"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adaleti sağlamak ilk iş olsun

Faruk ÇAKIR
28 Ağustos 2016, Pazar
Siyasî iktidarın “teröristleri tasfiye ediyoruz” diye attığı pek çok adımın cemiyet hayatında derin yaralar açtığı, ciddî yanlışlara sebep olduğu iktidarı destekleyenlerce de itiraf ve ifade ediliyor.

Örnek olması bakımından uzunca sayılabilecek bir iktibas yapmak gerekecek. Star gazetesinde yer alan bir yazıda şöyle denilmiş: 

“MİT’te açılan dosyada [yer alan bir bir cümle] (...) şöyle tamamlanıyor: “FG ile akrabalığı var...... Ama belgelenemiyor.”

Hem akrabalığı olup hem de belgelenememesi nasıl bir şey ise... Bu kişiyi 1987’den beri tanıyorum. Üniversitede okuduğundan beri. Halen bir  bakanlıkta vekâleten müsteşar yardımcılığı yapıyor. (...) 

O kişi ile ilgili bu MİT bilgisi nasıl gündeme geldi, derseniz, vekâleten müsteşar yardımcılığının asalete geçmesi lazım ve bunun için de güvenlik soruşturması gerekiyor. İşte o güvenlik soruşturması çerçevesinde MİT’teki o not gün yüzüne çıkıyor. O not güvenlik soruşturmasını etkileyecek olsa, söz konusu kişi ile ilgili bütün duyguları zehirlemeye yeter de artar bile. (...) Bu bilgi bu kadar saçma olduğuna göre, MİT’te açılan dosyalardaki diğer bilgiler ne kadar güvenliklidir? (...) 

Bizzat şahit olduğum bir olay. Bir tıb doçenti. Teyzesi vefat etmiş ve üniversite hastanesi morgunda. Morgdan alınacak, gasledilecek ve defnedilecek. Tam o saatlere üniversite yönetimi tarafından “mülâkat - soruşturma” dâveti yapılmış. “Teyzem vefat etti, defnedip sonra geleyim” diyor, ama aldığı cevap şu oluyor: “Gelmediğiniz takdirde suçlamaları kabul etmiş sayılırsınız.” Söz konusu doçent mülâkata gitti, sonra gözaltına alındı ve savcılıktan serbest bırakıldı. (...)

“Kime güveneceksiniz?”den herkese her türlü suçlama yöneltilebilir noktasına gelmek ve buradan da güvensizliğin daha da derinleşeceği bir alana savrulmak mümkün. Buradan varılacak olan şey ise, çok geniş bir gayrı memnunlar zümresinin oluşmasıdır. (...) Son söz: Darbeyi haber alamayan MİT’in kşilere ilişkin dosyaları tek kaynak olursa yandı gülüm keten helva demektir. (Ahmet Taşgetiren, 24 Ağustos 2016)

Bu ve benzeri çok sayıda hadise yaşanıyor. “Böyle zamanlar olur” diyerek görmezden gelinebilir mi? Türkiye’yi idare edenler görmek istemese de Taşgetiren’in ifadesiyle “çok geniş bir gayrı memnunlar zümresinin oluşması” söz konusudur. Atılan her yanlış adım sadece bir kişiyi değil, yerine göre bin kişiyi mağdur etmektedir. Tutuklanan bazı kişilerin avukatlarının ifadesine göre yapılan yanlışlar bir iki ile değil, binlerle ifade edilebilir. “Ne de olsa adalet tecelli eder”se de mahkeme safahatının uzun sürmesi mağduriyetleri katlamaya aday. Geçmişte de böyle yanlışlar yapıldı. Yeniden benzer yanlışların yapılmaması lâzım. 

Bazılarının “Adalet, adalet, adalet” denilmesinden rahatsızlık duyması ve adaletle hükmedilmesinin hatırlatılmasından memnun olmaması derin bir çelişkidir. “Muhalif” gördüklerinizi dinlemiyorsunuz, bari “muvafık” gördüklerinizi dinleyiniz. 

Dünya devam ettiği müddetçe geçerli olan kural; mazlûmun ‘ah’ının yerde kalmayacağı ve ‘kaderin adalet’ edeceğidir. Mülkün temeli olan adaleti sağlamak ilk iş olsun. 

Okunma Sayısı: 3955
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı