“Büyük Deccal’in bir tek gözü var ve âkibeti ve ahireti görebilecek gözleri olmamasına işaret eder.” (5. Şuâ)

“Büyük Deccalin kutb-u şimâli dairesinde ve şimal (kuzey) tarafında zuhur edeceğine … şimalden bu tarafa tecavüz edeceği (saldıracağı) ... ilh.” (5. Şuâ)

Önce geçen haftalarda medyada yer alan haberi aktaralım:

“Sauron’un gözü Moskova’da açılacak”

“J. R. R Tolkien’in çok satan romanlarından beyaz perdeye uyarlanan Hobbit üçlemesinin son filmi olan Battle of Five Armies (Beş Ordunun Savaşı) 17 Aralık’ta Türkiye’de vizyona giriyor.

Rusya’da ise filmin 11.12.2014’te  gerçekleştirilecek galası için son derece çarpıcı bir faaliyet hazırlanıyor. Başşehir Moskova’da bulunan Moskova Uluslararası Ticaret Merkezi’nin (Moscow-City) çatısında ‘Sauron’un gözü açılacak’.

Lord of The Rings (Yüzüklerin Efendisi) üçlemesinden sonra Hobbit üçlemesinin son halkası olan The Battle of the Five Armies (Beş Ordunun Savaşı) geçtiğimiz günlerde Türkiye’de vizyona girdi. Filmin tanıtımı için filmdeki bir figür, haberde yer aldığı gibi, Moskova’da bir gökdelenin üzerinde ışıklandırma teknolojisi ile gösterime girecekti. Ancak gösterilen tepkiler üzerine bu gerçekleşmedi. Rus Ortodoks Kilisesi adına yapılan açıklamada, bunun “şeytanî” bir sembol olduğu ve Moskova’ya “belâ” getirebileceği ifade edildi.

“Tek göz” kavramına Risale-i Nur’dan âşinalığımız var. O vesileyle ahirzaman hadisatıyla çok büyük benzerlikler gösteren film hakkında kısa bir bilgi verelim.

Dünyayı şer namına istilâ etmek isteyen Sauron ve onun avanesi Saruman, hem kendileri ordu teşkil ediyor hem de başka memleketlerdeki insan ordularını teshir edip, masum insanlara karşı kullanıyorlar.

Bu büyük zulmün tehdidi altında olan Beyler, Krallar, Veliahdlar, Kraliçeler ve Vekilharçlar meşveret için toplanıp bu şerri nasıl def edeceklerini ve ortadan kaldıracaklarını görüşüyorlar. Sonra bunun için ittihad ve ittifak tesis etmeye başlıyorlar.

Zulmün lideri olduğu gibi, masumların ve iyi insanların da insanlığın hayrı için çalışıp gayret eden hamileri ve rehberleri de var; Gandalf, vazifeli ve görevini tamamlamak için defalarca ölümün eşiğinden dönen kahraman. Tek gözlü deccal/Sauron ile mücadelesinden tutun, iblis ile zirvelerden derin çukurlara kadar şer odaklarıyla mücadele ediyor. İnsanlara devamlı ümit veriyor, ümit aşılıyor. Şer güçlerin hâkimiyeti  döneminde masum insanların mücadele etmesi için gerekli olan en büyük güç; ümit. Film başından sonuna kadar, en kritik anlarda bile ümitvar olmak mesajını veriyor.

Filmde, 19. Mektub’da zikredilen hâdisata benzer sahneler de var; taşların hareketi, ağaçların hem hareket edip hem konuşması, ebabil misal kartalların yardıma koşturulması, Gollum’un nefsiyle mücadelesi, ölmüş ruhların savaşta insanlara yardım etmeleri. Tarihçe’den âşina olduğumuz yek pare taştan kalelerin içindeki mağaralar, masum insanların son sığınağı olmuş.

Ve Sauron’un tek gözüyle kulesinin bulunduğu yerin ismi “Kıyamet Dağı”

Filmin Türkçe dublajında geçen cümlelerden birkaç misal:

- Hanidir hemşireme nazar edersin!

- Meşveret nihayetinde mutabık kaldık. (Kadim Ent Meclisinde) gibi kadim lisan kullanılmış.

Gandalf;

- Yolculuk burada bitmiyor. Ölüm, başlıbaşına bir yol daha, hepimizin geçmesi gereken. Bu dünyanın gri muşambası açılıyor ve herşey gümüşî bir cama dönüşüyor. Ve o zaman görüyorsun beyaz sahilleri ve ötesini. Uzaktaki yeşil ülkeyi, birden doğan güneşin altında.

Yine zulmün ve karanlığın karargâhı olmuş en kara bir kulede Gandalf ve henüz mahiyetini bilmediği Saruman ile mücadelesi.. Ve Gandalf’ı ikna edemeyen Saruman’ın; “ sen zor olanı seçtin Gandalf” sözü bize şeair-i İslâmiyenin tahribine çalışan kişinin “ömrünün sonuna kadar sürgün yaşayacaksın” sözüne muhatap olan Bediüzzaman’ın mücadelesini der-hatır ettiriyor.

Film de kardeşlik (uhuvvet), fedakârlık, feragat, samimiyet, enaniyet, hubb-u cah, havf, unsuriyet, nifak, tesanüd vb. bir çok kavram işlenmiş. Ahir zaman hadisatını ve (Mehdi/Mesih-Süfyan/Deccal) mücadelesini hatırlatan sahneleri beyaz perdede seyretmek isteyenlere güzel bir fırsat..

Elhasıl; 1907 yılında, Japon Başkumandanının Osmanlı Şeyhülislâmlığına sorduğu sualleri Bediüzzaman Said Nursî’ye getirip sormaları ve onun Ahirzaman ve Kıyamet ile ilgili hadislerin yorumlarında Şimal Cereyanından (komünizm) bahsediyor. İnkar-ı Uluhiyet fikrinin Kuzeyden çıkıp dünyaya yayılacağı şeklinde yorumladığı hadislerin tevilini 1917’deki Bolşevik İhtilâli tasdik ettirmiş.

Sinema tarihinin en iyi görsel efektlerine konu olmuş bir eserdeki kötülüğün kaynağı ve temsilcisi olan “tek göz” yine filmdeki gibi bir kulenin üzerinde, gerçek hayatta kötülüğün dünyaya yayıldığı bir merkezdeki kulenin üzerinde. Bu da ahirzaman ile ilgili hadisin gözle görünür hali olsa gerek. Kuzeyde zuhur edecek olan ve minare boyundaki tek gözlü Deccal! Tevafuk işte. Hz. Peygamberin Mu’cizesi, Bediüzzaman’ın kerameti. 

*

Yazan: Osman YİĞİT / [email protected]