"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocuklarda isim kimliktir

Erdal Odabaş
15 Kasım 2018, Perşembe 00:20
Çocuğa isim vermek inancımız ve örfümüzde ciddî yer teşkil eden bir konudur.

Yakın tarihlere kadar çocuğa isim verme hadisesi ciddiyet ve öneminden hiçbir şey kaybetmeden, günlük yaşantımızdaki mümtaz yerini muhafaza etmekte idi. Şimalden esen sert kasırgaların ardından sür’atle erozyona uğrayan bir çok değerimiz gibi çocuğa isim verme meselesinde de Avrupa’nın kötü tarafına bakar olduk. Akika nedir unutuverdik. Yaş günü, diş günü, beşik günü  yaparız da çocuğun tıraş edilen ilk  saçı ağırlığınca verilen sadâkadan  haberimiz yoktur.

Çocuğumuza Sünnet-i Seniyyeye göre isim verebilmek için isim sözlüklerine ayırdığımız sürenin ne kadarını hadis kitaplarına ayırıyoruz? Abdestli, baba veya bir aile büyüğümüzün çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okuyarak, ismiyle müsemma olması niyazıyla verilen isimler, örfi uygulamasıyla birlikte tarih olma yolunda. Yerini ise  bidat diyebileceğimiz uygulamalar almaktadır. Baba ve aile büyüğünün rolünü isim sözlükleri ve bu maksat için tasarlanmış  web siteleri doldurmaktadır.

Muhafazakâr diyebileceğimiz aileler bile çocuklarına  isim seçerken  mezkûr, nevzuhur kaynaklara müracaat etmektedirler. Aile muhafazakâr olunca ismin Kur’ân’da geçiyor olması da mühim tabi. Mana ise hak getire. Yeter ki, Kur’ân’da geçiyor olsun. Misallendirerek bu tür isim vermiş olanları ya da kullananları mahcup etmek istemiyorum. Şu kadarının bilinmesinde fayda var. Kur’ân-ı Kerîm’de geçen her kelime pozitif manalar ihtiva etmediğinden çocuklara isim olarak  seçilmesi uygun değildir. Mutlaka Kur’ân’dan kelime seçilecekse, ne maksada hizmet ettikleri bilinmeyen dijital kaynaklara değil, işin uzmanlarına sorarak  kullanılacak kelimenin manası ile ilgili araştırmalar yapılmalıdır. Kelime müsbet ise tercih edilmeli, değilse alternatiflere bakılmalıdır. Yakın geçmişimizde, tarihî şahsiyetler, sahabe efendilerimizin, peygamberlerin isimleri, aile büyüklerinin isimleri seçilirdi. İsmini taşıdığı kişiye benzemesi için duâ niyetiyle o isim tercih edilirdi. Günümüzde çocuklara isim verme kriterlerimizde de çeşitlilikler görülmektedir. Geleneksel isim verme şeklimizin dışına çıkılarak  o günlerde popüler olan futbolcu, şarkıcı ve dizi oyuncularının isimleri  verilmektedir. Böylesi bir tercihte, ismi verenlerin isim sahiplerine özentileri, imrenmeleri, çocuklarının ona benzer bir karakterde, sosyal ve ekonomik statüde olmaları arzusu yatmaktadır. Tabi insanların tercihlerine saygı duyarız. Kimseyi de yargılamıyoruz. Ancak benzemesini istediğimiz şahsiyet ne kadar bizden? Buraya dikkat edilmesi gerekir diye düşünüyoruz. Karşı cinse ait isimlerin çocuklara verilmesi çocuk açısından ileride zor anlar yaşamasına zemin hazırlamaktır. Erkeğe kız, kıza erkek ismi hangi mantığa hizmettir, anlamak mümkün değil. Manası gibi telâffuzu da sıkıntılı olan isimlerden uzak durmak gerekir. Sahibini küçük düşürecek, dalga geçilmesine yol açacak kelimeler de isim olarak  tercih edilmemelidir. Herkesten farklı olsun diye adeta uydurulan isimler var. İsmin farklılığının şahsiyete katacağı hiçbir artı değer yoktur. Farklılık, başarılar ile, müsbet karakter ile, içinde yaşanılan topluma faydalı olmak ile olur ise bir manası olur. Dünyada hiçbir kimsenin kullanmadığı ismi çocuğa vermekle bir farklılık elde edebilirsiniz. Ama neye yarar? Kişi insanlık için ortaya koyduğu müsbet bir hüner ile farkını hissettirmelidir.

Her konuda rehberimiz olan Resul-ü Kibriya Efendimiz (asm), isim verme konusu üzerinde hassasiyetle durarak bize numune-i imtisal teşkil edecek davranışlar  gösterip, tavsiyelerde bulunmuştur. Her babadan çocuğuna güzel isim vermesini istemiştir. İsmi kötü manalar taşıyan bir çok kimsenin ismini değiştirerek güzel manalar ihtiva eden isimler vermiştir. İsmi güzel olduğu halde bazı sahabelerin isimlerine yeni güzel ilâve isimler eklediği de görülmüştür. Anne karnında zayi olup düşük olan çocukların bile isimlendirilerek defnedilmesini emretmiştir. Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri, Zübeyr Gündüzalp’in  ismini Ziver iken Zübeyr olarak değiştirdiği bilinen vak’alardandır. Bir çok İslâm âlimi de Peygamberimizin (asm) uygulamalarını da mesnet edinerek, ismin müsemmaya tesiri konusunda ciddi görüşler beyan etmektedirler. 

Okunma Sayısı: 1764
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı