"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu tabloyu düzeltelim

Faruk ÇAKIR
09 Ocak 2019, Çarşamba
Yapılan bazı araştırmalar dindarlığın azaldığını ortaya koyuyor. “Müslüman Türkiye”de dindarlığın azalması elbette hayra alâmet değil.

Bütün dünya hakka, hukuka ve adalete doğru koşarken ve koşması gerekirken; Türkiye’de insanların ‘daha az dindar’ olması, dinden uzaklaşması ciddî bir problem olarak önümüzde duruyor.

Tabiî ki yapılan bu araştırmaların gerçeği yansıtmadığı söylenebilir. Öyle de olsa ortada bir problem olduğu görülmeli ve plan, program ve çalışmalar ‘en kötü ihtimal’e göre yapılmalıdır. Biz işimizi yokuş tutalım, yolumuz düz olursa ne âlâ...

1986 yılından beri araştırma ve danışmanlık hizmetleri veren KONDA şirketinin açıkladığı bir rapora göre Türkiye’de ateist oranı artmış, dindar olanların nisbeti ise azalmış. Rapora göre ateist oranı yüzde 1’den yüzde 3’e çıkarken, dindar oranı yüzde 55’ten yüzde 51’e gerilemiş. Raporda, bazı önemli ekonomik bilgiler de yer almış.

Rapora göre 2008 yılında “Mutluyum” diyenlerin oranı yüzde 57’yken, bu oran 2018’de yüzde 52’ye geriledi. Yaş artmasına rağmen evlilerin oranı yüzde 71’den 65’e düştü. “İnançlı” olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 31’den yüzde 34’e çıkarken, “Sofu” olduğunu söyleyenlerin oranıysa yüzde 13’ten yüzde 10’a düştü. “İnançsız”ların oranıysa yüzde 1’den yüzde 2’ye çıktı. Oruç tutanların oranı yüzde 77’den yüzde 65’e geriledi. “Başörtüsü” oranı yüzde 52’den 53’e çıkarken, “Türban” oranıysa yüzde 13’ten yüzde 9’a düştü. 2008’de  gazete okuduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 61’ken, bu oran 10 yılın ardından yüzde 26’ya geriledi. Televizyondan haber izleyenlerin oranıysa yüzde 98’den 84’e düştü. Sosyal medya kullanım oranıysa yüzde 38’den 72’ye çıktı. Eğitim artarken daha nitelikli çalışan sayısı da arttı. Diğer yandan çiftçilerin de yüzde  10’dan yüzde 3’e düştüğü görüldü. Ev kadınları oranı azaldı. Öğrenci ve emeklilerin oranı arttı. Bir arada yaşama talebi arttı, fakat hâlâ toplumun yarıdan fazlası ‘ayrımcılık’ yapma eğiliminde. (Sputnik, 3  Ocak 2019)

Tekrar etmekte fayda var: Bu rakamların gerçek durumu ne ölçüde tesbit edip ortaya koyabildiği tartışılabilir. Fakat insanların anlayışında bir değişiklik olduğu ve çok daha iyi olması icap eden bazı noktalarda yerinde sayıldığını da görmek durumundayız. Başka dinlere mensup insanların İslâma teslim olduğu bir dönemde “Müslüman Türkiye”de insanların dine ve dindarlara uzak durması büyük bir derttir. İlk emri ‘oku’ olan bir dine mensup olanların eğitim konusunda arzu edilen seviyelere ulaşamaması da ayrı bir problem. 

Okuma nisbetiyle doğrudan ilgili olan kitap ve gazetelere yeteri kadar ilgi duyulmaması, umumî anlamda gazete ve kitap satın alanların sayısının azalması ciddî bir ikaz olarak görülmeli. Meseleye böyle bakmayıp, “Rakamlar doğru değil” demekle sıkıntıları aşmamız mümkün olmaz. Velev ki rakamlar doğru olmasın, biz  çalışalım, gayret edelim ve çok daha iyi tabloları ortaya koyalım.

“Müslüman Türkiye”nin iyi okumuş, eğitimli insanlardan müteşekkil olması sadece Türkiye’nin değil, İslâm dünyası ve insanlığın da menfaatinedir. İyi örnek olalım ve iyilikleri bütün dünyaya yayalım inşallah.

Okunma Sayısı: 1748
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı