"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zübeyrî çizgide nefis muhasebesi

25 Ocak 2015, Pazar 09:05
Malûmdur ki dâvâ erleri için yılın en semeredar zaman dilimi dönem sonu ya da yıl sonlarında yapılan Risale-i Nur okuma programlarıdır.

Günlük koşuşturmalarımızın neticesinde hayat-ı içtimaiyenin vermiş olduğu ruhî, kalbî ve aklî yorgunluklardan kurtulmak için kendimizi formatlamak icap eder. Ehl-i dünyaca tatil olarak bilinen vakitler Nur Talebeleri için aslında tadilat zamanıdır. Ufak tefek hata ve kusurlarımızın duygu ve düşüncelerimizde meydana getirmiş olduğu tahrifatları, menfilikleri onarmanın yollarına başvurmamız gerekir ki, okuma programları bu-nun için bire birdir.

İşte bizler de böyle bir tadilat için Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Yeni Asya Nur Talebelerinin bir kısmı ile Nevşehir Yeni Asya Hizmet merkezinde dönem sonu okuma programı yaptık. Nevşehir’deki fedakâr ağabeylerimizin derslerimize katkıları ve rehberlikleri eşliğindeki gezi ile hoş bir program oldu.

Bu sene müzakereli ders kitabımız Nurun Kahramanı Zübeyir Ağabey’e ait olan Nefis Muhasebesiydi. Niçin böyle bir seçim yaptık? Çünkü nefsine hâkim olamayan bulunduğu ortamda nefsine hoş gelecek hâkimiyetler peşine düşer. Bir de bu ortamlar dersane ortamıysa dersanaye uyum sağlamayı beklediklerimiz bir de bakıyorsun dersaneyi kendine uydurmuş. Oysa bu dâvâda var olan bir şey varsa o da sistemdir. Sistemi bilmeyen ya da sistemin hareket düsturlarını göz önüne almayan, bir zaman sonra farkında olmadan koskoca bir sis bulutu haline gelmiş, hizmetin önüne perde olmuş. İşte bu durumlara duçar olmamak için ve dersanemizdeki çözülemez olarak gördüğümüz problemlerin aslında problem olmadığını, ya da ufak bir davranış değişikliği ile aşılabileceğini anlamaya çalıştık.

Evet “Herkese kendi âdeti hoş gelir” der kahraman Zübeyir Ağabey. Bizler kendimize hoş gelenin hoş olmayacağını bilip, şahs-ı manevî içerisinde kendimize ait aykırı fiillerimizi eritmeliyiz. Çünkü bizler davranışlarımızı, halimizi, edvarımızı, gidişatımızı başkalarından yani ağabey ya da kardeşlerimizden dinlemeliyiz. Bizim fenalığımız, yanlışlıklarımız, hatalarımız nefsimize ve dostumuza hoş gelir. Öyleyse biz bizi methedenlere aldanmamalıyız. Çünkü Peygamber Efendimiz (asm) bir hadis-i şeriflerinde ”Övülmeyi sevmek, insanı kör ve sağır eder. Kusurlarını görmez olur. Doğru sözleri, verilen nasihatları işitmez olur” buyurur. Öyleyse bizim hata ve yanlışlıklarımızı bize söyleyen hakikî dostumuzdur ve kardeşimizdir. Her hastaya şeker vermek caiz olmayabilir. Bazı hastalar için acı ilâç faydalıdır.

Mensup olmakla iftihar ettiğimiz “Zübeyir’i Çizgi”nin levhalarını iyi okumalıyız ve fiillerimizi onlarla dokumalıyız. Kusur aramayı bırakıp, kusurlarımızla iştigal etmeliyiz. Dedikodu, gıybet, arkadan çekiştirme, semtimize uğramamalı. Bir ağabey ya da kardeşimiz yanlış yaptığında bunu sadece ve sadece hata sahibine söylemenin ruh, kalb, akıl ve feraset eseri olduğunu, aksi takdirde safderunluk ve düşünce zafiyetine düştüğümüzün farkında olmalıyız. Yoksa doğru yolda olduğumuzu zannederken kazazedeler gibi, kardeşlerimiz üzerinde bir yük olarak kalırız. Hem de yolu da yok yere işgal ederiz. Malûmdur ki, kazazedelerde yoldadır, ama ya dört omuz üstünde ya da dört teker üstündedir.

Evet, meseleler konuşmakla halledilir, ama ilgili kişi ya da kişilerle konuşulursa güzel olur. Yoksa alâkasız kişilerle mesele halletmeye kalkışmak, gözü rahatsız olmuş bir kişinin hastalığının tedavisi için sarraftan ilâç talep etmesi gibi divaneliktir. Evet, sarrafta kıymetli mal bulunur, fakat ne çare ki, kıymetli mücevherler göze deva olmaz. Sarraf, kıymetli mücevherleri teşhis eder, teşhir eder, ama onlarla gözü tedavi edemez. Mücevheri göze soksa, gözü tedavi değil, belki vazife-i asliyesinden terhis eder.

Ne dersiniz, bu seneki okumak programlarımızın konusu “nefis muhasebesi” olsa nasıl olur? Ya da nefsimin terbiyesinde, nefesleriniz şahsıma yapacağınız duâlarla yardımcı olabilir mi?

Hamdi AKTAŞ / [email protected]

Okunma Sayısı: 1914
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ahmet AKIN

    25.1.2015 07:14:45

    Elhak doğrusun Hamdi bey kardeşim. Makaleniz harika bir ders niteliğinde . Allah(CC) razı olsun. Hakkıyla nefsini muhasebeye çekenlerden olalım inşaallah . Muhabbet , selâm ve dua ile hayırlı hizmetler....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı