"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

M. Yaşar Gülgun Ağabey

Erdoğan AKDEMİR
20 Nisan 2015, Pazartesi
Yaşar Ağabey merhumu, 1976 yılında Bursa’da Eğitim Enstitüsünde okurken Cumartesi sohbetlerinde tanıdım.

O zaman Kapalı Çarşıda Havlu mağazası vardı. Arabasıyla biz öğrencileri Gemlik’e, İnegöl’e, Mudanya’ya ve diğer ilçelere mahalli derslere götürürdü. Yanımızda Merhum Sami Pala, Ömer (usta) Ekler, Ruşen Gümüş, Mustafa Okuroğlu, Dursun Düzdenkaya, Erdoğan Ulutepe, Muammer Gabalı, Ali Çakmak olurlardı. Derslere gidip gelirken, yol boyunca marşlar ve ilâhiler söylerdik.

Yaşar Ağabey’in gençliğinde motorsiklet sevgisi had safhadaymış. Erdoğan Özdil Ağabey anlatırdı.

 Müşterilerine kitaplar hediye ederdi. Maşallah bu geleneği şimdi oğulları devam ettiriyor. Dükkânın yan vitrini sanki duvar gazetesiydi. Vitrin, gazetelerden, takvimlerden ve dergilerden kestiği faydalı ve dinî yazılarla o duvarda sergilerdi. Bildiğim kadarıyla Yeni Asya Gazetemizin kırk yıllık sıkı bir okuyucusuydu.  Yeni Asya’nın köşe yazılarını haberlerini keser cebinde taşır, ya müşterilerine ya da tanıdığı birine vermekten müthiş lezzet ve keyif alırdı. Ondaki bu alışkanlık bana da sirayet etmişti. Bende keser dağıtırım.

Hulusi Kasar kardeşimizin Yaşar Ağabey ile ilgili tesbitleri şöyle: “ Yaşar Ağabey’i de ebediyet ülkesine uğurladık. Her dünya misafiri gibi o da vatan-ı aslisine döndü. Yaşar Ağabey’in benim için özel bir önemi vardır. 1969 yılında henüz lise talebesi iken beni Ali Ağabey’in dersine götürerek Risalelerle tanışmama vesile olmuştu. Allah ondan razı olsun. O yıllarda çok aktifti. Kapalıçarşıda herkesi derse götürmek için büyük gayret gösterirdi. Müşterilerine kitaplar hediye ederdi. 12 Mart 71 Muhtırasının o kasavetli günlerinde de havlucu dükkânı irtibat merkezi gibi idi. Hele Pazar günleri orası sohbet yeri olurdu. 

Rahmetli Nureddin Atlıer’le de orada tanışmıştık. Kendisi Nurları okuduğu için girdiği Medrese-i Yusufiye’den yeni çıkmıştı. Karşı komşusu da yine genç yaşta evinin kapısında kalp krizinden vefat eden Hulusi Örnekal’dı. Çok beyefendi bir insandı. Bazı arkadaşlar, adaşlığımızdan dolayı benim öldüğümü zannedip hayattayken ruhuma Fatiha göndermişlerdi.”

Bana karşı ayrı bir hüsn-ü zannı ve muhabbeti vardı. Çarşamba sohbetlerinde 20 yıla yakın beraberdik. Evine gittiğimde kış mevsiminde benim paltoyu asarken “Erdoğan kardeş bu kadar ağır paltoyu nasıl taşıyorsun” der askıya asardı. Ben de “ne yapayım Yaşar Ağabey mevsim kış, onca yolu yürüyerek geliyorum, kalın giymesem üşütürüm” diye cevap veriyordum. Allah (cc) rahmet eylesin bana maddî manevî bir şemsiye idi. Gazetede çıkan Risale-i Nurlarla ilgili haberlere çok sevinir, benimle paylaşırdı. Her sırrını bana söylemekten çekinmezdi.

Karşı koşumları Halk Partili olduğu için babaları: “Çok dikkat edin sizi şikâyet etmesin.” diye nasihat edermiş.

1979 yılında Prof. Dr. Şerif Mardin’i Bursa’ya getiren Suat Alkan Ağabey hem İnebey 34’e hem de Yaşar Ağabey’in evindeki mahalli derse götürmüştü. Şerif Mardin o meşhur “Bediüzzaman Said Nursî Olayı “isimli İngilizce eserini bu iki sohbette iştirak ettikten sonra kaleme almıştı. Bizzat ben kendi kulaklarımla duydum. “Helâl olsun Said Nursî’ye, hem bu kadar genç ve farklı mizaçta üniversite öğencisini kardeşâne bir arada tutabiliyor ve de genç ve yaşlı her kuşağı kavgasız gürültüsüz bir çatı altında toplayabiliyor.”

Yaşar Ağabey’in dört oğlu da maşallah Risale-i Nur derslerinin müdavimi ve takipçileri. Bu yüzden Yaşar Ağabey mutmain ve gözü arkada kalmadan vefat etti. Yeni Asya’da çıkan taziye ilânlarını wathsapla Avukat oğlu Orhan Gülgun’a gönderdim. O da kardeşleri ile paylaşmış.

Mekânın cennet olsun Yaşar Ağabey...

Okunma Sayısı: 3604
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İLHAN

    20.4.2015 10:05:30

    Evet merhum ağabeyimiz ile çarşı esnaflığı ve aynı mesleki paylaşmamız nedeniylede hemen hemen hergün işyerine uğara selam verirdik.Başta efendimiz SAV.me,aziz üstadımıza,ağabeylerimize komşu olmak nasibetsin.Kardeşlerimiz ORHAN,AYHAN,SAİM ve SAİD e sabrı cemil diliyorum

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı