"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Esma’ül Hüsna yolculuğu

12 Ekim 2014, Pazar 00:01
Hayallerle savaşmak değil işimiz. Gerçeğin yüzünü bulup çıkarmak. Peki, “Esma’ül Hüsna yolculuğunun” neresindeyiz?

İnsana, Yaradan’ı incelikleriyle algılayıp, derinden derine düşünmek düşer. Varlıkların en seçkiniydi insan. Kâinatın sonsuz kudret sahibini araya uzanmış, ötelere dosdoğru bir yolculuk taşımıştı asrın insanı. Varlık, aramak istediklerini Mevlâ’sında buldu. Varlık dile uygun olanı, düşünmek istediklerini ve sözü almak istedi sahibinden. İlhamlar, nedensellik art arda dizildikçe Yaratıcı ’ya olan bağlılık, öte yanda ise yoğun öğrenilmiş bir istek gerçeği yaşandı.
Belli ki teselliyi Allah’ın engin isimleriyle yakalamaya çalıştı. Çalıştı da insan için paha biçilmez mutlak manalar gizlendi Allah isimlerinin bekasında. 
Hayallerle savaşmak değil işimiz. Gerçeğin yüzünü bulup çıkarmak. Peki, “Esma’ül Hüsna yolculuğunun” neresindeyiz? Bildiklerim yeter mi bilmem. Sözün doğrusunu itiraf edecek olursam Allah’ı isimleriyle tanıyıp buldum. Yaratılış hikâyemin evveline tutunan ilk şahit, Âdem’e (as) ilk kez isimlerin bildirilmesiydi. Hiçlikten kopup gelen insan ”Hâlık” ismiyle tanışıklık yaşadıktan sonra varlığa büründü. Demem o ki ilk sesleniş, ilk hitap orada vuku buldu.
Yusuf’u (as) dipsiz kuyulardan, karanlığın soğuk kucağından çekip alan “Ya Aziz” nidası değil miydi?  Peki ya İbrahim’i (as) ateşin tam orta yerinde yangının eşiğinden kaldıran yine O’na gizliden gizliye yapılan içten çağrılardı elbet.
Görünen ve görünmeyenin esrarını elinde tutan kudretli Sultan’a tutunmakla başlamalıydı bu arayış yolculuğuna. Yolculuk demişken kalbî ve ruhî hayatımızı körleştirmeyen bir gerçekten bahsediyoruz. Uzakları yakın eyleyen, düşüncelerimizdeki o siyah perdeyi çeken ve ışığını üzerimize ısrarla bırakanı anıyoruz gücümüz yettiği kadar. Konunun özünü ve sözü Yaratıcı’nın kaleme dokunmasıyla almaya çalıştık. Yüreklere tanımanın ısrarı vurdukça, varlığımıza bakıp onun varlığını görür olduk.
   Neler neler dillendi de düşünce dünyamızda! İnsana bilmediklerini öğreten bir ezeli güce ihtiyacımız şekillendi. Unutmayalım, her insan Yaratıcı’nın bir lâfzı. Alnına mühürlenen fıtrî gerçeği unutur gibi olma. Sen yoktun. Allah seni yoklukta var etti. Sen bilmedin. Sana bilmek istediklerini bilginin hamurundan üfleyip yoluna bıraktı. Geceyi sana, gündüzü sana yazdı. Bütün bunlar yaşanırken, insana nihaî bir gerçek tutunuverdi. Zatına yar olmak. 
   Allah isimlerinin müstesna bir ismi kelimelere dokundu mu yarım kalan heceler tamamlanır da insan için silinmez bir cümle düşer kader yazgısına. Hayatın vurgusu kalbe işlendi mi öylece insan Rabbini eksiksiz, perdesiz arayıp bulabildi. Rabbim değdi mi çaresizliğin kör ellerine ortada karamsarlığı çağıracak hiçbir söz kalmaz. Sessiz çığlıklar, yitirilmiş hayaller onun güzide isimleriyle teselliyi bulur. Rabbim yanık canlara ümit kokuları bırak. Her cümlenin başına ortasına sonuna bir lâfzını yerleştirmek için elini elimizin üzerinde hissettir. Dokun ya Allah, ”Karanlığın orta yerinde unutulmuşların meclisine”.
      Yakınlığını bırak bize
      Unutulmadığımızı hatırlat bize…
 Gözlerimi kapamadım tefekkür dünyama nam salan ışığa. İdrakımın son hududunu kullandığımda anlamıştım Allah’ı düşünmek için karar verdiğimi. Benliğim noktadan varlığa düşünce sonsuzluğa çekilen her düşüncede onunla iç içe kaldığımı bilerek yaşamaya çalıştığı mı anladım bu kez. Dileyelim, geçit vermeyen hayatın derin sularına mahkûm olmamayı dileyelim. Ve tekrar düşünelim Yaradan’ı. Bu kez kelimeleri terk ederek… Sessiz sakin…

Emine Alkış

Okunma Sayısı: 1084
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı