"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Beyin göçü kimin suçu?

Faruk ÇAKIR
16 Kasım 2018, Cuma
Bütün dünya işin ehli olan uzmanların peşine düşmüşken Türkiye’yi idare edenlerin uyguladıkları politika neticesinde tam aksini yapması, ehil olanları küstürmesi ve yurt dışına kaçırması acaba ne ile izah edilebilir?

Kaynaklar ‘beyin göçü’nü şöyle tarif ediyor: Yetiştirilmesi için büyük kaynak, para, maddî imkân gerektiren veya yetiştiği halde ilgisizlik ve imkânsızlık sebebiyle ‘vasıflı insan’ların daha gelişmiş, zengin ve insana değer veren başka bir ülkeye göç etmesi.

Türkiye’nin bir şekilde yetiştirdiği ilim adamlarını, ehil insanları ve uzmanları istihdam edemediği ve elinde tutamadığı bilinmeyen bir sır değil. İmkân bulan büyük çoğunluğun Avrupa ya da Amerika’ya gittiğini herkes biliyor. Ayrıca bu mesele sadece bu günün meselesi de değil. Neredeyse yarım asırdır yetişen ehil insanlar çalışmalarını başka ülkelerde yapıyor, yapmak durumunda kalıyor. 

Bu noktada kabahati gidenlerde değil, bu insanları gitmeye mecbur bırakan sistemde ve anlayışta aramak lâzım. Geçmiş yıllardan çarpıcı bir misal vermek gerekirse, şimdilerde her fırsatta hayırla yad edilen Prof. Dr. Fuat Sezgin’i bile vaktinde Türkiye’de tutamamışız. Prof. Dr. Sezgin, uygulanan politikalar sebebiyle Almanya’ya gitmiş ve çalışmalarını orada yapabilmişti. Kader cihetinden bakıldığında belki de bu gidiş hayırlı olmuştur. 

Türkiye’de kalmış olsa benzer çalışmaları yapamayabilirdi. Fakat bunu bilmemiz mümkün olmadığı  için, yapılması gereken işin ehil insanları burada tutmak olduğunu kabul etmeliyiz. Yine bilmeliyiz ki bu yanlış adımlar ekseriyetle 12 Eylül 1980 sonrasında olduğu gibi ‘darbe’ dönemlerinde atılıyor.

Günümüzde de ilim ehlinin çoğunlukla küstürüldüğüne şahit oluyoruz. Yüzlerce belki de binlerce ehil isim dünyanın başka ülkeleri ve başka üniversitelerinde çalışmak mecburiyetinde kalmış. Oysa Türkiye’nin hedefi ‘beyin göçü’nü tersine çevirmek, yani ehil insanları ülkemize getirmekti. Maalesef bu mümkün olmadı, olamadı.

Şimdi yeni bir proje başlatıldığıyla ilgili haberler var. Buna göre ‘tersine beyin göçünü’ hızlandırmak amacıyla ‘Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’ başlatılmış. Uygulanırsa, araştırmalar için 1 milyon TL başlangıç ödeneği verilecekmiş ve araştırmacılar ayda 24 bin TL burs alacakmış. Ayrıca destekler eş ve çocukları da kapsayacak, eş ve çocukları için sigorta ve yol destekleri de sağlanacakmış. (Ayrıntılar için: Hürriyet, 14  Kasım 2018)

Niyet böyle, ama bakalım akıbet nasıl olacak? Bu vaatler ne ölçüde hayata geçecek ve daha da önemlisi ne ölçüde ‘tersine beyin göçü’ne destek olacak. 

Çalışmalarını İngiltere’de devam ettiren genç akademisyen Sinan Küfeoğlu bu haber üzerine twitter hesabında şu değerlendirmeyi yapmış: “Kanaması olan bir hastaya kan takviyesi yapmadan önce kanaması durdurulur.

Önce Türkiye neden beyin göçü veriyor diye sorup, göçü durdurmak gerek. Bu halledildikten sonra tersine göç kendiliğinden olur. Gidenlerin çoğu emin olun para için gitmedi. Para için de dönmez. Daha önce iki kere Tübitak bursuna başvurup alamamıştım. Bursların çoğunu İngilizce bilmeyen, vasat üniversitelerin, vasat bölümlerinden zor belâ mezun olmuş arkadaşlara vermişlerdi. Bu sefer acaba hangi liyakat sahiplerine verecekler?” (@kufeogluu, 14 Kasım 2018)

Başka meselelerde olduğu gibi ‘beyin göçü’ meselesinde de yanlış teşhis konulmuş gibi. İşin özünde hak, hukuk, adalet ve işi ehline vermek/vermemek olduğu ne zaman görülecek? 

Yaptığınız işler, attığınız adımlar yüzde 99 yanlıştır. (‘Yüzde 100’ü ‘yüzde 1’ gibi gördükleri için mecburen yüzde 99 dedik.) Samimiyetle doğru adımlar atılırsa beyin göçünün Türkiye’ye doğru olması mümkündür. Şartı, doğru adımlar atmak; unutmayalım...

Okunma Sayısı: 2303
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı