"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AB raporundaki tablo

Faruk ÇAKIR
10 Ekim 2020, Cumartesi
Siyasetçiler ve idareciler belki memnun olmayacak, ama ülkemiz; hak, hukuk ve adalet yolundaki hedeflerine ulaşmakta her geçen gün biraz daha gecikiyor. “Böyle hedef mi kaldı?” diyenler de olabilir.

Ancak böyle bir hedefin olması icap ettiğini ve bunun  Türkiye’de yaşayan herkes için şart olduğunu dile getirmek durumundayız. Öyle ya,  niçin dünya herkes için terakki dünyası olsun da İslam alemi ve ülkemiz için tersi olsun?

Avrupa Birliği (AB) Salı günü (6 Ekim 2020) açıkladığı ‘İlerleme Raporu’nda, Türkiye’nin  demokrasi, insan hakları ve hukuk alanında gerilediğini belirtmiş. Haberlere göre, AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nun, her yıl aday ülkelerle ilgili hazırlık sürecini  değerlendirdiği raporda, siyasi ve ekonomik kriterler alt başlıklar halinde incelenmiş ve  ortaya bir tablo çıkmış. 

Raporda OHAL uygulamasının demokrasi ve temel hakları olumsuz etkilemeyi  sürdürdüğü kaydedilmiş ve Avrupa Konseyi’nin “kilit önemdeki tavsiyelerinin yerine  getirilmediği”ne dikkat çekilmiş ve diğer konular özetle şöyle sıralanmış:

“Yasama, yürütme ve yargı arasında güçler ayrılığı olmaksızın tüm yetkilerin başkanlık  düzeyinde toplanması” da, rapora göre demokratik hesap verilebilirliği ortadan  kaldırıyor.

“Yürütmenin meclis tarafından denetimi zayıf kalmıştır. Başkanlık sisteminde birçok  düzenleyici kuruluş doğrudan Cumhurbaşkanına bağlanmıştır.”

Türkiye’nin AB’ye üyelik şartlarından biri olan “yolsuzlukla mücadele” konusunda da  ilerleme kaydetmediği belirtilen raporda, kamu kurumlarının hesap verebilirliği ve  şeffaflığının artması gerektiğine dikkat çekilmiş.

İnsan hakları alanında da OHAL döneminden kalma uygulamaların yürürlükte kalması  sebebiyle kötüye gidişin sürdüğü ve “çok derin ve yıkıcı etki yaptığı” belirtilmiş. 

Raporda ayrıca, ifade özgürlüğü alanında ciddi gerileme olduğu ve “gazeteciler, insan  hakları savunucuları, avukatlar, yazarlar ve sosyal medyaya yönelik ceza davaları ve  mahkumiyet kararlarının devam ettiği” de ifade edilmiş. (www.bbc.com/turkce, 7 Ekim  2020)

Bu rapor karşısında “Bize de AB raporundan? Biz ‘Ankara Kriterleri der yolumuza devam  ederiz” diyenler de olur; “AB raporundaki tesbitler doğru ise eksiklerimizi tamamlayıp  yolumuza devam edelim” diyenler de olur. Belki “Bize ne AB raporundan?” diyenler  daha çok alkış alır ve belki de ‘rey’ de alır, ama bu tavır Türkiye’ye bir fayda verir mi? 

Hak, hukuk, adalet, şeffaflık, işi ehline vermek gibi hususlar bizim en çok dikkat etmemiz icap eden noktalardır. Bunun için AB’nin hatırlatmaya yapmasına dahi ihtiyaç yoktur.  Neticede “Adalet mülkün temelidir” diyenler bizler değil miyiz? Fakat mesele söz değil,  icraattır. Dilimiz “Adalet mülkün temelidir” derken, işimiz tam aksini yapar ve adaletin  tecellisini geciktirirse ne işe yarar?

Eğer çizilen tabloya haklı itirazlarımız varsa onları dile getirelim. Eleştiriler haklı ise  

yanlışlarımızı ve hatalarımız bir an önce telafi edelim ve AB üyesi ülkelerin dahi gıpta ile  bakacağı bir ülke olalim. Yapmamız gereken budur. Raporu hazırlayanlara kızarak,  sürerek ve kavga ederek bir yere varabilir miyiz?

Okunma Sayısı: 1701
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz Yiğiter

    10.10.2020 17:57:25

    Aklı selim için yol belli. Evrensel hukuk ve demokrasi normları ancak AB kriterleriyle mümkün. Tebrikler, dualar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı