"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İktisadı düstur edinebilmek

19 Kasım 2017, Pazar
Dünyaya geliş gayemiz, Rabbimizin emir ve istekleri doğrultusunda yaşamak, yani Kur’ân ve sünneti rehber edinmektir. Hayatımızın her anında buna muhtacız ve mecburuz. Bununla beraber, her insanın en çok arzu ettiği şey meşrû dairede harama girmeden helâl kazanç sağlamak ve kimseye muhtaç olmadan rahat bir şekilde hayatını sürdürebilmektir.

Dinimizin mühim emirlerinden biri de, israftan kaçınmak ve iktisatlı yaşamaktır. “Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz” âyeti iktisadı emrediyor. 

İktisat: Lügat manasıyla tutumluluk gereğinden fazla veya az harcamaktan kaçınma anlamlarına gelmektedir. Dünya hayatının cazibesi ihtiyaçlarımızı daha da çoğaltmış zamanımızın en büyük hastalığı haline getirmiştir. Dünyevîleşmek yani, güzel ve rahat yaşamak adına bütün vaktimizi onları temin etmek için harcıyoruz. Bitmek bilmeyen emellerimiz ve arzularımız peşinde koşturuyoruz. Bunları elde etmeye ömür de yetmiyor, ihtiyaçta bitmiyor. 

Üstad Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur’un Lem’alar adlı eserinde, “İktisad eden, maişetçe aile belâsını çekmez” mealinde hadîs-i şerifi sırrıyla: “İktisad eden, maişetçe aile zahmet ve meşakkatini çok çekmez. Evet, iktisad, kat’î bir sebeb-i bereket ve medar-ı hüsn-ü maişet olduğuna o kadar kat’î deliller var ki, hadd ü hesaba gelmez. (…) Evet, iktisad etmeyen, zillete ve manen dilenciliğe ve sefalete düşmeye namzeddir. Bu zamanda israfata medar olacak para, çok pahalıdır. Mukabilinde bazan haysiyet, namus rüşvet alınıyor. Bazan mukaddesat-ı diniye mukabil alınıyor, sonra menhus bir para veriliyor” buyurarak insanın bilhassa ehl-i imanın düştüğü bu kötü durumlara dikkatleri çekiyor. Bu vahim durumlara düşmemek için mutlaka Risale-i Nur’un sunduğu ölçüler içerisinde davranmak gerekiyor.

Üstad Bediüzzaman, Kastamonu Lâhikası adlı eserinde israfata ve iktisadsızlığa sebebiyet veren dünyevîleşme tehlikesine şöylece dikkatleri çekmektedir: Bu asrın bir hâssası şudur ki; hayat-ı dünyevîyeyi, hayat-ı bâkiyeye bilerek tercih ettiriyor. Yani kırılacak bir cam parçasını, bâki elmaslara bildiği halde tercih etmek bir düstur hükmüne geçmiş. Bu asır, o damar-ı insanîyi o derece şırınga etmiş ki; küçük bir ihtiyaç ve âdi bir zarar-ı dünyevî yüzünden elmas gibi umûr-u diniyeyi terk eder. Evet, insaniyetin yaşamak damarı ve hıfz-ı hayat cihazı, bu asırda israfat ile ve iktisadsızlık ve kanaatsızlık ve hırs yüzünden bereketin kalkmasıyla ve fakr u zaruret-i maişet ziyadeleşmesiyle o derece o damar yaralanmış ve şerait-i hayatın ağırlaşmasıyla o derece zedelenmiş ve mütemadiyen ehl-i dalâlet nazar-ı dikkati şu hayata celb ede ede o derece nazar-ı dikkati kendine celbetmiş ki; edna bir hacat-ı hayatiyeyi, büyük bir mes’ele-i diniyeye tercih ettiriyor. Bu acib asrın bu acib hastalığına ve dehşetli marazına karşı Kur’ân-ı Mu’ciz-ül Beyan’ın tiryak misal ilâçlarının naşiri olan Risale-i Nur dayanabilir ve onun metin, sarsılmaz, sebatkâr, hâlis, sadık, fedakâr şakirdleri mukavemet ederler. Öyle ise, her şeyden evvel onun dairesine girmeli. Sadâkatla, tam metanet ve ciddî ihlâs ve tam itimad ile ona yapışmak lâzım ki; o acib hastalığın tesirinden kurtulsun.” 

Allah Bediüzzaman Hazretleri’nden ebeden razı olsun. 

Bizlere de iktisadı uygulamayı nasip etsin inşaallah âmin. 

Nursena Demir

Okunma Sayısı: 659
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı