"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Alkışladınız da ne oldu?

Faruk ÇAKIR
02 Ekim 2020, Cuma
Türkiye’yi idare edenlerin sadece kendilerini alkışlayan ve övenleri dikkate almaları büyük hata olduğu gibi, yapılan yanlışları gördükleri halde ‘idarecilerle aram açılır, zarar görürüm’ diye düşünmek ve doğruları ifade etmemek de başka büyük bir hatadır. Maalesef idareciler bu hatayı işledikleri gibi sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere ekseriyet bu yanlışı yapıyor.

Adaletin işleyişi noktasında bunca yanlış yapılırken Türkiye’nin dört bir yanında bulunan hukuk fakültelerinden ve binlerce hukukçudan ses ve sâdâ çıkmaması ne kadar yanlış ise, ekonomi darboğaza girdiği halde “Gidilen yol yanlıştır. Krize karşı daha etkili tedbirler almak lâzım” diyen ekonomistler de çıkmıyor. Elbette bu yönde ciddî ikazlarda  bulunanlar var, ama bu itirazlar kişilerin şahsî görüşleri gibi sunuluyor. 

Meselâ, bir öğretim üyesinin haklı itirazları sadece kendi görüşleri olarak değil de yüzlerce, belki de binlerce sanayici ve iş adamlarını temsilen yapılmış olsa çok daha iyi olmaz mı? Nedense ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya olan iş dünyası temsilcileri gerçek durumu anlatmak yerine, kendilerince görmeleri muhtemel zararları bertaraf etmek için  yapılan yanlışları dahi alkışlamak cihetine gidiyorlar.

Peki, yapılan yanlışlar ikaz edilmeyip ‘zarar görmeyelim’ diyerek alkışlanınca Türkiye’nin  gerekleri değişiyor mu? 

Ekonomi yazarı İbrahim Kahveci, haklı olarak sormuş: “Açıklanan programlar temel verilerde nerede ise hiç tutmuyor. Ama övgü ve alkış gayet muntazam. TOBB başta  olmak üzere sanayi ve ticaret odaları övgü yağmurunda. Sanki alkışlayınca hayaller gerçek olacak. Acaba gerçeğe hiç bakıyor mu bu alkışçılar. (...) Acaba programı yazanlar nasıl bir Türkiye görüyorlar? Onların göremediğini iş dünyasının örgütleri de göremiyor mu? Şirketlerini de bu şekilde mi yönetiyorlar? (...) Hiç mi gerçekçi kimse kalmadı? Herkes hayalle mi yaşıyor bu dünyada.” (Karar, 30 Eylül 2020)

2011’de çizilen 2023 hedefinde (özetle) şunlar varmış: 2023’te Türkiye’nin millî gelirini 2 trilyon dolar seviyesinde olacak. 82 milyonla kişi başına düşen millî gelirin 25 bin dolar olması sağlanacak. 13 yıl sonra (2023’de) ihracat 500 milyar dolara, dış ticaret hacmi ise 1 trilyon dolara ulaşmış olacak. Türkiye genelinde işsizlik oranını yüzde 5’lere kadar çekilecek. 11 bin kilometre olan Türkiye’nin demiryolu ağını 2 katına çıkaracağız. [Ek bilgi: 2018’deki rakamla, 12 bin 740 kilometre demiryolu var] 2023 itibarıyla Edirne’den Kars’a, İzmir’den Diyarbakır’a, Trabzon’dan Adana’ya, Urfa’dan Antalya’ya Yüksek Hızlı tren hatları inşa edilmiş olacak. En az 3 nükleer enerji santrali tamamlanmış olacak.

GAP, DAP ve KOP gibi bölgesel projeleri tamamlamış, dünyanın tahıl ambarına, tarım merkezine dönüşmüş bir Türkiye olacak. (www.haberturk.com, 23 Ocak 2011)

Elbette ilân edilen hedeflerin tutmaması mümkündür. Ancak bunun da bir hesabının yapılması ve millete beyanı gerekir. Ayrıca, baştan tutmayacağı bilinen hedefleri ortaya koyup ilân etmek milleti yanıltma anlamına gelmez mi?

Doğruları söylemek hem iktidara, hem muhalefete hem de millete sadece fayda verir.  

Yanlışları, hataları, ihmalleri alkışlamak ise hepimize zarar verir vesselâm.

Okunma Sayısı: 3184
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Türeli

    3.10.2020 03:54:36

    Millattan önce bile İskender böyle demiş ise şimdi millattan öncesinden daha mı kötüyüz acaba.¿

  • Mehmet Türeli

    3.10.2020 03:51:56

    •İskender,hiçbir kusuru konusunda onu uyarmayan bir vezirine“Sana ihtiyacım yok.”dedi. Vezir:“Neden hükümdarım?” İskender:“Çünkü ben bir beşerim. Sen bu kadar süre zarfında benim tek bir hatama bile rastlamadıysan cahilsin demektir, örtbas ettiysen o zaman da hainsin demektir.”

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı