"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hans nasıl Hasan oldu?

Erdoğan AKDEMİR
10 Mart 2016, Perşembe
Mutat Cumartesi akşam dersinde Üstadın talebelerinden Aksu Köylü Erdoğan Utangaç Ağabey vardı. Köyden taksi tutup gelmiş, Risale-i Nurlara uygulanan bandrol yasağının kaldırılmasına sevinip, maşâallah, derse geldi köyden.

Bugün Pazar... Hafta sonunun güzellikleri devam ediyor.

Bursa Yeni Asya Vakfında sabah dersinde çok güzel meseleler okundu Mesnevî-i Nuriye’den. Dersin müdavimlerinden emektar fotoğrafçı Reşad Çakmak kahvaltıda çok güzel bir hatıra anlattı:

“Marmaris’te bir turistik tatil köyünde fotoğrafçılık yaparken, güzel bir rüya gördüm. Rüyamda okula geç kalmışım. Süleyman Çelebi Lisesinde okudum. Okulun bahçe kapısı kapandığı için panik içinde beklerken Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlleri ‘ne oyalanıyorsun’ diye ensemden tuttu, şefkatli bir şekilde okulun bahçesine kapının üstünden bıraktı beni. Ben de derse geç kalmaktan kurtuldum. Bursa’da sabah ezanları okunuyordu uyandığımda.”

Marmaris’e geleli on on beş gün olmuştu. İçimde bir daralma, bir sıkıntı vardı. Bu rüya beni çok rahatlattı. Yataktan sevinç ve heyecanla kalktım. Günlerden Cuma idi. Tiryakisi olduğum Yeni Asya gazetesini aramaya başladım. Bayinin birine iki tane gazete geldiğini öğrendim. “Beni de abone yap” dedim gazete bayiine.

Fotoğraflarını çektiğim turistlere fotoğrafları teslim ederken fotoğraf zarfına Bursalı Hulusi Kasar’dan aldığım yabancı dilde -Almanca, İngilizce vb.- yazılmış Risalelerden bir tane hediye bırakıyordum.

Uçakla Almanya’ya dönen bir Alman turist hediye ettiğim kitabı okumaya başlar. Kitap, Latif Nükteler… Sinek bahsi çıkar karşısına. Okur, bir daha okur. Çok hoşuna gider...

İki yıl sonra Marmaris’e tatile gelen Alman turist Hans bakarki foto aynı foto… Beni görünce sevinçli bir şekilde parlayan gözleri ile boynuma sarıldı. “Hoş geldin Hans” dedim.

“Hans değil Hasan, Hasan” dedi, turist, gözlerinin içi gülerek. “Ben Müslüman oldum. Hasan ismini aldım” dedi. “Fotoğraflarla birlikte hediye ettiğin kitapçığı okudum” dedi. 10 gün boyunca taze Müslüman Hasan ile beraber başka Risalelerden ders yaptık.

Reşad Çakmak Ağabey bu hatırayı anlatırken sevincimizden, aynı heyecan ve duygu ile hep beraber Allahu ekber dedik.

Reşad Ağabey o sıralarda bir rüya daha görür. Rüyasında, Peygamber Efendimizden (asm) şefaat diler. Elini öpmek ister. Peygamber Efendimiz (asm) sol tarafa yere tükürür ve der ki. “Çabuk tükürük kuruyuncaya kadar tövbe et” der.

Risale-i Nurları tanır. Sonra babası Ali Çakmak’ın asker arkadaşı olan, Bursa’ya Risale-i Nurları 1950’li yıllarda getiren babasının adaşı Ali Çakmak Ağabey ile tanışır...

Okunma Sayısı: 1628
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı