"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dünyanın mutlu olması imkânsız mı?

Faruk ÇAKIR
03 Mart 2015, Salı
Dünya barışını temin maksadıyla kurulan ve devletlerin üye olduğu Birleşmiş Milletler’in (BM) etkisiz ve yetkisiz olduğunu yaşayarak görüyoruz.

İlk bakışta ülkeler arasında savaş olmasa da, insanları öldüren, evsiz ve yurtsuz bırakan ‘iç savaş’lar sürüyor. Bu durum, BM’nin başarısızlık hanesine yazılmalı değil midir?

BM, bir bakıma ‘dünya ülkeleri arasında meşveret edilmesi’ için kurulmuştur. Ancak uygulama, birlikte karar vererek iş yapmaktan ziyade 5 daimi üye ülkenin (ABD, Rusya, Çin Halk Cumhuriyeti, İngiltere ve Fransa) arzularına boyun eğme şeklinde ortaya çıkmış. 2. Dünya Savaşında ülkeler büyük bir yıkıma uğrayınca, çarenin savaşta değil barışta olduğu daha net görüldü. BM kurulduktan sonra “3. Dünya Savaşı çıkmadı” ancak dünya tam olarak huzura kavuşamadı. Devletler arasında büyük bir savaş çıkmamış olsa da pek çok ülkede ‘iç savaş’ çıktı ya da çıkarıldı. En çarpıcı örnek, Afganistan ve Irak’tır. Mesala, Irak’ta barıştan söz etmek ne ölçüde gerçeği yansıtır? Aynı şekilde Suriye, Mısır, Libya da maalesef bu listeye ilave edilebilir. Dolayısı ile Birleşmiş Milletler bu iç savaşları önleyemediği ve belki de uyguladığı politikalarla sebep olduğu için başarısız kabul edilir.

BM’nin, doğrudan değilse bile Suriye’deki tabloda da sorumluluğu vardır. Komşumuz Suriye’de başlayan kavga ve kargaşa ‘iç savaş’ seviyesine gelmeden sona erdirilebilmeliydi. Her ne sebep olursa olsun bu yapılamadı. Neticede milyonlarca kişi yerinden ve yurdundan çıktı, mülteci oldu. 

BM Mülteciler Yüksek Komiseri Guterres, yaptığı konuşmada, Suriye’deki çatışmaların günümüzün en büyük insanî krizi olduğunu ve bölge ve uluslararası barış ve güvenliğini tehdit ettiğini ifade etmiş. Guterres, “Suriyeli mülteci krizi mevcut insanî yardım kapasitemizin üzerinde. Komşu ülkelerde 3.8 milyon kayıtlı mülteci bulunuyor” dedi. Guterres, “Türkiye dünyada en fazla mülteciyi barındıran ülke konumuna geldi” diyerek ülkemizi tebrik etmeyi de ihmal etmemiş...

Türkiye’nin kedisine sığınan milyonlarca mültesiye kucak açması elbette tebrike şayan. Ancak bu durum BM’nin ya da dünya ülkelerinin sorumluluğunu ortadan kaldırır mı? “Bülbülü altın kafese koymuşlar, yine de vatanım demiş” ise; aslolan Suriyelilerin ülkelerinde huzurlu bir şekilde yaşamasını temin etmek değil mi? “Türkiye, mültecileri kabul etti. Onu tebrik ediyoruz” demek bizim hoşumuza gider, ama mesele halledilmiş olmaz. Dünyanın Suriye başta olmak üzere ‘komşular’ında yaşanan hadiseler karşısında bu kadar ilgisiz olması, ‘bana dokunmayan mülteci ne olursa olsun’ tavrı sergilemesi kıyamet alametlerinden sayılmaz mı?

BM yetkilisi Guterres, Suriyelilerin uzun süre ve kötü şartlarda ülkelerinden uzakta kalmalarının etkisine de işaret edip, “Uzun mültecilik süresi nedeniyle 18 yaşın altındaki yaklaşık 2 milyon Suriyeli çocuk ‘kayıp nesil’ olma riski altında. Ülke dışında doğan 100 binin üzerindeki çocuk da Suriye’deki kanunlar sebebiyle ‘vatansız’ olabilir” demiş.

Tesbitler iyi de, bu problemler nasıl çözülecek? Dünya barışını temin için kurulan BM, sadece dertleri tesbit edip açıklamak için mi var? Suriye ve benzer krizleri yaşayan ülkeler için daha kalıcı çareler ve çözümler üretilmeli değil midir? Kuruluşundan bunca yıl sonra bile Birleşmiş Milletler kuruluş maksadına uygun iş yapamacaksa, varlığı sorgulanmaz mı?

Keşke İslam dünyası kendi arasında ittihad edip kendi problemlerini başkasına muhtaç olmadan çözebilse...

Okunma Sayısı: 1442
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı