"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İkra ve Risale-i Nur

18 Ocak 2015, Pazar
Günümüz toplumunun en büyük hastalıklarından birisi de okuyamama.

Hâlbuki İlâhî emir diyor ki; “Oku! Yaratan Rabb’inin adıyla oku.” İşte bugünkü yazımızda bu İlâhî emir çerçevesinde oku emrini anlamaya çalışacağız. 

Okumak bir farz mıdır?

Evet farzdır. Bir mü’minin okuyamama gibi bir bahanesi olamaz, zira fıtratı okuma üzerine kurulu; ancak fıtratlarımızı bozduğumuz vakit okumak da zorlaşıyor. Öte yandan diyebiliriz ki; okuma ve ibadet iç içedir. Zira fıtrat zaten ibadetsizlikle bozulur. Zübeyir Gündüzalp’in de ifade ettiği gibi; bütün tehlike okuyamamaktan çıkıyor. Onun için; “okuyamamaktan kork!”

Peki, okurken kıstasım ne olmalıdır? Yani her önüme geleni mi okumalıyım?

Kıstasımız: “Rabbinin adı ile oku” emrine bağlı olarak, Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin şu ifadelerinden de yola çıkarak okumalıyız: “Hem madem ömür kısadır. Hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur. Hem madem hayat-ı ebediye burada kazanılacaktır.” Öyleyse bu kısa ömürde Rabbimizi tanıyabileceğimiz, lüzumlu vazifelerimize katkı sağlayacak şeyleri okumak ve elbette ebedî hayatı kazandıracak okumalar yapmak gerekmektedir. Bu sebeple bu kısa zamanda faydalı okumalara daha geniş yer açmalıyız. Zira insanoğlu okumalarında, dünyanın ahiretin bir tarlası olduğunu aklına getirerek, ahirete dair yatırımlarına kuvvet vermelidir. Hem okumak acz, fakr ve kusuru bilmenin yoludur. Acz, fakr ve kusurunu bilen ise bir Kadîr-i Mutlakın dergâhına iltica eder. İşte bu da İlâhî emrin nihaî neticesi olur.

“Oku” emrine bağlı olarak ilk okunacak şeyin Kur’ân-ı Kerîm olduğu hepimizce malûm. Bir sonraki okumamız ise elbette Kur’ân’ı anlamamızı sağlayacak tefsir kitapları olmalıdır. Bu noktada ise; bu hayatî ve ebedî ihtiyacımızı, asrımızın fehmine uygun bir tarzda karşılayan Risale-i Nur Külliyatıdır. Zira insanoğlunun en büyük meselesi, imanı kazanmak veya kaybetmektir. Bediüzzaman Hazretlerinin de ifade ettiği üzere; “Kat’î ve çok tecrübelerle anlaşılmış ki, imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkiki yapmanın en kısa ve en kolay yolu Risale-i Nur’dadır. Evet, onbeş sene yerine, onbeş haftada Risale-i Nur o yolu kestirir, iman-ı hakikîye îsal eder.” (Kastamonu Lâhikası) Bu sebeple dem ve damarlarımıza işleyinceye kadar İlâhî emre uyarak Risale-i Nurları aşkla ve şevkle okumalıyız.

İşte bunu keşfetmiş olan üniversiteli Nur Talebeleri büyük bir gayret ve iştiyakla Risale-i Nur okumuşlar ve neşir hizmetinde aktif bulunmuşlardır. Tarihçe-i Hayat’ın muhtelif yerlerinde isimleri zikredilen İstanbul ve Ankara Üniversitesi Nur Talebeleri buna en büyük delildir. Günümüzde de üniversitelerin muhtelif fakülte ve bölümlerinde okuyan gençler tatillerini sefa ve hevesat içinde geçirmek yerine, Risale-i Nur okuma programları ile ihya etme gayretindedirler.

Bozok Üniversitesi’nin farklı bölümlerinde okuyan genç kardeşlerimiz de tatillerini bu amaç doğrultusunda geçirmek için K. Maraş’a Risale-i Nur Okuma Programına geldiler. Bir hafta boyunca Nurlarla meşgul olarak ebedî hayatın kapısını aralamaya çalıştılar. Risale-i Nur okuma programlarının önemli yanlarından birisi de; birçok kişiyi bir araya getirerek uhuvvet ve tesanüdü inşa edip, maddeci hayat anlayışından uzaklaştırarak Asr-ı Saadet anlayışını günümüze taşımasıdır. Yozgat’taki değerli ağabeylerimizle bir vesile ile tanışmış ve bir gönül bağımız olmuştu. Bu okuma programı vesilesiyle bu kez de genç kardeşlerimizle dostluklarımız oluştu. Birlikte olduğumuz süre içerisinde bu genç kardeşlerimizle Said olmayı konuştuk. Temennimiz o ki; Üstad Hazretlerinin ifade ettiği ‘Genç Said’lerden olmayı Rabbim cümlemize nasip etsin. 

Mustafa USTA / [email protected]

Okunma Sayısı: 1983
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı