"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

14 Mayıs 1950

Faruk ÇAKIR
16 Mayıs 2018, Çarşamba 00:02
Türkiye’nin yakın tarihinde unutulmaması gereken bir tarih var: 14 Mayıs 1950. Bu tarih iyi bilinmeli ki Türkiye’nin nereden geldiği ve nereye gittiği daha iyi anlaşılsın.

14 Mayıs 1950 Türkiye’de yapılan gerçek bir ‘seçim’in adıdır. 1950 öncesi milletvekili seçimlerinde şimdilerde kimsenin aklının almayacağı bir uygulama vardı: Oylar açıktan kullanılır, bunların sayım ve dokümü ise gizli yapılırdı. 

Bazı gençler bunu duyunca mutlaka itiraz edip, “Öyle seçim olur mu? Bunu kim ister, kim kabul eder. Türkiye’de böyle bir uygulamanın olması mümkün değildir, bu yanlış bilgidir. Mutlaka ‘algı’ yapıyorsunuz” diyebilir. 

Nitekim geçen yıllarda böyle bir itirazla karşılaşmıştık. Şöyle ki: Bir programdan dönerken gazeteci arkadaşlarla Türkiye’nin dertlerini konuşuyorduk. O tarihlerde başörtüsü yasağı vardı ve bazı ‘ilerici gazeteciler’ bu yasağı savunuyordu. Derken iş 1950 öncesi uygulamalara geldi. Şapka mecburiyeti, Kur’ân öğrenme yasağı derken bir dönem ezanın da susturulduğunu hatırlattık. Çok bilmiş, çok genç bir gazeteci, bir tv’nin haber muhabiri, en yüksek perdeden itiraz etti: Hayır, öyle bir şey olmamıştır. Bu ispatlanamaz bir iddiadır. Ezan mezan yasak olmamıştır! 

Bu itiraz karşısında “Bu konuda kime inanırsınız? Kimi delil olarak gösterelim? Hangi gazetedeki haber sizin için inandırıcı olur?” diye izahta bulunduk ve kısmen yaşlı ve tecrübeli olan kendi arkadaşlarına rica ettik ve onlar da 1950 öncesi böyle bir yasağın uygulandığını söyleyerek o gazeteciyi ikna edebilmişti. Düşünün ki 1932 yılından 1950 yılına kadar 18 yıl uygulanan bir yasaktan bir gazetecinin haberi yok ve bunca yıl okuduğu okullardan böyle bir bilgi verilmemiş. İşte ‘açık oy, gizli tasnif’ de bu ölçüde bir yanlıştı ve 1950 öncesinde bu sistem uygulanıyordu. Gerisini varın siz düşünün...

1950 seçimlerinde ilk defa ‘gizli oy, açık sayım’ uygulandı ve o seçimde “Yeter! Söz milletindir” diyen Adnan Menderes’in de içinde olduğu Demokrat Parti büyük bir zafer kazandı. İlk icraat olarak da ezanın aslî hüviyetine kavuşturulması ve ezan yasağının sona erdirilmiş olması her halde tesadüf değildir. Bu bakımdan 14 Mayıs 1950 tarihi önemlidir, mühimdir ve ehemmiyetlidir. Bu tarihi küçüğünden büyüğüne herkes iyi bilmeli. 

1950 öncesi ve sonrasını anlatan hadiseleri iyi tahlil etmek gerekir. Millete rağmen yapılan işlerin uzun ömürlü olmadığını görmek isteyenler de 1950 seçimlerine bakmalı. Tek parti yönetiminin milleti bezdirmesinin bir neticesi olarak millet merhum Adnan Menderes’e ve partisine tam sahip çıkıp benimsemiştir. 10 yıl boyunca yapılan her seçimde millet desteğini yanına alan merhum Menderes, hem maddî, hem de manevî anlamda ülkenin ilerlemesine vesile olmuştur. Tabiî ki merhum Menderes de bir insan ve siyasetçiydi. Her insan gibi hataları da olabilir. Fakat hangi insaflı insan onun maruz kaldığı haksızlık, zulüm ve cinayeti bu hatalarına bağlayabilir?

Maalesef 14 Mayıs 1950’deki mağlûbiyeti sindiremeyen ‘ifsat komiteleri’ merhum Menderes ve ekibini devre dışı bırakmak için darbeye başvurmuş ve Yassıada gibi facialar yaşanmıştır. 

Bu vesile ile zulmen idam edilen merhum Adnan Menderes ve iki değerli mesai arkadaşı Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın rahmetle yad ediyor ve mekânlarının Cennet olmasını diliyoruz.

14 Mayıs 1950 unutulmaz ve inşallah unutulmayacak...

Okunma Sayısı: 2445
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı