"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hakiki adaleti ararken

Ersin ACAR
21 Haziran 2017, Çarşamba
Adalet, hak sahibine hakkını teslim olarak tanımlanabilir.

Adaletin tanımı ile beraber bazı soruların cevaplanması ve bazı konuların tahdit altına alınması gerekmektedir. Misal, adalet, ama kime ve neye göre adalet? Bu sorunun cevabı elbette ekseriyete saadet getiren; nefis ve çıkarların egemenliğinden bigâne, hak ve hukuk noktasında titiz çalışan bir adalet olacaktır. 

Ehli dünya ister istemez bir yolculuğa sevk olduğundan yolculuğun kurallarını belirleyen bir kıstaslar mecmuasına ihtiyaç duymaktadır. Adalet ile tahdit edilen bu kıstasların ulaşılabilirliği iki yol ile mümkündür. 

Bunlardan birincisi insanoğlunun kendi kemalat serüveninde düşe kalka, keşmekeşliklere, zorbalığa, zulümlere muhatap olarak yakalayabileceği bir sistem. Bunlardan ikincisi beşeri bu dünyaya imtihan için gönderen Rabbi Rahimin bütün zamanları içine alan kıstaslarını kabul edilerek yapılan bir inşa hareketi. 

Yani Nebi, Musaf ve veli yolu ile tanzim edilen hükümleri, Ezeli Kelâmdan süzüleni merkeze almakla tercih edilmesi, birincisine nazaran daha selâmetli ve daha ekseriyete saadet getiren bir sistem olarak göze çarpıyor. Hükümde Avrupa’ya dilencilik etmemek sözü bu bağlamda değerlendirilebilir. 

Ezeli Kelâmın bu asırdaki muhatapları ne acı ki kendi pazusuna güvenenlerin gerisinde kalmış. İçinde bulunduğu karmakarışık haletin nihayetinde Avrupa’ya dilencilik eder olmuştur. Kur’ân’ın Nurundan ve İlâhî emirlerden istifade eden birinci Avrupa, adalette öncülük ederken, Müslümanların geride kalması, büyük bir noksanlık olarak önümüzde duruyor. 

Asrın imamı Bediüzzaman Kur’ân’dan aldığı ilhamla insanoğlunun maddî manevî terakkisi için adalet, meşveret ve kanunda inhisarı kuvvet yani kuvvetin kanunda olmasını savunur. 

Bediüzzamanın, “hak haktır küçüğüne büyüğüne bakılmaz” ifadesi, “kim yeryüzünden fesad çıkarmamış ve adam ödürmemiş bir insanı katlederse bütün insanlığı katletmiş gibidir” âyetinden mülhem bir hakikattir.

Bir gemide on cani ve bir masum bulunması ve bahsi geçen caniler yüzünden masumun hakkına girilmesi –masumun rızası dışında- hiçbir adalet kanunu ile tatbik edilemez.  Adaletin merkeze alındığı bir sistemi acilen kabul ediniz. Kuvveti şahıslardan alıp kanunlara teslim edip, imtiyazlardan vazgeçiniz. Yoğurt bozulursa ayran olur; yağ bozulursa zehir olur kaidesine binaen, artık yağ olmuş bizlerin bozulması azim zararlara sebep olur. Sakın sakın geleceğimizi inşa ettiğiniz bir sistemin temellerini sağlam atınız. Kimsenin suçunu kimseye teşmil etmeden adaleti toplumun huzurunu bozmadan tatbik edin.

Okunma Sayısı: 2589
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı