"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dertler de geride kalsa...

Faruk ÇAKIR
28 Mayıs 2020, Perşembe
Buruk geçen bir Ramazan Bayramı’nı daha geride bıraktık. İnşallah bütün İslâm âlemi ve insanlık için gerçek bayramların yaşandığı günlere kavuşuruz.

Bu seneki Ramazan Bayramı’nın öncekilerden farkı, camilerde bayram namazlarının dahi kılınamamış olmasıydı. Korana salgını sebebiyle alınan tedbirler gereği camiler kapalı olduğu için belki çoğu kişi ilk defa bayram namazını evinde kıldı. Bu bayramda başka pek çok ilkler de yaşandı. Düşünün ki arefe gününden başlayarak 4 gün boyunca (23-26 Mayıs 2020) bütün Türkiye için ‘sokağa çıkma kısıtlaması, yasağı’ uygulandı. Arefe günü marketler açık olduğu için kısmen dışarı çıkmak mümkün olsa da, sonraki 3 bayram gününde herkes evinde kaldı. Komşu ve akrabalarla bayramlaşmak ancak telefon vasıtasıyla mümkün oldu. Bu yönüyle bakıldığında ‘akla gelmeyenler başa gelmiş’ oldu.

Elbette olanda hayır vardır. Bu sıkıntıların da insanlara verdiği mühim mesajlar vardır ve bunları düşünmek, tefekkür ve tezekkür etmek icap eder. Gözle görünmeyen bir virüsün bütün dünyayı teslim alması ve çaresiz bırakması “Büyük dağları ben yarattım” tavrında olan insana büyük bir ders olsa gerek. Nihayetinde insanın “âciz ve fakir” olduğu bir defa daha anlaşılmış oldu. Bir virüse teslim olan insanın “büyük”lük iddiası inandırıcı olabilir mi?

Ramazan Bayramı vesilesiyle alınan kararlar medya dünyası için de öğretici oldu. Bütün Türkiye’de sokağa çıkma yasağı uygulandığı için yayıncılar da mecburen ortak karar alıp 3 gün boyunca gazete basmama kararı aldı. Hatırlanacağı üzere bayram günlerinde sadece “Bayram Gazetesi” çıkar, diğer gazeteler tatil yapardı. 1946’larda başlayan bu durum 1993 yılına kadar devam etmiştir. 1993’de ise ‘reklâm pastasında pay alma’ bahanesiyle bazı gazeteler bu uygulamaya itiraz etmiş ve bayram günlerinde de yayınlanmıştı. Sonra bu durum AYM tarafından da ‘kanunlara uygun’ bulunmuş ve bu defa da “Bayram Gazete”leri yayınlanmamaya başlamıştı. Birkaç defa daha yeniden bu geleneğin hayata geçirilmesine teşebbüs edilmiş olsa da son anlarda bir mani çıkmış ve bir uzlaşma olamamıştı. Bu sene Ramazan Bayramı’nda 4 gün boyunca ‘sokağa çıkma yasağı’ uygulanınca gazeteler de mecburen tatil edildi. Belki bu vesileyle önümüzdeki yıllarda yine bu gelenek hayata geçer ve gazeteler, gazeteciler ‘bayram tatili’ne çıkar.

Acaba bu geleneği bozan gazete patronları şimdiki bu ‘mecburî uygulama’dan gerekli dersleri ve ibretleri almış mıdır? Nerde kaldı ‘reklâm pastası’ndan pay kapma yarışı? Eğer her şeyin para olmadığını bu öğretici günlerde de idrak edemediysek başka ne zaman idrak edebiliriz ki?

Farklı başlayan Ramazan ayı ve farklı idrak ettiğimiz Ramazan Bayramı da böylece geride kalmış oldu. Biriktirerek getirdiğimiz dertler de inşallah bu vesileyle geride kalır ve Türkiye hak ettiği maddî ve manevî zenginliğe kavuşur. Bunun için hak, hukuk ve adalet yolunu tercihten başka şansımız var mı?

İnşallah bir dahaki Ramazan Bayramı’na dertlerden kurtulmuş olarak kavuşuruz. Bunun için duâ edelim...

Okunma Sayısı: 1750
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı