"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tekbirle secde arasında

26 Ekim 2014, Pazar
Masivadan ukbaya yönelişin adıdır tekbir… Rahman’ın tek ve en büyük olduğuna bütün mevcudâtın şahit oluşudur.

Tekbir hem yüceler yücesi karşısındaki tazimin hem de onun önündeki âcizliğimizin en belirgin ifadesidir. Yakarıştır aslında Rabbe bir nazar eylesin diye, hoşnutluğunu aciz bedenimiz ve ruhumuza aksettirsin diye… 
Ademoğlunun benliğine geri dönüşüdür tekbir. Kendini, âlemi anlamlandırdığı ve anlayabildiği tek odak noktasıdır. “Allahu Ekber” ile başlar mi’raca yolculuk. Lâfzatullah’ın şanına yaraşır bir sıfatla hem hal olmaktır tekbir. Tefekkür, tesbih, tesmi’i ve tebşir’in zübde-i âlemce tasavvuru olmuştur tekbir.
 “Tekbir tekliftir, secde ise ilân-ı aşk” der Hazreti Mevlânâ. Tekbir mükellefiyetiyle sarmalar esarete sürüklenen nefisin zâyi hallerini. Çevirir Rahman’ın ellerinde emmareden kâmiliyyeye, mertebelere haiz nefsimizi… Hem meydan okumadır cihana, hem boyun bükmektir sınırsız acziyetimiz karşısında, hem haykırmaktır yüceler yücesini, hem susmaktır o yücelik sahibinin makamında. Tağutu elinin tersiyle itmektir tekbir aslında… Secde ise tekbirin coşkusuyla dolu kalplerin en samimî kelimelerle tutunuşudur aşk yoluna. Gizemdir, sırdır, mu’cizedir maşuğuyla hemhal olmuş aşıklara… 
Bir tek tekbirle bütün mevcudatın zikri duyulur semâvat ve arzda. Üstad Bediüzzaman Hazretleri şöyle der: “Birtek Allahu ekber kelimesinin aks-i sadâsıyla hadsiz Allahu ekber vuku bulduğu gibi, o makbul zikir ve tekbir, semâvâtı dahi çınlatıp berzah âlemlerine de temevvüç ederek sadâ veriyor.”  (17. Lema) Yer ve gök inler ademoğlunun tekbirle şahlanan aşkına... Üstad’ın dediği gibi bununla da kalmaz, kainatın nazarında berzah âlemine kadar duyurur gerçek sevdanın sesini ölü zannettiğimiz ruhlara. Tekbir haykırış olmuşsa aşık nazarında, secde sûkût olur Hakk’ın huzurunda. Tekbir ney sesi gibidir huzura yolculuğa çıkarırken aslında, secde o huzurun içinde istiğrakta. Aslına bakılırsa aşk tekbirle secde arasında. 
Hayat doğumla başlar, insanoğlu her evreyi geçer ve başlangıcın başına ölüme geçiş yapar. Tekbirle doğuş aynıdır, her şeyi arkada bırakarak yönelmektir hedefe aslında. Sonra kıyam başlar gençlik yıllarına işarettir bir bakıma. Dik, korkusuz, aşka kilitli lâkin tereddütlü bir duruştur bakılınca. Ardından rûku gelir, artık kabullenme başlamıştır gönül fermanıyla. Hamd ve zikirin bütünleştiği saygıyla büyüklük sahibine sunulduğu makamdır rûku şanıyla. Âcizliğin ilik ilik hissedildiği ana yakın lâkin o ana haiz değildir. İşte bundandır yetişkinlik dediğimiz olgunluk dönemini çağrıştırır. Hazret-i Mevlânâ,” Hamdım, piştim, yandım.” diyerek anlatır sırlar âlemine kapı açan kilidin zaman karşısındaki halini. Tekbirle başlar kulluk yolculuğu, kıyamda hamdır insanoğlu, rûkuda aşk ateşiyle pişmeye başlar, âcizlik belini büker, secde de ise yanar. Çünkü secde hakikî âşıkların gizli sığınağıdır. Başbaşa, en yakın, sen ve ben olmaksızın aşkı sarmaladıkları andır. Bu yüzden ölüme en yakın zamandır. Çünkü vuslat için çanlar çalmıştır, aslında düğün için davullar zurnalar hazırlanmıştır. Bu yüzden tekbirle secde arasındadır yaşam ve yine bu yüzden kâinatın zikri tekbirle secde arasında duyulmaktadır. 
Aslına bakılırsa aşk sadece tekbirle secde arasındadır. Ne öncesi aranır ne sonrasına bakılır. Ve aşk bu ikisi arasında hiç durmayan semadadır…

Hülya Çilek / [email protected]

Okunma Sayısı: 748
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı