"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Büyüyerek ölen şehirler

Faruk ÇAKIR
09 Kasım 2016, Çarşamba
Dünya Kaynakları Enstitüsü’ne (WRI) bağlı olarak çalışan “WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler” öncülüğünde “Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu” düzenlenmiş ve bu sempozyumda şehirlerin dertleri masaya yatırılmış.

Konu hakkında düzenlenen dördüncü sempozyum olan bu toplantı, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde 26 Ekim 2016 tarihinde gerçekleştirilmiş. Toplantının hedefi, “insan odaklı şehirler” kurmak. Nitekim toplantıda bu hususlar tartışılmış. 

WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Arzu Tekir yaptığı açılış konuşmasında, Türkiye’nin daha önce uluslar arası toplantılarda iklim, şehirleşme ve yol güvenliği gibi konularda 2030 yılına kadar tutturması gereken net hedefler ortaya koyduğunu hatırlatmış. Tekir, “Artan istihdamı karşılamak için endüstrileri büyütüyoruz ve daha fazla üretiyoruz. Sonuç olarak dünyamızı gelecekte geriye dönüşü olmayacak bir şekilde hızla her açıdan kirletiyoruz. Büyümek kontrolü olmadığı sürece yarardan çok zarar getiren bir süreçtir” demiş. 

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu da ülkemizin küresel ısınma tehdidi ile yüz yüze olduğuna işaret edip, Türkiye’deki nüfusun yüzde 90’ının il ve ilçe merkezlerinde yaşadığını hatırlatmış.

Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas ise eğitim ve üniversitelerin konumuda dikkat çekip şöyle demiş: “Üniversiteler artık basit bir atmosferden çıkıp çok karmaşık bir atmosfere doğru gitti. (...) Bizim görevimiz bu kadar karmaşık bir üniversiteden, basit yönetilebilir bir üniversite çıkarmak, uygun insanlar yetiştirerek yaşanabilir şehirler konusunda karar vericilere destek olmaktır. Üniversiteler görevini yaptığı müddetçe bizler sürdürülebilir, yaşanabilir atmosferler oluşturabiliriz.”

WRI US Direktörü ve ABD eyaletlerinden Portland Oregon Eski Belediye Başkanlarından Sam Adams da yaptığı konuşmada bir anlamda ‘meşveret’ etmenin şart olduğuna dikkat çekip şöyle konuşmuş: “Yaşanabilir, sürdürülebilir şehirlere sahip olmak artık zorunlu hale gelmiştir. Sürdürülebilir bir şehir daha sağlıklı, daha refah seviyesi yüksek ve daha eşitlikçi bir yaklaşıma sahip şehir demektir. Bu şehirler hem şimdiki nesil için hem de gelecek nesiller için çok önemli. Tabiî yaşanabilir şehirler hedefine ulaşmak oldukça zor bir çalışma gerektiriyor. Farklı paydaşları bir araya getirmek bunlardan bir tanesi. Dünyadaki diğer örneklere bakarak ilham edinmek bu işin en önemli parçasıdır. Ancak bu şekilde başarılı olabiliriz.”

Aynı toplantıda şehirlerin ‘düşük karbonlu ekonomi ile büyüme’yi tercih etmeleri halinde 2050 yılına kadar 17 trilyon dolar tasarruf sağlanabileceğine işaret edilmiş. Demek ki istense, israf yolu yerine tasarruf tercih edilse büyük bir zenginlik elde etmek mümkün.

“Büyümek kontrolü olmadığı sürece yarardan çok zarar getirir” tesbitini yabana atmamak lâzım. Demek ki, bir reklâmda anlatıldığı üzere ‘kontrolsüz güç’ güç olmadığı gibi, ‘kontrolsüz büyümek’ de büyümek değil. 

“Dünyadaki diğer (güzel) örneklere bakarak ilham edinmek” tavsiyesi de ‘bilene/yapana sormak ve meşveretle hareket etmek’ anlamına gelmez mi? Tabiî bu tavsiyeleri sadece şehirleşmek için değil, her iş için düşünmeliyiz. 

İnsanlar düşüne düşüne, konuşa konuşa, anlaşa anlaşa hakikî medeniyet ve ‘insan odaklı şehir’lere kavuşabilir.

Okunma Sayısı: 2213
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı