Yeni Asya için yeni yıl, 21 Şubat’la başlıyor. Çünkü Yeni Asya’nın ilk sayısı 21 Şubat 1970’de yayınlanmış ve okuyucuları ile buluşmuş. Bu bakımdan 21 Şubat’ı yeni bir Yeni Asya yılının başlangıcı olarak isimlendirebiliriz.

Hatırlanacağı üzere Yeni Asya, “Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûrâdır” prensibini esas alarak ve yayın hayatına başlamıştır. Ve yayın hayatına devam ettiği yaklaşık yarım asırdır, Asya kıt’asının bahtının açılması için gayret sarf etmektedir. Asya kıt’ası bir bakıma ‘İslâm dünyası’nı akla getirir. Dolayısıyla Asya kıt’asının bahtının açık olmasının şartı meşverete; konuşmaya ve atılacak adımlara birlikte karar vermeye bağlıdır. İttihad-ı İslâmın yolu da bu şekilde açılmış olmaz mı?

Yeni Asya’nın yayınlanan ilk sayısı önemli bir güne tevafuk etmiştir. İlk sayının manşeti “Avrupa’nın Asya’ya bağlanacağını” haber vermektedir. “Avrupa, Asya’ya bağlanıyor” çünkü 20 Şubat 1970 Cuma günü İstanbul’un iki yakasını bir araya getirecek olan “Boğaz Köprüsü”nün temeli atılmıştır. O günkü habere göre bu köprü dünyanın 4’üncü, Avrupa’nın ise birinci büyük köprüsü olmaya aday.

Yeni Asya’nın o zaman da maddî imkânlarının sınırlı olduğu anlaşılıyor. Gazete toplamda 6 sayfa olarak neşredilmiş. Birinci sayfanın neredeyse tamamı Boğaz Köprüsü’nün temelinin atılması haberine ayrılmış. Aynı sayfada hem bir “Başmakale” hem de “Hüküm” başlığıyla merhum N. Mustafa Polat’ın bir bakıma ‘ikinci başmakale’ anlamına gelecek bir yazısı yer alıyor. İkinci sayfada 5 makale ve bir şiir yer almış. Üçüncü sayfada da 2 makale var. Gazetenin dördüncü sayfasında da 3 makale ve bir iki haber yer alırken beşinci sayfa tamamen haberlere ayrılmış. Altıncı ve son sayfada da yine bir makaleye yer verilmiş. Çok az reklâmın yer aldığı mütevazi bir gazete.

Gazetemizin 36. kuruluş yılı olan 21 Şubat 2005 tarihinde tıpkı basımını okuyucularımıza hediye ettiğimiz Yeni Asya’nın bu ilk sayısı, o gün “Bismillah” denilerek atılan temellerin sağlam olduğunu da gösteriyor. O günkü yazılarda dikkat çekilen sıkıntılar isim ve şekil değiştirmiş olsa da maalesef kısmen bugün de devam ediyor. İlk günkü başmakalede, politikacıların amansız bir kavga içerisinde bulunduklarına dikkat çekilmiş. Aynı amansız kavga başka isimler altında bugün de devam etmiyor mu?

Yeni Asya ilk sayısından itibaren politikacılara ve Türkiye’yi idare edenlere ‘kavga’ değil, ‘işleri konuşarak çözmek gerektiğini’ tavsiye etmiştir. Yeni Asya’nın yarım asırlık arşivi buna en büyük delildir. Yeni Asya bugün de yazı ve yorum ağırlıklı olarak yayın hayatına devam ediyor. Bu muvaffakiyet, isimsiz kahramanlar olarak adlandırabileceğimiz ihlâslı okuyucuları sayesindedir.

21 Şubat’la birlikte Yeni Asya bir yıl daha olgunlaştı. İnşallah kurulduğu ilk gün tesbit edilen temel prensipler çerçevesinde yayın hayatına devam ediyor ve edecek. O gün olduğu gibi bugün de ‘isimsiz kahramanlar’ın duâsının her daim yanımızda olduğunu hissediyoruz.

Bu vesile ile Yeni Asya’nın temeline ‘Bismillah’ diyerek ilk harcı koyanlar ve yayın hayatı boyunca maddî ve manevî desteklerini esirgemeyen bütün okuyucu, ağabey ve kardeşlerimize teşekkür ediyoruz. Ebedî âleme göç eden bütün geçmişlerimize rahmet olsun. Allah onlardan ebediyen razı olsun. İnşallah yeni ‘Yeni Asya yılları’na kavuşmak temennisiyle...