"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çeşmeler akmasın mı?

Faruk ÇAKIR
23 Şubat 2018, Cuma
Dünyanın en güzel şehirleri arasında yer alan İstanbul’un sayılamayacak kadar dertleri var. İstanbul, değerini tarihten alıyor. Fethedilmesi için onlarca, belki de yüzlerce defa muhasara edilen fazla şehir yoktur.

Düşünün ki Peygamberimizin (asm) mihmandarı Ebu Eyyûb el-Ensarî dahi (Eyüp Sultan Hazretleri) İstanbul’u  fethetmek için İstanbul surlarının önüne gelenler arasında yer almıştır.

Tabiî ki İstanbul’un başına çok hadiseler geldi. Trafik başta olmak üzere çözüm bekleyen dertleri var.  

Bugünden yarına bu dertlerin halledileceği de şüpheli. Şaka değil, İstanbul’un nüfusu aralarında Küba, Belçika, Yunanistan, Macaristan, Tunus, Portekiz, Çek Cumhuriyeti, İsveç, Beyaz Rusya, İsviçre, Avusturya’nın da aralarında bulunduğu 130 ülkeyi geride bırakmış durumda. Bu tablo dertlerin büyüklüğünü görmek için yeterli olur her halde.

Birkaç hafta üst üste asıl İstanbul kabul edilen Fatih ilçesi sınırlarında (Suriçi, Balat, Fener, Tahtakale, Mercan vb.) ayrıntılı sokak gezilerine çıkıyoruz. Geziler esnasında en dikkat çeken nokta, tarihî eserlerin bakımsız kaldığı noktasında düğümleniyor. “Olur mu? Tarihî eserlerin tamiri için çok yoğun çalışmalar var”  diyenler olabilir. Elbette onlar da haklıdır. Ancak İstanbul’da tahminlerden fazla tarihî eser olduğu için,  mevcut çalışmalar yine de yeterli gelmiyor. 

Meselâ, bu bölgelerdeki tarihî çeşmelerden beş on istisna dışında hiç birinden su akmıyor. Güzelim çeşmeler  suya hasret ve bakımsız halde bekliyor. Peki, bütün bu çeşmelerin bakımı yapılıp su akar hale getirilemez  mi? Bizce bu mümkün. Yeter ki bu bir ihtiyaç olarak görülsün. “İstanbul’un çeşmelerinden su aksın” demek  gündem dışı konularla ilgilenmek midir?

Gazetemizin 49. yılının ilk sayısında (21 Şubat 2018) yer alan İbrahim Özdabak imzalı karikatürde de Yeni Asya tevafuken ‘çeşme’lere benzetilmiş ve şöyle denilmişti: “Ve herkes susar... Yeni Asya Hakk’ın yanında, haksızlığın karşısında. Kana kana içiniz.” 

Bir okuyucumuz da bu karikatürü sosyal medya hesabından paylaşırken notu yazmıştı: “İstanbul’un tarihi çeşmelerinden su akmıyor belki ama, Yeni Asya’nın manevi çeşmesinden gürül gürül su akıyor... İçelim içirelim...” (Ali Kandil, @kandilali)

Evet, İstanbul’da yaşayan herkes tarihî çeşmelerden akacak temiz suları ‘kana kana’ içmek ister. Bu  noktada  gerekli adımların atılması için acaba kim ne bekliyor? Türkiye ve İstanbul, bunu yapabilecek güçte ve  kuvvette değil mi? Bu mesele gündeme geldiğinde İBB Beyaz Masa (@ibbBeyazmasa) mesajlarıyla devreye  giriyor ve ilgili çeşmenin açık adresini isteyerek gerekli çalışmaların yapılacağını ilân ediyor. Tek tek bu  çeşmelere su akıtmaya çalışmak yerini bir bütün olarak, bütün çeşmelerden su akıtma plan ve programının  yapılması icap eder.

Elbette İstanbul’un tek derdi sokaklarda, mahallelerdeki tarihî çeşmelerinden suyun akıp akmaması değil.  

Hem bunlar yapılmalı, hem de tarihî hanlar, binalar mutlak surette tamir edilip uygun işlerde kullanılmalıdır.  

Sultanhamam ve civarındaki tarihî hanların durumu İstanbul’u ve Türkiye’yi idare edenlerin dikkatini  çekmiyor mu?

Okunma Sayısı: 1700
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı