"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adaletsizliğe karşı durmak

Faruk ÇAKIR
19 Temmuz 2020, Pazar
Dünya tarihi pek çok adaletsizliğe şahitlik ettiği gibi, bunlara karşı çıkan; hakkı, hukuku ve adaleti savunan ‘iyi’lere de şahitlik etmiştir.

Aynı şekilde adaletiyle tarihe mal olan idareciler olduğu gibi, aradan asırlar geçtiği halde haksızlıklarıyla hatırlanan idareciler de vardır.

Kusura bakılmasın, bir haber vesilesiyle şahsen adını ilk defa duyduğum “Aynülkudat el-Hemedanî” de haksızlık yapan idarecilere karşı hakkı ve adaleti savunan, onlara itiraz eden bir mutasavvıf, kelâm âlimi, Şafii fakıhı ve şairmiş. 

492’de (1098) Hemedan’da doğan ve 527/1131’de idam edilmek suretiyle öldürülen Aynülkudât, TDV İslâm Ansiklopedisi’nde şöyle (kısaltılmıştır/fç) tanıtılıyor: “Aynülkudât doğduğu şehirde çocukluğundan itibaren çok iyi bir tahsil gördü. Olağan üstü kabiliyeti sayesinde devrinde okutulan bütün ilimleri kısa sürede öğrendi. Yirmi bir yaşında iken kelâma dair eserini yazdı. Genç yaşta fetva verecek seviyeye ulaştı. Bu sebeple Hemedan kadılığına ve oradaki medresenin müderrisliğine tayin edildi. 

“Fikrî bunalımı sırasında İmam-ı Gazzâlî’nin kardeşi Ahmed el-Gazzâlî’nin Hemedan’a gelişi Aynülkudât’ın hayatında bir dönüm noktası oldu. Tasavvuf yoluna girerek Ahmed el-Gazzâlî’ye intisap ettikten sonra bilhassa kelâmî ve itikadî konulardaki fikir ve kanaatlerini pervasızca ortaya koyması, devrin mutaassıp fıkıh ve kelâm âlimlerinin ondan şüphelenmelerine ve neticede bazı delil ve iddialar ileri sürerek onu zındıklıkla suçlamalarına ve tekfir etmelerine sebep oldu. 

“Aynülkudât’ın çok genç denecek yaşta kazandığı şöhret ve mânevî nüfuz, müridi Azîzüddîn-i Müstevfî’nin siyasî rakibi olan  Selçuklu Sultanı Sencer’in veziri Kıvâmüddin Dergezînî’yi korkuttu. Dergezînî, Aynülkudât’ı tekfir eden fakihlerden, onun eserleri içinde dinsiz ve zındık olduğunu ispat eden ibare ve ifadeleri ortaya koymalarını istedi ve katline fetva vermelerini temin etti.  Aynülkudât önce Bağdat’a götürüldü, orada bir süre hapsedildikten sonra tekrar Hemedan’a getirilip öldürüldü. Aynülkudât Bağdat’ta zindanda iken Hemedan’daki dostlarına yazdığı Şekva’l-ġarîb adlı müdafaanâmesinde kendisini tekfir ve mahkûm  etmek için gerekçe olarak gösterilen fikir ve inançların aslında büyük mutasavvıfların ortak kanaatleri olduğunu izah etti ve suçlamaları tek tek ele alarak şiddetle ve ısrarla reddetti.” (Madde müellifi: S. Uludağ, N. Bayburtlugil, islamansiklopedisi.org.tr)

Doç. Dr. Mohammed Rustom’un bir açıklaması sebebiyle bu mesele gündeme gelmiş oldu. Üsküdar Üniversitesi’nin uzaktan öğretim şeklinde düzenleyeceği “II. Uluslararası Tasavvuf Araştırmaları Yaz Okulu, 20 – 28 Temmuz 2020” programı vesilesiyle açıklamalarda bulunan Carleton Üniversitesi Beşeri Bilim Fakültesi Doç. Dr. Mohammed Rustom, Aynülkudat el-Hemedani hakkında dikkat çekici bir tesbitte bulunmuş. Aynülkudat el-Hemedani’nin adaletsizliğe karşı durduğuna işaret eden Doç. Dr. Rustom, Selçuklu idarecilerinin bundan rahatsız olduğunu ve Aynülkudat’ı idam ettiklerini hatırlatmış. Rustom’ın Aynülkudat el-Hemedani’yi anlatışı şöyle: “Aslında Omid Safi’nin yazdığı üzere, bu cezalandırmanın temel sebepleri siyasidir. O, idareye yönelik tenkitlerinin yöneticileri rahatsız etmesi sebebiyle öldürülmüştür, çünkü onların yanlışlarını söylemekten geri durmamış ve onların otoritelerini hiçe saymıştır. Burada, Ayne’l-kudat’ın (Aynülkudat el-Hemedani) kendisini itham edenlere karşı tavrı dikkat çekicidir. Ayne’l-kudat öldürüleceğini bildiği halde, kanunsuz ve keyfî uygulamalarla yönetenlerin karşısında kendisini savunmuştur ve onlar da zaten onu öldürmeyi kafalarına koymuşlardır. Buradan alınacak pek çok diğer dersle beraber bizim çıkaracağımız en önemli ve bugün hayatımıza tatbik edebileceğimiz ibret, velev zalimler bizi dinlemeseler de adaletsizliğe karşı durmak olmalıdır. Belki onlar bizi hakikaten dinlemeyecekler ve değişmeyecekler fakat biz hakikati söylemeliyiz. Bir gün bir noktada adaletsizliğe karşı hakikati söyleyenler duyulacaktır ve vaziyet iyileşmeye başlayacaktır.” (https://uskudar.edu.tr, erişim: 18 Temmuz 2020)

Evet, adaletsizliğe karşı hakikati söylemek şart vesselâm.

Okunma Sayısı: 4243
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ahmet Necdet Hocaoğlu

    20.7.2020 15:19:13

    Faruk kardeş Allah razıolsun çok güzel bir çalışma yapmışsınız.Yazılarınızı severek okuyoruz.Allah hepimizi itikametten ayırmasın.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı