"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yalnız Sen

16 Kasım 2014, Pazar
Hayallerimiz, sonsuza uzanan yıldızların semada parlaması gibi... Kelimelere sığışamayacak kadar derin hecelerde saklı kimi zaman.

Sanki iksirli bir rüya gibi... Anlatsan, dilinden dökülseler büyüsü bozulacak, fânileşecek fâni cümlelerle kaybolacak gibi. Hayallerimiz O’nun için bakileşiyorsa sonsuza kadar içimizde kalsın. İçimizde büyüyen bir çiçek gibi sahibine kavuşacağı güne kadar bırakın sessiz kalsın. Sessiz kaldıkça içimize dönelim. Kalbimiz ne diyor dinleyelim. Kalbimizdeki yaralarımızın ıztırabını, onların musıkîye çalan nağmelerini dinleyelim ki Rahman’a ne kadar muhtacız hissedelim. Kabuk bağlasa bile en derinlerden gelen sızılara kulak verelim. Yüreğim, sessizliğin girdaplarında acılar çekiyor tarifi olmayan. Ne onun feryatlarını susturabiliyorum, ne de onu anlayabiliyorum. Ona çareler bulamıyorum. Çare Sende Ey Rabbim, Sende çare arıyor bu gönül, Sende teselli buluyorum. Sen olmasaydın buruşturulmuş bir mektup sanacaktım kendimi. Kıymeti bilinmeyen ya da bilinmeyecek bir öykü... Belki de fânilerde arayacaktım Senin sevgini. Hiçliğe doğru yuvarlanıp gidecektim. Kendimden bihaber gidecektim ateşlere. Acılarım dayanılmaz olacak ve hissetmeyecektim, sarhoş olacaktım belki de. Gençliğin gül baharında korlar içinde kalacaktım. Rabbim, elhamdülillah Sen korumuşsun bîçare kalplerimizi. Ya Vedud ismini tecelli ettirmişsin helâl dairesinde. Hz. Muhammed (asm) ile Hz. Aişe (ra) Validemizin muhabbetini bize misal olarak göstermişsin. 
Senden gelen ruhumuz Seni arıyor Allah’ım. Kalbi aç olanlarız, sevda çöllerinde mecnun gibi dolaşıyoruz. Senin isim ve sıfatlarının kâinatta yansıması, bizlere teselli veriyor. Senin gönderdiğin Kur’ân-ı Kerîm’i ve kâinat kitabını okumakla teselli buluyor yüreğimiz. Okumalarımız olmasa ya da okuyamadıkça Sensizliğe gitmekten korkuyor bu nefsimiz. Sensizliğin kuyularına düşmekten ve ahir zamandan... Sana sığınıyoruz. Senin Rahman kokan limanlarımıza gemilerimizi bağlıyoruz. Elhamdülillah haza min fadli Rabbi.
Sabahın nurunu pencereden seyre dalmıştı kalbim. Hayatın akışı içerisinde Seni arıyordu gözlerim. Biliyorum susuz kalmıştı sol yanım. Sevdiğini arıyor ve dinletmek istiyordu kendini sonsuza kadar. Gökyüzündeki bulutlar dağılmış ve güneş bulutların arkasına saklanmıştı sanki. Güneşin nuru gözlerimi canlandırırken, bir umut beni bekliyordu, Senden gelen sesi dinlemek için. Sonra Senin nurun doğdu kalbime, ruhum aydınlandı. Senin nurunu ne bulutlar ne sisler kapatabilirdi. Güneşin önündeki bulutlar sana gelmek için bir adımdı belki de. Onları aşmadan Sana gelmenin ne anlamı vardı ki. Sabır sabır diyerek yankılanıyordu sesler. Zorlaşıyordu gitgide adımlar. Zor olacak ki sağlam olacaktı düğümler. Tıpkı kördüğüm gibi sağlam olacaktı. Kördüğüm gibi sevda dolacaktı gönüller. Hayallerin ucu bucağı yoktu Senin yanında. Seninle var olan bu gönüller, Seni bekler, Seni özler, Sen diye yanıyor pervane olmuş kalpler! “Sen razı ol Rabbim, o bana yeter” diyen nidalarla en zor imtihanlar için yeniden soluklanıyor bugün yürekler. Yarın daha sağlam atmak için Senden gelen emri dinliyor yürekler. Rengârenk yağmurlarını bekliyor vuslatımız. Sadece ve sadece Senin için...

Hediye ARIBENİZ / [email protected]

Okunma Sayısı: 1608
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı