"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasi için gayret

Faruk ÇAKIR
25 Ocak 2015, Pazar
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) 45. Olağan Genel Kurulunu yaptı ve yeni başkan seçti.

Genel Kurulda konuşan Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Erkut Yücaoğlu ise, “Demokraside ciddî bir yerinde sayma var. Bu anlamda ’bir ileri iki geri mi gidiyoruz’ diye aklımızdan geçiyor” demiş. Yücaoğlu, yeni Anayasa yapılamamasının, seçim barajının indirilememesinin üzüntü verici olduğunu da belirtmiş.

Hak, hukuk ve adalet yolunda ilerlemek isteyen ülkemiz ve milletimizin bir çok noktada ayak bağı var. En başta darbeler en büyük engel. Ortalama her 10 yılda bir siyasetçileri devre dışı bırakan ‘sistem’ demokrasinin gelişmesini de engellemiş oluyor.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanının tesbitleri doğru, ancak beraberinde yeni sorular da getiriyor. Meselâ, 1982 anayasasının, milletimizin başına musallat olmasında acaba TÜSİAD’ın ve benzeri kuruluşların sorumluluğu yok mu? “İyi de anayasayı bu kuruluşlar yapmadı ki?” denilebilir. Doğrudur, 1982 Anayasasını darbeciler yaptı, ancak tasdik edenler arasında bugünün demokrasi havarisi kesilenler de yok muydu?

“Dün dünde kaldı cancağızım, bu güne bakalım” denilecek olursa ona da itiraz etmeyiz. Bu güne bakarken de yine TÜSİAD ve benzeri kuruluşların, yaşanan problemlerde sorumlulukları olduğu akla geliyor. Bu kuruluşlar ‘risk’leri göze alıp ülkemizin daha hür, daha adil ve daha demokrat olması için gerçek anlamda gayret sarfetmiş olsaydı bugün çok daha iyi durumda olmaz mıydık? 

Yücaoğlu, “Öte yandan eğitim ile ilgili sorunları yerinde saymaya neden oldu” da demiş. Yine haklı konuşmuş, ancak eğitimle ilgili problemlerin yerinde saymasında da genel anlamda iş adamlarının sorumluluğu yok mu?

Herkes özeleştiri yapmalı... TÜSİAD ve benzeri dernek ve vakıflar da özeleştiri yapmak durumundadır. Bir yandan darbenin getirdiği 1982 Anayasasını eleştirmek, öte yandan da aynı darbe anayasasının millete dayattığı eğitim anlayışını savunmak olmaz. Darbe dönemlerinde belki fabrikalar korunmuştur, ama değerler korunamamıştır. 1960, 70 ve 80 darbe ve muhtıraları bir yana; 28 Şubat 1997 sürecinde takınılan tavır bir bakıma bu günkü yanlışların tohumları olmamış mıdır? Bugün haklı olarak eğitim sistemindeki sıkıntılara dikkat çekiliyor. Peki, 28 Şubat sürecinin sadece imam hatip liseleri bahanesiyle ‘meslek liseleri’ne vurduğu darbeye o gün niçin itiraz edilmedi? Maalesef, itiraz etmek yerine o günkü idarecilerin hoşuna gidecek raporlar yayınlanmak suretiyle yangına körükle gidilmiş oldu.

Maksadımız şahısların hatalarına dikkat çekmek değil. Şahıslar geçici, fikirler ve kurumlar kalıcıdır. Bu bakımdan, bu günkü sıkıntıların kaynağını ve çözümünü bu günde aramak yanıltıcı olabilir. Hele eğitim gibi konularda bir şikâyet varsa, kaynağını bulabilmek için çok eski günlere gitmek icap eder.

Her ne ise... Madem bugün doğru tesbitler yapılıyor ve mevcut darbe anayasasında kurtulmak istendiği ifade ediliyor. Bu tesbitlere destek vermek ve gündeme taşımak lâzım. TÜSİAD ve benzeri kuruluşlar bu meseleye ciddî sahip çıkar ve tartışılmasına sebep olurlarsa darbe anayasasından kurtulmak daha kolay olur.

Keşke doğru tesbitler vaktinde ve zamanında ifade edilmiş olsaydı da ülkemiz bu kadar ağır bedeller ve faturalar ödemek durumunda kalmasıydı.

Hak, hukuk, adalet ve demokrasi için daha yoğun gayret sarfetmek durumundayız. Hep birlikte...

Okunma Sayısı: 1870
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı