"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyaset zulümatlı bir perde mi, insanlığa hizmet mi?

Erdoğan ÇELEBİ
02 Mart 2015, Pazartesi
Ahirzaman siyasetine bir zum yaptığımızda, daha çok dünyanın fani yüzünü, yalanı, zulmeti, menfaati, tarafgirliği, münafıklığı, kibri, eyyamcılığı görüyoruz.

Öyle ki, zulmetiyle dünyamızı karartan siyaset aynı zamanda kalbimizi dahi karartıyor. Bu ise, ahiretimizi berbat ediyor. Zira, kalp ve vicdandan uzak olan zamanın gaddar siyaseti, -halkla değilse de- insanlıkla arasına geniş bir mesafe koymuş durumda.

O halde halkın ekseriyeti neden siyasete meyyal ve niçin siyasetin peşinde koşuyor?

Bu sorun elmas kıymetindeki Nurlu eserlerde “ahirzaman hastalığı” olarak teşhis ediliyor.

Binaenaleyh, siyaset dünya menfaatini ve maddiyatı temsil ediyor. Bu sebeple insanlar, göbeğinden dünyaya ve siyasete bağlanmış durumda. Nurların müellifi, ahirzamanın en önemli belâsının insanların “ahirete inandığı ve ahireti bildiği halde dünyayı seve seve ahirete tercih etme” hastalığı olduğunu belirtiyor.

O sebeple, zamanımızın insanları aklını siyasetle geveze ettiği gibi, ruhunu da siyasetle perişan etmekte. Oysa dünya sadece siyasetten ibaret olmadığı gibi dinimizde dahi siyasetin yeri cüz’îdir. Ancak klâsik İslâm anlayışını temsil eden mevcut muhakemesiz anlayış –ne yazık ki- İslâm coğrafyasında fiilen ve zahiren hâkim durumda. Herşeyi siyasetle çözeceğini ve tepeden halledeceğini zannediyor. Kaldı ki, siyaset yolu maddiyatta bir çözüm olsa dahi maneviyatta bir yol olmadığı gibi bilâkis insan için bataklıktır.

Bu sebeple, ahirzamanın “kırmızı kitapları”, bu yanlış anlayışta TECDİD/yenilik yaparak “dinin % 99’unun itikad, ibadet ve ahlakla ilgili olduğunu ancak % 1’inin siyasete tekabül ettiğini” tesbit etmiştir. Bu sebeple mü’minin hayatında siyasetin ancak % 1 nisbetinde yer alabileceğini hikmetle öğütlemektedir.  

Ayrıca ömür kısa, vakit ahirzaman ve hayat hızla akıp gidiyor. Bu durumda her şeye zamanında yetişmek mümkün değil. O halde önceliklerimizi belirleyip hayatımızı ona göre idame etmeliyiz. Yani bizim için hikmete muvafık en kısa yolu tercih etmeliyiz.

Bir mü’min için yol insanı Hâlik-ı kâinata ulaştırıyorsa yoldur. Yoksa yolsuzluktur. Bizi Allah’a kavuşturacak en kısa yol ise, akıl ile Hakîm arasına kalbimizi koymakla olacaktır. Zira kalp imanın mahallidir ve ayine-i sameddir. İman ise Mahbub-u Hakiki ile aramızdaki intisabdır /bağdır.

Bu sebeple, kalp ve iman dairesi insanlık için her zaman her şeyden öncelikli olmalı. Zira, Sani-i Hakiki ile keyfiyetli/kaliteli bağ kurabilmemizin yegâne yolu, kalp ve iman cereyanında sürekli kalmaktır.

Peki siyasette hayatın ve idarî sistemin bir gerçeği olduğuna göre, siyaset ne şekilde icra edilirse -insanlık için- faydalı bir fonksiyon ifa edebilecektir?

Bu soruyu siyasilerin başarılarının, “eşitliğin, hürriyetin, adaletin, insan haklarının” hayata geçirilmesindeki gayreti ve muvaffakiyetiyle doğru orantılı olduğunu söyleyerek cevaplayabiliriz. Ayrıca zamanımızda siyasetin başarısı insana verilen değer kadar insanın yaşadığı çevreye yaptığı olumlu katkıyla da ölçülmektedir. Bu ise İslâm dünyasındaki fakirlik ve bilinç eksikliği nedeniyle lüks olarak görülmektedir. Oysa Sünnetullaha uygun bir hayat politikası belirlemek lüks değil, olsa olsa şuursuzluk olabilir.

Siyaset gerçek anlamıyla insaniyete hizmet etmesi halinde insanlık için bir perde değil rahmaniyetin ve rububiyetin tecelligâhı olacaktır.

Okunma Sayısı: 1483
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • çelebice

    2.3.2015 00:25:57

    Yazardan: Aşağıdaki cümlede kelime eksikliği nedeniyle yanlış anlaşılma söz konusu olabilir. Aşağıdaki şekilde düzeltir, özür dilerim. selamlar... Düzeltme: Sünnetullaha uygun bir hayat politikası belirlemek lüks değil,(lüks olduğu iddiası) olsa olsa şuursuzluk olabilir. Şeklinde düzeltir, özür dilerim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı