"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hangi sınav daha önemli?

25 Ocak 2015, Pazar
İnsan hayatında bazı dönemler ve bazı süreçler oldukça önemlidir. İşte bu önemli dönüm noktalarından biri de biz gençler açısından üniversiteye giriş sınavı.

Sınava sayılı günler kaldı. Herkes sınav atmosferinde… Artan deneme sınavları, yetiştiremediğimiz konulardaki yapılan ek dersler ve çalışma saatlerimizdeki artışlar… 

Bu hızlı tempo içerisinde zamanın ne kadar çabuk geçtiği konusunda sanırım hem fikiriz. Fakat zamanın iyi kullanılması son derece önemli. Zira bu tempo beraberinde kaygı ve yeisi getiriyor. Bize düşen ise; fiilî duâmızı yapıp, teslim olarak tevekkül etmek. Çevremizdeki insanların olumsuz söylemlerini ve baskılarını hayatımızı etkilemesine müsaade etmeden en doğrusu neyse elimizden geldiğince yapma gayretinde olmak. Tabi ben sizlere YGS hakkında bilgi verecek ve bir uzman gibi tavsiyelerde bulunacak değilim. Benim asıl değinmek istediğim şey, insan hayatı açısından daha önemli olan bir hadise. Bilhassa dünya hayatı açısından önem arz eden bu tarz durumları nasıl ahirete bir yatırım vesilesi olarak değerlendirebiliriz, onu anlamaya çalışmak ve öncelikle kendi nefsime hitap etmek. Arzu eden genç kardeşlerim de hissedar olabilirler tabi.

Ey Nefsim! Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin de dediği gibi “Hem madem ömür kısadır. Hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur. Hem madem hayat-ı ebediye burada kazanılacaktır.” Öyleyse en mühim sınava ne kadar hazırsın?

Dünya meşgaleleri ile bu kadar yoğun bir şekilde uğraşırken, Azrail (as) gelip de “sınav süresi bitti, şimdi kazandığın bölümüne yerleşme vaktin geldi” diyeceğini ne kadar düşünüyor, bunun için ne kadar gayret gösteriyorsun? İşte asıl mesele bu. Asıl mesele imanı kazanmak veya kaybetmek. 

Ne durumdayız biliyor musunuz?

Bir üniversite sınavına giderken, at gözlüklerimizi takıp, biz de aynı o koşum atları gibi en fazla bir metre önümüzü görebiliyoruz; fakat kafamızı kaldırıp baktığımızda ömrümüzün en güzel yılları olan gençliğimizin, elimizden uçup gittiğini göremiyor. En güzel ibadetin bu yaşlarda yapılacağını unutuyoruz, ya da bize unutturuluyor. 

Sadece biz mi? Çevremizdeki insanlar da… En yakın bildiğimiz ailemiz farkında olmadan: “Hadi oğlum, hadi kızım dersine otur. Sen yorulma ders çalış, ben işleri yaparım.” diyerek bizim ders çalışmamamız için gösterdiği hassasiyeti, asıl sınavımıza yani âhiret sınavına hazırlanmamız için gösteriyor mu? Bunu bir düşünmek lâzım. Belki sabah namazında uykumuz bölünmesin diye bize kıyamayan anne-babamız, dershane ve okul vaktinde hasta bile olsak vaktinde kaldırıp; hatta bazı zaman zorla da olsa bizi dershaneye gönderdikleri olmuyor mu? Bu durumun sorgulanması gerekmiyor mu artık?

Sınava hazırlanmayalım demiyorum. Sadece dünyayı kazanmak için, ebedî hayatımızı kazanmak için de bir sınavda olduğumuzu unutmayalım, onun için de çalışalım diyorum.

Belki de âhiret sınavına çalışmamız, dünya sınavlarını da kazanmamıza vesile olacaktır. 

İsmail UYAN

Okunma Sayısı: 874
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı