"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu eğitim sistemiyle...

Faruk ÇAKIR
22 Mayıs 2015, Cuma
Türkiye’yi idare edenlerin en büyük hedefi, maddî kalkınmayı sağlayabilmektir.

Açıklanan bütün projeler bundan haber veriyor. Yol, su, elektrik derken; eğitim ekseriyetle ikinci, belki de üçüncü planda kalıyor. Partilerin seçim vaadlerine bakıldığında da bunu görmek mümkün. “Şunu yaptık, bunu yaptık, şunları da yapacağız” diye sıralanan vaadler arasında eğitim sistemini kökten düzeltecek adımlardan bahis yok. 

Elbette eğitimde de yapılanlar vardır. Ancak bunlar, daha çok okul binası, derslik sayısı ve ders aletleriyle sınırlı kalıyor. Okullarda okutulan ders kitaplarının muhtevası, bu kitaplarla çocuklarımıza neler anlatıldığının tartışıldığını hiç duydunuz mu? “Okul ders kitaplarını bile bedava yaptık, daha ne istiyorsunuz?” diyen siyasetçiler olabilir. “Bedava ders kitabı” verenleri tebrik etmekle beraber, bunun yetmeyeceğini, asıl meselenin kitapların içeriği olduğu, çocuklarımıza ne anlatıldığının tartışılması gerektiğini de peşinen söylemek isteriz. Kitapların bedava olmasından daha önemli olan, çocuklarımıza faydalı bilgilerin öğretilmesi, ‘yalan tarih’in öğretilmemesidir.

Bilinse de görülmek istenmeyen bir mesele de, hedef olarak ortaya konulan ekonomik kalkınmanın; ancak sağlam bir eğitim sistemiyle mümkün olacağıdır. Nitekim, sanayiciler başta olmak üzere ehil insanlar her fırsatta bunu ifade ediyorlar. 

Meselâ, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye’nin yüksek büyüme potansiyelini açığa çıkarabilmesi için eğitim sisteminin yeniden kurgulanması gerektiğini hatırlatmış. Özdebir, şunu da eklemiş: “OECD raporlarına göre, 15 yaş grubu öğrencilerin gerçek hayatta karşılaşabilecekleri problemleri çözme becerilerine sahip öğrencilerin oranı Türkiye’de yüzde 2, OECD’de ise yüzde 11. Günümüzde bilgiye erişim çok kolaylaştı, ancak bu bilgiyi problem çözmekte kullanamadıktan sonra faydası olmuyor. Bu yüzden, öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirecek eğitim felsefesiyle hareket etmemiz lâzım.” (AA, 16 Mayıs 2015)

“Hayır, böyle bir ihtiyaç yok. Ülkemizde eğitim sitemi ihtiyacı karşılıyor” diyen bir ehil insan çıkar mı?

Parti liderlerinin vaadlerinin en başında maddî meseleler, seçmene daha fazla imkân sunmak gibi konular var. Bunun bir yolu da, imkânların adil dağıtılmasıdır. Türkiye’nin imkânları adil bir şekilde dağıtılsa, zengin ile fakir arasında bu kadar derin bir uçurum meydana gelebilir miydi?

Ekonomist Güngör Uras da eğitim, hukuk ve adalet sisteminin düzeltilmesi gerektiğini ifade edip şöyle demiş: “(...) Daha çok üretebilmek için ise önce eğitim sisteminin, sonra hukuk ve adalet yapısının düzeltilmesi gerekiyor. Bugünkü eğitim sistemi ve bugünkü hukuk ve adalet düzeni ile ülkede yerli sermayenin de yabancı sermayenin de daha çok yatırım yapmasına, daha çok üretim yapmasına imkân yok. Daha sonra tarımda ve sanayide ithalata bağımlı çarpık üretim yapısının düzeltilmesi gerekiyor.” (Milliyet, 14 Mayıs 2015)

Eğitim sisteminin düzelmesi, sadece eğitimini düzeltmiş olmayacak. Türkiye’yi idare edenlerin en büyük maksatları olan ekonomik büyüme ve kalkınmaya da fayda sağlayacak. Hiç kimse “Ne alaka?” demesin. İşte tesbitler, işte Türkiye’nin gerçekleri. Ne kadar insanların kalplerine hitap eden kaliteli eğitim, o kadar ekmek. Ne kadar eğitim, o kadar hukuk. Ne kadar eğitim, o kadar huzur...

Okunma Sayısı: 1155
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı