"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hırs ve tamahla beslenen habis ur “Kumar”

Emin Fırat
25 Mart 2018, Pazar
Ülkenin çok önemli gündemleri arasında unutulan, toplumsal travmalara aile birliğinin dağılmasına ve hatta sonuçları itibariyle, intiharlara sebep olabilen bir hastalık.

Teşvik ediliyor, ilgi görüyor, istismar ediliyor, umursanmıyor. Bir kurtuluş ve çıkış yolu olarak gösteriliyor. Kolay ve hızlı yayılıyor. Sonu her zaman çaresizlik ve tükenmişlikle neticeleniyor. Günah deryasında boğulmak üzere çıkılan, dönüşü olmayan ölüm yolculuğu. Hırs ve tamahla beslenen habis ur “kumar.”

Dünyaya teşrif etmemizin sebebi nedir? Yiyip içmek, gezip tozmak mı? Çok para kazanıp zengin olmak mı? Cevabını Üstad’ın “Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki, bütün vaktini ona sarf ediyorsun?” sorusunda bulmak mümkündür.

Lidyalılar M. Ö. 7. yüzyılda gümüş ve altından yaptıkları sikkeleri ilk defa kullanmaya başladıklarında, bunun gelecekte insanoğlunun başına neler açabileceğini hiç düşündüler mi bilemem.

Ya da milâttan sonra 600. yüzyılda, ilk defa kâğıt parayı kullanan Çinliler, bir kâğıt parçası uğruna nelerin feda edildiğini ve insanlar arasında savaşa sebep olup ölümlere sebebiyet verebilecek kadar, değerli olabileceğini tahmin ettiler mi bilinmez.

Ancak bugün para için, dostlukların bozulduğunu, insanların birbirlerini aldattıklarını, daha çok kazanmak için, hırsa kapılıp, dünyalarını kendilerine zindan ettiklerini görmüş olsalardı, her halde icat edip kullanmazlardı.

Her şeye rağmen para, maalesef günümüz insanının en çok değer verdiği metadır. Her ne kadar “para insan elinin kiridir” diyerek, riyakârca bir tevazu ile çok önemli olmadığı ifade edilmiş olsa da, ne yazık ki hayatımızın tam da merkezinde yer almakta ve her şey onunla değerlendirilmektedir.

İnsanî değerlerin bir anlam ifade etmediği, nefsin hoşuna gidecek her şeyin kolayca bulunabildiği ve maddiyatla ölçüldüğü bir çağda, insanlar ne yazık ki paraları kadar tanınır itibar görür ve sevilir. Para olduğu müddetçe etrafından dostları eksik olmaz.

İmanın zayıflaması, beraberinde ahlâkî değerlerin yok olmasına ve paranın bir güç haline gelmesine sebep olmaktadır. Bu parasal güç, insanların hırs ve tamah duygularının artmasına ve ruhen beşerin ölümüne sebep olmaktadır.

Hırs en çok da kumarda tezahür eder ve ne yazık ki, çok masum bir şekilde, hem de devlet eliyle, umut tacirliği yapılarak, “millî” bir unvanla oynanması için teşvik edilir. Kumarın kurumsallaştırılarak yaygın hale getirilmesi, reklâmının yapılarak özendirilmesi ve birçok çeşidiyle oynanması için insanlarımızın özendirilmesi, üzerinde önemle durulması gereken çok mühim içtimaî bir meseledir.

Bazı mütedeyyin aileler dahil, bir çok vatandaşımız maddî manevî kaybedeceklerini bildikleri halde, her yılbaşı büyük ikramiyenin kendilerine çıkacağı umuduyla, kumar illetine bulaşmaktadır. Kumar oynama yaşı hızla düşmekte, gençlerimiz çocuk denilebilecek yaşlarda, kumar bataklığına doğru sürüklenmektedirler.

Çoluk çocuğunun rızkını ve alın teriyle kazandıkları helâl kazançlarını, kumar oynayarak gayr-ı meşrû yoldan zengin olma hayalini kurmak, fakir fukaraya yardım etmek, okul ve hatta cami yaptırmak gibi hayır hasenat işlerini düşünmek ne vahim.

Saatlerce kuyruk bekleyerek bir piyango bileti alıp, harama giden yolun yolcusu olmak ne büyük bir gaflet! Helâlinden kazanarak, kanaat edip şükretmek varken, rızkımıza haramı bulaştırıp fani bir dünya için, baki olan ahiretimizi feda etmek ne acı.

Resmî bir kurum olan Millî Piyango tarafından yaklaşık on çeşit şans oyunu oynatılıyor. Bunların dışında at yarışları, futbol bahisleri, yasa dışı kumar ve diğer talih oyunları ile birlikte, ülkemizde farklı isim altında, birçok kumar çeşidi oynatılıyor ve oynanıyor.

Buralardan elde edilen gelir milyarlarca lira ile ifade edilmektedir. Millî Piyangonun düzenlediği şans oyunlarına, yıllık ortalama üç milyar liranın üzerinde para yatırılmaktadır. Devlet buradan, her yıl iki milyara yakın gelir elde etmektedir.

Bu kadar büyük bir gelir mevzu bahis olunca, şans oyunlarının çeşitliliğinin arttırılması ve dikkat çekici reklâmlarla özendirilerek, vatandaşın daha çok ve sürekli oynaması devletin işine gelmektedir. Çok oyun, çok kazanç mantığıyla, devletin kasası ve birilerinin kesesi dolarken, insanlarımızın dünyası kararmakta ve ahirette hesabını vermekte zorlanılacak büyük günahlar işlenmektedir.

Hal böyle iken, ne yazık ki maddî manevî, gerekli hiçbir tedbir alınmamakta ve halkımız bu konuda eğitilip uyarılmamaktadır. Maalesef ne kadar vahim bir tehlike ile karşı karşıya kaldığımız fark edilmemekte ve en önemlisi pek de umursanmamaktadır.

Ancak böylesine tehlikeli bir gidişat için Üstad ”Bin adamın iştirak ettiği bir piyango kumarına yarı malını vermek, akıl kabul ederse; halbuki kazanç ihtimali binde birdir. Sonra yirmi dörtten bir malını, yüzde doksan dokuz ihtimal ile kazancı musaddak bir hazine-i ebediye ye vermemek; ne kadar hilâf-ı akıl ve hikmet hareket ettiğini, ne kadar akıldan uzak düştüğünü, kendini akıllı zanneden adam anlamaz mı?” diyerek çok mühim bir ikazda bulunarak bizleri uyarmaktadır.

Okunma Sayısı: 1901
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı