"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kocatepe Mevlidimiz

26 Ekim 2014, Pazar
Bediüzzaman Mevlidi için Kocatepe’de hasretle kucaklaşan değerli ağabeylerim, ablalarım ve aziz kardeşlerim. Nur Talebeliği yolunda Nurculuk camiasına yeni adımlar atmış bir kardeşiniz olarak o muhteşem günü, mahşerde güzel bir anı olarak inşaallah seyre dalacağımız mevlidimizden geriye kalan gözlemlerimi ve talebeler için neler ifade ettiğini aktarmaya çalışacağım.

Kocatepe Mevlidi; âzamî sadakat, âzamî uhuvvet, âzamî muhabbet, âzamî ihlâsın yaşandığı ve şahsî mânevinin ayrılmaz vücut olarak kıyamete kadar devam edeceğini bizlere gösterdi. Ayrı ayrı illerden gelen kardeşlerin, iman ve Kur’ân hizmeti uğruna ne fedakârlıklara katlandıklarını, dünyalarını ve ahiretlerini dahi feda edercesine bir fedakârlık göstererek bu yola baş koyduklarını görmek gerçekten sevinç kaynağımızdır. Muhteşem kalabalığın çoğunluğunun genç, dinamik, azimli ve fedakâr olması ağabeylerimizin ve ablalarımızın bu emaneti emin olarak bizlere bırakabileceklerini gösteriyor. Gözünüz arkada kalmasın dercesine sahiplenen, sahiplenecek candan yürekler var ve olacaktır elhamdülillah. Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin (ra) milyonlar hayırlı evlâdı olduğunu  görmüş bulunmaktayız. Bu muhteşem buluşmayı ahiretten seyreden ‘Efendimiz Muhammed’e (asm),  onun âl ve ashâbına, indiği günden itibâren tâ kıyâmete kadar, onu okuyan her okuyucunun her kelimesini okuması esnâsında Allah’ın izniyle hava dalgalarının aynasına yansıyan bütün Kur’ân kelimelerinin bütün harfleri adedince salât ve selâm eyle. (8.söz) ‘Amin.
Nevşehir Yeni Asya Vakfı olarak Kocatepe Camii’ne öğlen 12.00 sularında varmıştık. Ağabey ve ablalarımızla birlikte heyecan dolu yürekle  koşarak camiye ilerliyorduk. Ankara’yı  pek sevmeyen yüreklerimiz, Kur’ân’ın Risale-i Nur’un nuru ile dolmuş Kocatepe’ye vardığımızda sevinç ve mutluluktan kanatlanmış, semaya yükselmişti. Hanım için ayrı olarak ayrılmış avludan geçerek hanım ablalarımızın olduğu yere vardığımızda tanıdık tanımadık bütün kardeşlerimizle muhabbet kurmak, hasret gidermek  hatta bir kenara oturup sadece ve sadece seyretmek bile bütün letaifimizi inkişaf ettiriyordu çok şükür. Bütün kardeşlerim o kadar özel, o kadar sevgi doluydu ki elhamdülillah. Üstadımız’ın ifadesiyle, “şefkat kahramanları “ nın sayısı git gide artıyordu. İlk kez karşılaştığım ve tanıştığım kardeşlerimle orada hasret gidermek çok başka bir duyguydu. Kalbimin en derinlerinden hasret ile beklediğim tabiri yerindeyse vuslatım,  adım attığım ilk saniyelerden beri yüreğimin ve ruhumun aradığı bir insan vardı. Ve onunla buluşmak nasip oldu. Nurbanu Şen. Avlu’da olduğunu duyduğumuz an koşarak yanına vardığımızda bizleri sevgi ve şefkatle  karşılayan Nurbanu ablam’ı gördüğüm an gözlerimde incilerim döküldü. İnşaallah ondan ders almak, bizlere ve isteyen herkese  hayırla, ihlasla nasip olur (içten bir amin). Ona ve saygıdeğer eşi Hasan Ağabeyimize içten selâm ve duâlar.
Mevlidimizin en güzel yanlarından biri ise Yeni Asya Gazetemiz’in yazarlarının okurlarıyla buluşmasıydı. 45 yıldır Zübeyri Çizgisi’nden ayrılmayan ve her daim Hak ve hakikatı anlatan, menhus ruh’un bile zarar veremediği bir gazetemiz var. Gazetemizin de isabetli yazılarıyla iman ve Kur’ân uğruna kalemle, fikirle cihad eden her biri birbirinden özel, değerli ağabeylerimiz var. Allah onlardan razı olsun.
Bir diğer nokta ise yazarlarımızın musalla taşında kitaplarını imzalamaları meselesi. Daha uygun standlar kurabilirdi, fakat bu olayın tesadüfi ya da dikkatsizlikten dolayı değil, Cenâb-ı Allah’tan gelen bir tevafuk olduğunu düşünüyorum. Kendi adıma nefsime bir pay çıkarmak nasip oldu. ’’Ey nefsim! Hak ve hakikat uğruna haykırdığın hakikatler, yazdığın yazılar senin değil senin mülkün değil ki onlara sahibim diyebilesin. Hepsi Kur’ân’dan süzülen incilerdir. Hakikatler Allah’ın olduğu gibi bu can’da Allah’ın ve yazdıklarında, ellerin ve tuttuğun kalem dahi Allah’ın (cc) Şimdi Allah namına imzaladığın musalla taşında, yakın bir zamanda bâki âleme yolculuğa çıkacaksın. Hazır mısın nefsim! Bu uzun bir yolculuk ve yanında Allah’tan başka kimsen yok. Unutma ki O (cc) razı olsun kâinat sussun, küssün ve seni takdir etmesin, seni desteklemesin ne ehemmiyeti var. Yarın mezar taşında adın yazılı olacak. Sadece ve sadece bir isim olarak mezar taşında yazılı olacaksın. Unutulacaksın unutanlar da unutulacak hatta unuttuğunu da unutacak. Aslında bir adın kalacak o da Allah katında. Velhasıl azamî ihlâsa çalış!’’
Rabbim her yıl hayırlı şekilde tekrarını nasip etsin, amin! Selâm ve duâ ile...

Hediye Arıbeniz / [email protected]

Okunma Sayısı: 1218
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı