"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman ve talebeleri

Faruk ÇAKIR
23 Mart 2015, Pazartesi
23 Mart 1960, “Bahtiyar bir ihtiyar” olarak vasıflandırılan Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin ebedî âleme göçtüğü tarihtir. Uzun ve bereketli bir ömrün sonunda, 23 Mart’ta Urfa’da Hakk’ın rahmetine kavuşan Bediüzzaman, Urfa, Balıklıgöl’deki Halilurrahman Dergâhı’na defnedilmiştir. Maalesef, hayattayken onu rahat bırakmayanlar, kabrinden de rahatsız olmuş ve mezarı parçalanarak mübarek naaşı ‘bilinmeyen’ bir yere nakledilmiştir.

Hemen şunu ifade edelim ki, 27 Mayıs 1960 darbesine imza atan darbecilerin yaptığı bu nakil bir zulümdür, ancak bir yönüyle de Bediüzzaman’ın daha önce haber verdiği hadisenin de tecelli etmiş olmasıdır. Bilindiği üzere Bediüzzaman, istisnalar dışında hayattayken de ziyaretçi kabul etmeyen bir âlimdir. Mezarının yerinin bilinmemesi de onun arzusu ve duâsıdır. Bazılarının ifade ettiği gibi, “Bediüzzaman’ın mezarı bilinsin, türbe yapılsın” gibi bir talep Nur Talebelerinin talebi değildir. Darbeciler mezarı naklederek zulmetmiştir, o ayrı bir mesele.

Merhum Osman Yüksel Serdengeçti, onu anlatırken “Said Nur, üç devir yaşamış bir ihtiyar” der ve şöyle devam eder: “Meşrûtiyet, İttihad ve Terakki, Cumhuriyet: Bu üç devir büyük devrilişler, yıkılışlar, çökülüşlerle doludur. Yıkılmayan kalmamış! Yalnız bir adam var. O, ayakta. (...) İmanı, sıradağlar gibi muhkem. (...) Hiçbir zalim onu eğememiş, hiçbir âlim onu yenememiş. (...) Said Nur, zindanları nur, gönülleri nur eylerdi. (...) Nice azılı katiller, (...) bu iman abidesinin karşısında eridiler; sanki yeniden yaratıldılar. Hepsi halim-selim mü’minler haline, hayırlı vatandaşlar haline geldiler. Sizin hangi mektepleriniz, hangi terbiye sistemleriniz bunu yapabildi, yapabilir?” (B. S. Nursî Tarihçe-i Hayatı, 1999 baskısı, s. 545)

“Yıkılmayan âlim”in en büyük hedefi ve maksadı, gençlerin imanını kurtarabilmekti. Kendi ifadesiyle, “Ben, cemiyetin imanını kurtarmak yolunda dünyamı da feda ettim, ahiretimi de. (...) Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun” demiştir. (age., s. 543)

Bu anlatılanlar, doğrudan ya da dolaylı olarak eğitim sistemiyle de ilgilidir. Türkiye’yi, belki de dünyayı idare edenlerin hedefi ve maksadı da insanları “halim-selim, hayırlı vatandaşlar” haline getirmek değil midir? Halim-selim insanlardan meydana gelen bir cemiyette, anarşi ve terör olur mu? Aynı şekilde, “hayırlı vatandaşlar”dan teşekkül etmiş bir toplumda “medenî hukuk”un suç saydığı fiiller çokça işlenir mi? O halde Türkiye’yi ve dünyayı idare edenler şu soruya cevap vermelidir: “Sizin hangi mektepleriniz, hangi terbiye sistemleriniz bunu yapabildi, yapabilir?”

Evet, hangi terbiye sistemi, gençleri bilumum kötülüklerden beri tutar? Hangi terbiye ve eğitim sistemi anarşiyi önler, terörü sona erdirir. Daha doğrusu hangi sistem; en başta insanları saydığımız fenalıklara bulaşmaktan kurtarır?

Üstad Bediüzzaman, telif ettiği Risale-i Nur Eserleriyle bunların yapılabileceğini fiilen ortaya koymuş; hapishaneleri “medrese/ ders yeri” haline getirmiştir. O halde, en başta Türkiye’yi idare edenler olmak üzere herkes ve hepimiz Risale-i Nur’a hak ettiği değeri verelim, ondan istifade etmek için yarışalım. Bunun bir yolu da, Risale-i Nur’un neşrine engel olmaya aday “devlet tekeli”ne son vermektir. Risale-i Nur Eserlerine muhtaç milyonlar var. 23 Mart’ları vesile kılıp, Risale-i Nur Eserleriyle tanışma ve tanıştırma kampanyaları açalım inşallah.

Bu vesile ile “yıkılmayan âlim” Bediüzzaman’ı ve bütün talebelerini rahmetle yad ediyoruz. Mekânları Cennet olsun inşallah. Amin.

Okunma Sayısı: 1871
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • garip talebe

    23.3.2015 07:08:54

    Amin..Bizlere de Yeniasya vasitasi ile tanismak nasip oldu.Allah razi olsun cumle Nur talebelerinden

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı