"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ayrıntılar da önemlidir

Faruk ÇAKIR
18 Şubat 2017, Cumartesi
Bazen çok önemli işlerle meşgul olurken ya da öyle görünürken daha önemli bazı ayrıntıları kaçırabiliyoruz. Türkiye’yi idare edenler de bu problemle karşı karşıya. Dünyanın en zengin, en güçlü ülkesi olma iddiasıyla yola çıkıp, milyarlarca doları ‘hurda’ya vermek durumunda kalmak çelişki değil mi?

Aynı şekilde yerli top, yerli tank, yerli uçak derken; hepsinden daha önemli olan kaliteli ve kalplere hitap eden bir eğitimi ıskalayabiliyoruz. Yapmamız gereken birini birine tercih değil, ikisine birlikte sahip olmak için gayret göstermek olmalı. Yani hiç kimse “Yerli uçak mı yoksa kaliteli eğitim mi?” tercihiyle karşı karşıya kalmamalı. Türkiye’de yaşayan herkes, ikisine de birden sahip olmayı hak ediyor.

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye’nin her yıl 9 milyar dolar hurda ithal ettiğini belirterek, “Acilen geri dönüşüm strateji planı hazırlanmalı” çağrısı yapmış.

Yerli sanayinin en büyük girdilerinin başında demir-çelik hurdasının geldiğini bildiren Palandöken, “Her yıl ortalama 9 milyar dolarlık demir-çelik hurdası ithal ediyoruz. Son 10 yılda hurda ithalatına 68 milyar dolar ödedik. Acilen geri dönüşüm strateji planı hazırlanmalı. Sanayi envanterinin yanında hurda envanteri yaparsak, ithalatımız ve cari açığımız azalır, sanayicinin ham madde ihtiyacı karşılanır ve çevre kirliliği azalır. 20 yaşın üzerindeki araçlar hurdaya ayrılmalı ve aracını hurdaya ayıracak esnafa sıfır faizli esnek ödemeli kredi ve krediler verilerek yeni araç alımı sağlanmalı. Böylece nakliyecilik sektörü canlanacak, hurda demir çelik ithalatı azalacak, devletin geliri artacak. En önemlisi ülkenin dövizi yurtdışına çıkmayacak” demiş. (AA, 12 Şubat 2017)

İcab ettiğinde ‘çöp’ dahi ithal edilir ve edilmelidir. Ancak bunu yaparken önce kendi imkânlarımızı kullanmayı düşünmeliyiz. Çöp ithal edip ondan altın kıymetinde elektrik üretebiliyorsak kârdayız. Bunun yerine lüks tüketim malları ithal edip israf ediyorsak zarardayız.

Sahip olduğumuz imkânları kullanıp kullanmadığımız konusunda milletin de ikna edilmesi gerekir. Daha önce de bir vesile ile hatırlatmaya çalıştığımız bir gerçek var. Dünyanın en pahalı akaryakıtını, benzinini kullandığımız belli. Bunun sebebi de petrol ülkesi olmayışımıza, daha doğrusu petrolü dışardan dövizle ithal etmemize bağlanır. Ekseriyetle buna da inanırız. Evet, petrolü ithal ettiğimiz doğru, ama meselâ benzinin pahalı olmasının asıl sebebi vergilerin aşırı derecede yüksek olmasıdır. İstense ve arzu edilse vergileri düşürmek yoluyla benzin fiyatları dünya seviyelerine inebilir. Bunun için benzin istasyonlarını vergi dairesi gibi görme alışkanlığından vazgeçmek lâzım.

Benzinin pahalı olmasını kabul ettik diyelim. Peki, ağaç, odun niçin pahalı? Çoğu kişi duyduğunda şaşırıyor, ama dünyada en pahalı odun da Türkiye’de, güzelim ülkemizde satılıyor! Şaka değil, fıkra da değil. Türkiye’de ağaç fiyatları ton başına 90-100 dolar civarında. Benzer ağaçlar ABD’de 25 dolar, Rusya’da 25-30 dolar, Avrupa’da ise 50-70 dolar dolayında.“ (Dünya g., 29 Mart 2016)

Tamam uzaya da çıkalım, ama odun fiyatları da en pahalı olmasın. 50 yıl sonrasını düşünelim ve ağaçsız toprak bırakmayalım, odun ihrac edip Hazine’yi doldurmayı başaralım. Çok mu zor?

Okunma Sayısı: 2398
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı