELLİ DEĞİL
Anlaşılmaz bir hal var bu zamanda
Dost düşmana, düşman dosta karıştı
Değişiyor hemen herkes bir anda
Dost düşmana, düşman dosta karıştı
Bozuldu belli ki hepten genimiz
Her tarafa dönüyor hep dilimiz
Tutsak bile boş kalıyor elimiz
Dost düşmana, düşman dosta karıştı
Arkası olmuyor söylenen sözün
İzahı hayli zor utanmaz yüzün
Hakikati yoktur gerçekte özün
Dost düşmana, düşman dosta karıştı
Toplumu kuşatır acı bir sancı
İyiye rağbet yok, yanlış baş tacı
Halimiz ortada acımı acı
Dost düşmana, düşman dosta karıştı
Anlatsan, söylesen, desen nafile
Dönüp te vuruyor seni hep hile
Yanlışlar yapılır hep bile bile
Dost düşmana, düşman dosta karıştı
NADİR’İM yanlışla yoksa da aran
Hayata hükmeder böyle bir devran
Saygılar, sevgiler yıkıldığı an
Dost düşmana, düşman dosta karıştı
Nadir NAZİK
***
NEDİR BU TELÂŞ
Yaşadığın ömür bitti, bitecek,
Senedin varmı ki, yarını görecek.
Tükenip gidiyor, hayat dediğin,
İşte budur kardeş, bilemediğin
Bülbülden bîhaber, nice gül solmuş,
Kırmızıya, sarıya, beyaza bakmaz.
İmanı korumak hayli zor olmuş,
Kor ateş misali elde tutulmaz.
Ene sana verilmiş, bilesin diye,
Tanıyasın Rabbini; yoksa ki niye..?
Varırsan üstüne vesvesen şişer,
Sabır kuvvetini alır ve gider.
Oysa ki terakki edesin diye,
Verilmiş o duygu, telâşın niye..?
İHSAN YILDIRIM
***
BİR DİLEĞİM VAR...
Gerçi nev bahardır neşelen denir,
Gül açsın yüzlerde kan deli aksın,
Hayattan zevk alıp köşelen denir,
Aydınlık her sabah tan seli aksın.
**
Ağaçlar pür çiçek salkım saçaktır,
Dünya renk cümbüşü gönül koçaktır,
Aşıklar göz süzer tenha kaçaktır,
Havada bir meltem hoş yeli aksın.
**
Kış göçü toplamış eyvallah demiş,
Can yeni mevsime maşallah demiş,
Barış ve huzura inşallah demiş,
Zulmetler son bulsun Nur ışık çaksın.
**
Hoş görü sevgiyi rehber eylesek,
Toy düğünler kurup kanber eylesek,
Her yanda rayihâ anber eylesek,
İnsan bir birine sevdalı baksın.
**
Bunaldı nice kul feryat figandır,
Saraylı pek haşin zalim bir handır,
Her ocakta yangın zahir bürhandır,
Rabbim her tirana kelepçe taksın.
**
USLU hak ve hukuk gelir mi acep,
Adalet baş tacı birinci talep,
Hayatlar bal tatlı dolsun lebalep,
Fikirler hür olsun, Hak ışık yaksın.
Z. Güngör USLU
***
MAHPUSHANE
Burada kapılar erken çarpar yüzüne
Göremezsin akşamın nâzenin batışını
“Sabah ola” der çekilirsin köşene
İşitirsin gayri kalbinin atışını
Burada “kuşlar ötmez” dersin duymazsın
Esen rüzgârdır yârenin, yoldaşın
Bitmez gecen, sen boşuna beklersin
Yalnızsındır tek başına kalabalıklar arasında
Gök gürlemiş, şimşek çakmış neyine
Sen dışarda neler olur bilmezsin
Güz peşinden yaz gelirmiş derler ya
Senin için fark eder mi, burdasın.
“Ne haldesin” dersin kendi kendine
Lâl kesilir, cevap vermez yüreğin
Konuşursun yine kendin kendine
Yakar geçer ıztırabın, ateşin
Er meydanın burda, insan tanırsın
Eşin, dostun, yârin kimmiş bilirsin
İki satır mektubundur ümidin
Esirgenir o da, bekler durursun
Burda zaman namert olur, beklersin
Dört duvarın arasında mahpussun
Bastırırsın duyguların, yüreğin
Sicim olur gözyaşların, ağlarsın...
ALİ CÜNEYT EREN