"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

28 Şubat bitti mi?

Faruk ÇAKIR
02 Mart 2024, Cumartesi
28 Şubat süreci ya da ‘post modern darbe’nin Türkiye’de açtığı yaraların elbette farkındayız. Süreç başladığında yapılan yanlışlara en net şekilde itiraz etmiş ve Türkiye’nin ‘hukuk ve adalet yolu’ndan başka seçeneği olmadığını imkânlar ölçüsünde ifade etmiştik. Yani 28 Şubat sürecine bugün ya da süreç bittiğinde değil, süreç başladığında ve devam ederken itiraz edenler arasındayız.

1997’deki bu ‘süreç’ devlete ve millete pahalıya mal oldu. Süreç, siyaseti de parçaladı. Fakat en bilinen yanlışı, başörtülü öğrencileri okullara almamak şeklinde ortaya çıktı. O güne kadar başörtüleri ile üniversiteye girebilen öğrenciler, süreç başladıktan sonra mağdur edildiler. Üniversitelerde başlayan başörtüsü yasağı, adım adım genişleri ve bütün okullara yayıldı. Ayrıca, imam hatip lisesinde okuyanların istedikleri üniversiteye girmeleri de büyük ölçüde engellendi ve dolayısıyla imam hatiplerde okuyanlar da en mağdurlar arasında yer aldı. Tabii ki başörtülü memurlar da mağdurlar arasındaydı. 

O günlerde de bu uygulamalara hep itiraz edildi ve bu sürecin sona ermesi için gayret sarf edildi. Şunu akılda tutmak icap eder ki, başını örten memurlar mağdur olurken aynı kanaate sahip erkek çalışanlar bu mağduriyetten büyük ölçüde kurtuldu. 

Aradan yıllar geçti ve sürecin mimarlarının “Bin yıl sürecek” dedikleri “28 Şubat 1997 süreci” görünüşte sona erdi. Acaba gerçekten bu süreç sona erdi mi? Evet, başörtüsü takan öğrenciler okullarına kavuştu ancak başka ve çok daha vahim mağduriyetler ortaya çıktı. 

Şunu çok rahatlıkla ifade etmek icap eder ki, hukuk ve adalet sahasındaki uygulamalar 28 Şubat sürecinden daha kötü durumdadır. Çünkü şimdiki uygulamalarla “birinin hatasıyla başkası, akrabası, yakınları” da mağdur edilebiliyor. Babası ‘suçlu’ ilan edilen biri, mesleğinde başarılı olsa bile dışlanıyor, devlet memuru olamıyor. Ayrıca yürürlükteki pek çok kanun dikkate alınmıyor ve keyfi işler yapılıyor. Türkiye’yi idare edenlerin hem de ‘canlı yayın’larda Anayasa Mahkemesi ve hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını tanımadıklarını açıklamış olması çok ciddi bir problem değil mi? 

28 Şubat’a imza atanlar hukuk yolundan ayrıldıkları için tepki çekmişti. Aradan yıllar geçtiği halde halen ‘hukuk yolu’na girdiğimiz söylenebilir mi? O gün yapılan hukuksuzluklar daha çok başörtülü öğrenci ve memurları muhatap alıyordu. Sonraki hukuksuzluklar ise daha geniş kitleleri muhatap aldı.

Türkiye hak, hukuk ve adalet yoluna girmedikten sonra “28 Şubat süreci bitti” demek bir anlam ifade etmez. 28 Şubat 1997 süreci ya da ‘post modern darbe’sinin sona erdiğini söylemek için “tam adalet”le hükmedilen bir dönemin gelmesi icap eder. Aksi halde isim ve resimler değişmiş olsa ve hatta “28 Şubat’a imza atanlar” mahküm dahi olmuş olsa ‘süreç’ etkisini devam ettiriyor demektir. 

28 Şubat sürecinin etkilerinin devam edip etmediğine millet karar versin...

Okunma Sayısı: 1509
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Savaş

    3.3.2024 16:14:12

    Bir millette tefrika olduğu müddetçe, evrensel hukukun herkese uygulanmadığı müddetçe. Sünnetullaha Adetullaha uyulmadığı müddetçe; Aklı ilim ile, kalbi iman ile aydınlanmadıgı müddetçe. Haksızlığa liyakatsızlige, keyiflige vs hesap sorulmadıkca ne 28 Şubat nede başka süreçler biter başka mecralarda mutasyona uğrar yeniden hayat bulur. Ona alet olanlarda doğru olduğunu zanneder maalesef. Başarılar ve saygılar diliyorum.

  • Arif

    2.3.2024 10:22:02

    28 Şubat bukalemun misali renk değiştirdi. Haki idi. İğrenç bir yeşil oldu. Daha vicdansız, pervasiz ve saf kötülük. En tehlikelisi de haki ve diger bilumum renklerle şer ittifakinda. En kötüsü de, halkın bu zulm yeşildir. Diye kafasını kuma sokması hatta ne yazık ki desteği. İşimiz Allah'a kaldı. Vesselam.

  • Arda Yıldız

    2.3.2024 07:49:01

    28 Şubat zihniyeti maalesef hiç bitmiyor. Bugün güç ellerinde olsa islami alana yine aynı müdehaleleri yapacaklarını düşünüyorum. Bu yüzden iktidar partisi dinde hassas olanların oylarını almaya devam ediyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı