"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsanlık için İttihad-ı İslâm

Erdoğan ÇELEBİ
30 Mart 2015, Pazartesi
Ahirzamanın tecdit eserlerinden almış olduğum ders ile İttihad-ı İslâm’ın özgün bir tanımını yapacak olursak, şöyle ifade edebiliriz:

“Allah’ın (cc) adetullah ve sünnetullah olarak tabir edilen ve kâinatın idaresinde ve hayatın kayyumiyetinde cari olan bir kısım prensip ve kanunlarının –Kur’ân’ın irşadı ve Peygamber’in (asm) talimiyle- tefekkür, tahayyül ve tasavvur yoluyla keşif ve tesbit edilmesinden sonra aynı kanun ve prensiplerin yeryüzü ölçeğinde ve İslâmiyet ve insaniyet boyutunda –insanlık hayatının- daha yaşanılır kılınması ve emniyetle idamesi için toplumsal hayatta pratik edilmesine ittihadı İslâm diyoruz.

Bu prensip ve kanunları ise,–tesanüd/yardımlaşma, tecavüb/cevaplaşma, teanuk/omuz omuza verme-ve birbirinin imdadına koşma gibi prensipler adı altında zikredebiliriz. İşte bu sünnetullah kanunları ile Rübubiyeti Celâliye gürültüsüz, patırtısız, kargaşasız, istikrarlı ve istimrarlı bir şekilde kâinatı nasıl idare ediyorsa, insanlıkta yeryüzünü bundan ilham alarak barış ve sulh içinde idare etmesi gerekir.

İşte bu bağlamda 28 Mart 2015 Cumartesi günü İstanbul’da Risale-i Nur Enstitüsünce düzenlenen ve “Bir tecdit hareketi olarak Risale-i Nur” konulu masa çalışmalarında, Risale-i Nurda Batı ve İttihadı İslâm telâkkisi konulu 4. masa çalışmalarına iştirak etmek nasip oldu. Oldukça verimli olduğunu müşahade ettiğim bir çalışma yapıldı.

İttihad-ı İslâmla bağlantılı olarak, ahirzamanın bedi’sinin şu konularda tecdit yaptığı fikri ortaya çıktı.

1- İmanın hürriyetle bağı ve hürriyet anlayışının İslâmın özüyle doğrudan ilişkili olması fikri,

2- İslâm İttihadının “İslâmın en büyük farz vazifesi” olduğu,

3- Şear’in şahsî farzlardan daha ehemmiyetli olması,

4- Saltanat sisteminin İslâmiyetten olmadığı gibi bilâkis demokratik sistemle seçilen halifenin ya da idarecinin İslâmın özüne, hürriyeti şer’iye anlayışına ve dört hak mezhebin içtihadlarına daha uygun olduğu,

5- Haccın ‘kongre’ özelliği taşıması, tanışmaya, kardeşliğe ve muhabbete vesile olması yönüyle “İslâmın en büyük şeairi olduğu” hususu,

6- İslâmın dinsizliğe ve materyalizme karşı, hakiki Îsevîler ve Îsevî Ruhânîler ile ittifak etmesinin zorunlu olduğu,

7- İslâmiyetin aynı zamanda insaniyet olduğu,

8- İttihad-ı İslâmda nihaî amacın sadece Müslümanların birlikteliği değil bütün insanlığın barışı, esenliği ve güvenliği olduğu hususu,

9- Müstebit sistemlerin, ittihadı İslâmın teşekkülüne mani olduğu bilâkis hürriyetperver ve demokratik sistemlerin İttihadı İslâmın teşekkülüne münbit-verimli- bir zemin olduğu,

10- Ahirzamanda ülke içinde –dahilde- maddî cihadın olamayacağı, yalnızca manevî cihadın mümkün olduğu,

11- Maddî cihadın ise, sadece dışa karşı ve yalnızca savunma anlamında mümkün olduğu; savunma dışında ise, harice karşı dahi manevî cihadın yapılması gereği hususu ile bunlar dışında makale kapsamında saymanın mümkün olmadığı daha bir kısım konularda Bediüzzaman Hazretlerinin tecdit yaptığı konusu tebliğlere konu oldu.

Tebliğ kapsamı ile de irtibatlı olarak bir kısım ittihad-ı İslâm değerlendirmelerini kanımca şu şekilde yapmak mümkündür. Şöyle ki:

Risale-i Nur Şahs-ı Manevisi bir iman hareketi olarak İttihad-ı İslâmın çekirdeğini teşkil etmektedir. Zira, İslâmda herşey imanla başlar. İmansız İslâmiyet ise, mümkün olmadığı gibi imansız ittihat da düşünülemez. Yani, ittihad öncelikle kalplerin birlikteliği demektir. Kalplerin birlikteliğinden kasıt ise elbette imanın esasları ve rükünleridir.

İttihadda müntesipler kardeşlik bağlarıyla birbirine bağlıdırlar. Bu da dikey ve hiyerarşik değil bilâkis yatay ve demokratik bir yapılanmayı ihsas eder. Zira, ittihad ancak şûrânın, meşveretin ve istişarenin esas kabul edildiği katılımcı bir zeminde tesis edilebilir.

Cehalet ile değil ilim ile; müstebitlerle –baskıcılarla, istibdatla- değil hürriyetperverlerle ittihad sağlanabilir.

İttihad-ı İslâmı, nisbî olarak “ete kemiğe bürünmüş hali” ile anlatacak olursak,

İttihad “iman birliği, niyet birliği ve amaç birliği olup bunlar ittihad-ı İslâmın ruhunu teşkil eder. Amaç elbette İ’layı Kelimetullah’tır ve sulhu umumidir. Niyet ise, elbette Allah’ın (cc) rızasıdır.

İttihad-ı İslâmın maddî, kurumsal şekli ise ittifak şeklinde tezahür eder.

Netice olarak diyebiliriz ki; İttihad-ı İslâmın, ruhu ittihad; cesedi ise, ittifaktır. Yani, ittifak hem “ittihad-ı İslâmın” maddî ve kurumsallığını hem de demokratikliğini sembolize eder. Zira, ittihad homojen bir yapıyı çağrıştırırken ittifak çok kültürlü, çok inançlı heterojen bir yapıyı ifade eder. Yani aynılığı olan bireyler ittihadın; farklılığı olan bireyler ise, ittifakın konusudur.

O sebeple Ahirzamanın Müceddidi, çok kültürlü bir sistem bağlamında “Cemahir-i Müttefika-i İslâmiye”den bahseder. Yoksa cemahiri ittihad-ı İslâmiye’den değil.

Bütün bunlar dışında ittihad-ı İslâmın gerçekleşmesi biz mü’minlerin bu ittihada duyduğu ihtiyaç derecesiyle doğru orantılıdır. Zira nasıl ki, ihtiyaç tekâmülün sebebidir. Aynen öylede, ittihadın dahi mesnedidir. Öyleyle gelin hep birlikte Kadîri Külli Şey’e niyaz ile el açalım ve yakaralım ki!

Ya Vahid, Ya Ehad, Ya Ellahu Ehad !

“Mü’minlerin kalplerini tevhid eyle, akıllarını, fikirlerini te’lif eyle.

Risale-i Nur’un Şahs-ı Manevîsini ve müntesiplerini, “İttihad-ı İslâma, Sulh-u Umumiye ve İnsaniyete hizmetkâr eyle! Ve mü’minler arasındaki kardeşlik duygularını ve manevî rabıtaları kuvvetlendir. Amin… diyelim.

Son sözlerimiz, “yaşasın sulhu umumiyi netice verecek olan İttihadı İslâm” olsun.

Okunma Sayısı: 1368
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı