(9. Risale-i Nur Gençlik Kongresi “İslâm Kardeşliği ve Dünya Barışı” temalı Şiir yarışması birincisi)
Barış projesi
Kin bir hicran yarası,
Dindir vicdanın ziyası,
İttihattır nur-u hüda,
İhtilâf küfrün karası.
İttifakla sarılalım,
Husûmete darılalım,
Hased zehir, nifak kanser,
Uhuvvete biz varalım.
Zaman bize ahir zaman,
Küfür, nifak vermez aman,
Bin bir tehlike var iken,
Nasıl masum kalır insan.
Bir savaşki, ölüm kalım,
Dünyaya aldanmayalım,
Fani geçici bir meta,
Şeytanlara kanmayalım.
İslâm yurdu alev alev,
Hakk’a kul olmaktır görev,
Seferberlik halindeyiz,
Allah için buğzedip sev.
Zulüm herşeyi savurdu,
Perişan eyledi yurdu,
Kardeşliğin temeline,
Düşman silâhıyla vurdu.
Cehalet en büyük düşman,
İhtilâfta büyük hüsran,
Hırsa bulanan kişiler,
Her iki âlemde pişman.
Deccal kâfir, süfyan zalim,
Her yanda büyük mezalim,
Haksız yere asıldılar,
Masum mazlûm olan âlim.
Nifak sarınca cihanı,
Bozdu din ile vicdanı,
Hayvanlardan daha beter,
Vahşileştirdi insanı.
Birbiriyle boğuşanlar,
Husûmetle dövüşenler,
Düşmanlara yardım eder,
Kinle haddini aşanlar.
Rabbin sözüne dön artık,
Kendi özüne dön artık,
Bu esaretten kurtulup,
Hevayı nefse bin artık.
Kurtuluşun birliktedir,
Saadet beraberliktedir,
Kin kâr-ı akıl değil,
Mutluluk iyiliktedir.
Husûmete kine karşı,
Sevgidir ruhların arşı,
Hak, adalet, hukuk ile,
Gelir dünyanın barışı.
Kardeşliğin anahtarı,
Budur saadet medarı,
Muhabbete fedai ol,
Odur cihan bahtiyarı.
Olsun fazilet yarışı,
Dosta ve düşmana karşı,
Dört el ile koruyalım,
Budur dünyanın barışı,
Asya’nın nur miftahı,
Avrupa’nın tek felâhı,
Kardeşlik ile gelir,
Dünyanın kutlu sabahı.
Faziletle yarışalım,
Kin dağlarını aşalım,
Engin bir merhamet ile,
Nur yolunda buluşalım.
Zulüm cihanı sarınca,
Feryatlar arşa varınca,
Dört elle sarıl Kur’ân’a,
Hep karınca kararınca.
Adavet insanı bozar,
Harap eder azar azar,
İman ihlâsın yok ise,
Padişah olsan ne yazar.
Hürriyet iman ziyası,
Ahlâktır Hakk’ın dâvâsı,
Hak, hukuk, adaletle olur
Yeni dünyanın inşası.
İmandır barış şifresi,
Marifet vicdan bestesi,
Nur-u hüda ile çıkar,
Kardeşliğin gerçek sesi.
Hakikatin en gür sesi,
Dağıtır her bir yeisi,
Hakikatle mayalanır,
Kutlu barış projesi.
Kübra ÖRNEK
***
Yeni Asya geçidi
Kavisli yolların, düze çıkan geçidi
Nurlu çilenin, yegâne inleyen çilekeşi
Onurlu duruşun sahih vechesini,
Nakşedip, sergileyendir Yeni Asya
Tul’i emeller gömülsün mâzi zeminine,
Tûti kuşları çekilsinler inlerine,
İman yürekli gencin hakperest sesine,
Tercümandır, müşâhittir Yeni Asya
Kalbimdeki acı, kurşun yarası gibi
Gözümde tüllenir hakikatin resmi
Mahşer-i vicdanın sağduyulu sesi
Asyanın altın miftahı Yeni Asya
Çelikten duvarları, dolgun sesiyle eriten
Çoraklaşmış gönülleri heyecana getiren
Olgunlaşmış vicdanları bâki tomurcuklarını,
Göğsünde saklayıp, çatlatandır Yeni Asya
Biz yaşlanmış asrın, gençlik cemreli neferleriyiz
Bir elimizde Rabbâni lâlelerimiz
Diğer elimizde Muhammedî güllerimiz
Hakikat vitaminli toprakdır Yeni Asya...
A. LATİF BOZDAĞOĞLU (NÂFİZÎ)
***
Yıkık aşiyân...
Desem söz tesirsiz sussam can acır,
Yüreğim bin pare gönül perişan,
Halk desen duyarsız tende kan acır,
Yanan şu bağrıma köz vurur nişan.
Bahar geldi derler bağımda kış var,
Nâ ehil baş olmuş lehte alkış var,
Hep öfkeli nazar kem bakış var,
Nefsin gayesi zevk dünya ile şan.
Yoksula bakan yok fakir yüz soğuk,
Hatipler lâl olmuş fikir yüz soğuk,
İlme itibar yok tabir yüz soğuk,
Bülbüller âh eyler yıkık aşiyan.
Gülün boynu bükük gülistan hârâp,
Umut Kâf Dağı’nda pek uzak serâp,
Ruh tenden sıyrılır ten olur turâp,
Han olsan ne yazar er olur sultan.
Gözlerde yaş dolu bulut olmuşuz,
Canlı bir cenaze tabut olmuşuz,
Sanma ki bir çare umut olmuşuz,
Yolun kaderi bu yüce bir ferman.
Uslu bu âlemde rahat yok derler,
Kimisi aç gezer kimi tok derler,
Ecelin bir andır vurur ok derler,
Hak rızası gaye yoldaşın iman.
Z. Güngör USLU
***
Ya Habiballah (asm)
Gönüller sevdanla yanıp tutuşmuş,
Sevgiyi, muhabbeti sende bulmuş,
Yollara revan olup bimecal kalmış
Ay yüzlüm, kâinat sevginle kurulmuş
Işığa pervane olan kelebek misali,
Gül cemaline aşık, kavuşma visali,
Ravzan’a varıp gönlüce sevmeli,
Ateş-i suzanla kül olup yanmalı,
Sen haktan bize bir nursun,
Dertlere dâvâ kalplere sursun,
Sen ki baştan sona huzursun
Kalplere şifa nurun âlâ nursun,
Söz sözlerin sözü, özün özü,
Sevdana gönüllere düşen közü,
Görmez ise seni bu dünya gözü,
Bari şefaatinle ak eyle şu yüzü,
Ey bahtımızın nurlu güneşi,
İnsanlık susamış seni arıyor,
Aşığın püryan olmuş sinesi,
Yollara düşmüş Cebel-i Uhud’da arıyor
Gönlüm Ravzanda hasretinle uyandı,
Tutuşup, sevdanla püryan olup yandı,
Bülbül hasretle güle ötüşüp kandı,
Salât selâm olsun Ey Yüce Nebi (asm)