"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Büyük bir dert daha

Faruk ÇAKIR
02 Temmuz 2016, Cumartesi
Mübârek Ramazan ayının son günlerinde fenalıklardan bahsetmek uygun değil, ama çare bulunması bakımından dertlerin bilinmesinde de fayda var. Büyüklerimiz, “Dert bilinirse çaresi âsân/kolay olur” dememiş mi?

Amerika Dışişleri Bakanlığı 2016 İnsan Ticareti Raporunu yayınlamış. Rapordaki bilgiler insan kaçakçılığı gibi bazı fenalıklar noktasında Türkiye’nin durumunun iyi olmadığını ortaya koyuyor. Her rapor ve ankette olduğu gibi bu raporda da rakamlar üzerinde oynanmış olabileceğini akılda tutuyoruz. Bununla birlikte ortada herkesin bildiği ve gördüğü gerçekler de var. Dolayısı ile raporu tamamen reddetmek yerine hataları, yanlışları ve fenalıkları görüp çare arayışına girmek en isabetli olan yoldur.

ABD Dışişleri Bakanlığı 2016 İnsan Ticareti Raporu’nda, Türkiye’nin fuhuş ticareti ve zorla çalıştırmaya mâruz kalan kadın, erkek ve çocuklar için “destinasyon noktası, transit ve daha az düzeyde olsa da kaynak ülke” olduğu ileri sürülmüş.

Raporda Türkiye insan ticaretine karşı ortaya koydukğu çabalara göre en üst grubun bir altındaki ikinci grupta yer almış. Bu durum, “insan ticaretini önlemede asgarî standartları tam olarak karşılamadıkları, ancak bunun için önemli düzeyde çabalar gösterdikleri” şeklinde tanımlanıyormuş.

Açıklanan raporda, yabancı mağdurlara Türkiye’de temizlik ve çocuk bakımı işleri teklif edildiği, ancak ülkeye gelişlerinin ardından insan tacirlerince ‘fenalıklara’ zorlandıkları iddia edilmiş. Raporun hazırlandığı sürede tahmini olarak 1 milyon Suriyeli ve 100 bin Iraklı’nın Türkiye’ye geldiği ve bu kişilerin kanunî çalışma imkânı bulamadıkları da kaydedilmiş.

Bilhassa savaş şartları sebebiyle ülkelerinden kaçarak Türkiye’ye gelen sığınmacıların fena yollara düşürülme ihtimalinin olduğu belli. Rapor, bu fena yolları listelemiş, ama tekrarlamaya ihtiyaç yok. Önemli olan bu insanların bazı mahfillerce istismar edildiği ya da edilebildiğidir. 

Sıkıntılardan biri de zor durumda kalan mültecileri istismar etmeye hazır insanların olmasıdır. Manevî hayattaki bozulma bu noktada da kendisini hissettiriyor. 

Başta idareciler olmak üzere sivil toplum kurluşları ve hepimiz bu ciddî manevî musîbete karşı gayret sarfetmek durumundayız. İnsan haysiyetini ayaklar altına alan bu şebekelere karşı ahlâk savunması yapılmalıdır. 

Amerika’da hazırlanan rapor insan kaçakçılığı sonucu fenalıklara bulaşanlardan bahsediyor. Maalesef, fenalıklara bulaşanlar bu raporda anlatılanlarla sınırlı değil. Fenalık üreten, gençleri uçurumlara sürükleyen yerli mihraklar da var. Tamamına engel olmak için büyük bir ahlâk seferberliği başlatmak durumundayız. İlk adım olarak da başta televizyonlar olmak üzere her türlü medya vasıtasıyla milletin imanına kast edenlere engel olmayı vazife bilmeliyiz. 

Mânevî yapıyı muhâfaza edemedikten sonra bu ve benzeri fenalıkları ülkemizden kovamayız. Dertleri görelim, var olan çarelere sarılalım. Ve mübârek günlerde duâlarımızı çoğaltalım.

Okunma Sayısı: 1714
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı