"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adalet, bize de gel

Faruk ÇAKIR
11 Şubat 2017, Cumartesi
ABD Başkanı Donald Trump’ın 7 Müslüman ülke vatandaşlarına Amerika’ya giriş yasağı alması adalet duvarına çarpıp geri döndü.

Federal temyiz mahkemesi, Trump yönetiminin kararını iptal eden mahkeme kararını oy birliğiyle onayladı, tasdik etti.

Hem hukukçu olmadığımız hem de Amerika’daki sistemi bilmediğimizi en başta ifade etmekle beraber, mahkeme kararında yer alan ifadenin çok önemli olduğunu kaydetmenin yanlış olmayacağını tahmin ediyoruz. Mahkemenin kararında, ABD yönetiminin söz konusu ülke vatandaşlarına ‘acil olarak giriş yasağı uygulanması’nın nedenine ilişkin hiçbir delil sunmadığı hatırlatılmış. (AA, 10 Şubat 2017)

Mahkemenin bu kararına rağmen ABD Başkanı Donald Trump, kendi düşüncesini istikrarlı bir şekilde savunmaya devam ediyor. Trump, federal temyiz mahkemesinin kararını açıklamasının ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Mahkemede görüşürüz. Ulusumuzun güvenliği tehlikede” ifadesini kullanmış ve kararı Yüksek Mahkemeye taşıma sinyali vermiş. 

Hukuk ve adaletin iyi işlemesinin ne kadar önemli olduğunu görebiliyor muyuz? Dünyanın en ‘güçlü’ devlet yöneticisinin çıkardığı bir kararname, bir hukuk adamının itirazıyla geçersiz olabilir. Adaleti temsil edenin yöneticiye itiraz ederken sorduğu soru (bilmana) önemli: “İddianı destekleyecek hiçbir delil sunmadın!”

Yani deniliyor ki, “Bilgin ve belgen varsa onları masaya koy. Yoksa keyfi kararlarla insanları mağdur edemezsin!”

Peki, bir hukuk temsilcisi dünyanın takip ettiği böyle bir dâvâda bu kararı alıyor da idareci ne yapıyor? Yaptığı yine hukuk yolunu takip etmek. “Bir üst mahkemeye gideceğim, hukuki yollarla kararımı uygulayacağım” diyor. 

Washington eyaleti Başsavcısı Bob Ferguson’un, “ABD Başkanı da içinde olmak üzere hiç kimse hukuktan üstün değildir” demesi de tarihe kaydedilmiş oldu. Başsavcısı Robert Ferguson, bu kararı almakta da yetinmemiş, ABD Başkanı Donald Trump’a seslenerek, 7 Müslüman ülke vatandaşlarına giriş yasağı getiren kararnamesini geri çekmesini istemiş. Başsavcısı Ferguson, “Başkan ülke genelinde kaosa sebep olan aceleyle yazılmış bu tehlikeli kararnameyi bir an önce geri çekmelidir. Eğer bunu reddederse onu anayasa karşısında sorumlu tutmaya devam edeceğim” demiş.

Benzer bir tartışmanın Türkiye’de yaşandığını düşünün. Acaba nasıl bir netice ortaya çıkardı? Adaleti tesis etmenin önemini anlatmak için başka örneği ihtiyaç var mı ki?

Ülkemizde OHAL günleri yaşanıyor ve çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle binlerce kişi sorgusuz sualsiz işinden gücünden ediliyor. Bir kişi dahi olsa haksız yere mağdur ediliyorsa itiraz edilmesi gerekirken, mağdurların sayısı on binlerle ifade ediliyor. İdarecilerimiz, “Mağdur yok. Her şey adaletle idare ediliyor. Kimse delilsiz işinden gücünden atılmıyor” diyebiliyor mu?

Savunma hakkının devre dışı bırakıldığı bir uygulamada adaletten bahsedilebilir mi?

Adaleti tesis edebildiğimiz gün maddî ve manevî sıkıntılarımızı aşmamız çok daha kolay olacak inşallah...

Okunma Sayısı: 3137
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özcan Erkiş

    11.2.2017 16:56:24

    Sayın Çakır, çok ama pek çok teşekkürler. Adaletin mumla arandığı ülkemizde başta Yüksek Yargı mensupları olmak üzere cümle yargıçlara ibretli bir ders olacak yazı. İnşaal onlar da okur ve başlarını iki elleri arasına alarak-en azından- düşünürler. Adalet mülkün temeli değil mi? Peki adaleti kim tesis edecek? Adil, tarafsız ve bağımsız yargı. Var mı? Olduğu söylemek hak ve hakikati ters yüz etmek olur. Yazınızda "Benzer bir tartışmanın Türkiye'de yaşandığını düşünün!" diyorsunuz. Mümkün olmayacak bir şeyi düşünmek, abesle iştigal olmaz mı sayın Çakır? OHAL ve KHK lar ile yüzbinleri aşan ve zulüm derecesine varan mağduriyet karşısında, ABD'deki cesur yargıç gibi birinin konuştuğunu gördük mü? Bizdekiler konuşmayı ya emekli olunca yapacaklarını (aslında konuşmayacaklarını) söylerler yahut hiç konuşmazlar. "Adalet" Türkiye'de galiba emekli oldu!....

  • Kaan

    11.2.2017 09:42:24

    Civânmerdân-ı milletle hazer gavgâdan ey bidâd Erir şemşîr-i zulmün âteş-i hûn-i hamiyetten

  • Selçuk

    11.2.2017 00:20:06

    Belli bir zaman içinde üye olup daha sonra dilekçe ile istifa edilen yasal bir sendika suc olmuş. Bilmiyorum ki dünyanınn neresinde böyle oluyor? Hukuk devleti olmamız lazım ama maalesef. Umarım her şey düzelir

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı