"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aşka gelir yazar kalem

Emin Fırat
01 Nisan 2018, Pazar

Marifet bende değil, 

Olsa bilir yazar kalem.

Rabbim dilerse ancak, 

Aşka gelir yazar kalem.

E. F

Üstad’ın “Hayatımız bir kalem. Onunla sahife-i a’malimize geçecek çok şeyler yazılıyor” ifadesinden anlarız hayatımızın sadece bir kalem olup, onun sahife-i a’malimize geçecek çok şeyler yazdığını.

Ne büyük bir mutluluktu siyah önlüklerimizle birlikte, kaybolmaması için boynumuza astığımız bir silgiye, bezden yapılmış bir çantaya, sarı yapraklı matematik defterine ve bir de kurşun kaleme sahip olmak.

Yokluk günleriydi, kalemtraş herkeste bulunmazdı. Ve jiletle açardık ucunu kalemlerimizin. Renkli boyama kalemler yoktu henüz. Olsa da alamazdı zaten hiç kimse. Bir tarafı mavi bir tarafı kırmızı yazan kalemlerimizi ne çok severdik. Fakat biter korkusuyla kıyamazdık kullanmaya. Bir de ucunu tükürükle ıslatınca yazan, kopya kalemlerimiz vardı. Ağzımız boya içinde kalsa da, severdik kopya kalemi ile yazıp çizmeyi.

Okullarda süt tozu ve fındığın dağıtıldığı, ekinlerin kağnılarla taşındığı, tarlaların öküzlerle ve hatta insanlarla sürüldüğü günlerde, bunlara sahip olmak bizi ne kadar da mutlu ederdi. Bizde olanları, onlara sahip olmayanlarla paylaşmayı sevdiğimiz günlerdi. Kara kalem, kara talihimizi yazmaktan öte, gönüllerimize ilmek ilmek sevgiyi, merhameti, yardımlaşmayı ve şefkati nakşederdi. Bizim için kalem, yazıp çizmekten öte barış ve dostluk demekti.

Ancak ne olduysa, tükenmez kalemin icat edilmesiyle oldu. Daha ismiyle başlandı yalan söylenmeye. Adı tükenmez kalemdi, ama o da bir fani gibi çabucak tükenir hemen bitiverirdi. Bir anlam veremezdik, neden tükendiği halde tükenmez kalem denildiğine.

Neyse ki asrın en büyük buluşu, pilot kalem icat oldu da, rahatladı Yurdumun güzel insanı. En güzel yazıları, en anlamlı şiirleri, en dokunaklı sözleri yazmaya başladık bununla. Kurtulduk tükenmez kalemin, inadına yapar gibi üstümüze akıttığı boyasından, yalan ve kaprislerinden.

Kalem, sadece yazıp çizmeyen, düşündüklerimizi hayallerimizi, niyetlerimizi sevgimizi, nefretimiz ve öfkemizi de dile getiren bir araç.

Bilirim bağlarsın bir imza ile bütün sevenleri birbirine. Selâm gönderirsin gurbette hasretlik çekenlere. Aşıkların mektubunu yazar, fethedersin maşukların gönlünü. Doğru yanlış yazarsın her şeyi. Sözde bırakmaz, sevabıyla günahıyla kayıt düşersin tarihe hayata dair her şeyi. Her daim yazarsın, fakat silmeye başladığımızda anlarız ancak, ne kadar da çok yanlış yaptığımızı.

Fark edemedik senin gücünü kudretini, silginin dahi senin yanında, bu kadar aciz kalacağını. Bir günahkârın elinde kırılıp, sonsuza kadar çekeceğin bir vicdan azabı ile mazlûm bir baş vekilin idam fermanına imza atacağını.

Ah kalem! Ne yaptığını bilseydin, atar mıydın yine o imzayı? Gönderir miydin darağacına mütebessim çehreli bir masumu ve ağlatır mıydın bir ömür boyu arkasından şu koskoca milleti.

Kalem, zalimin elinde oyuncak olup, mazlûmun ahını almak yakışmıyor sana. Üzme kâğıt ve mürekkebi, sen mazlûmun umudu ol, iyi dileklerimizi gönder dostlarımıza. En kalbi duygularımızla selâm söyle bütün sevdiklerimize. O eski günlerde olduğu gibi gir tekrar gönüllerimize...

Okunma Sayısı: 2150
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı