"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Durun yöneticiler, bu tercih çıkmaz sokak!

Faruk ÇAKIR
01 Kasım 2016, Salı
Temmuz 2016 ortasındaki darbe teşebbüsü sonrası sosyal ve siyasi hayatta ciddi değişiklikler oldu.

OHAL yani Olağanüstü Hal uygulaması başladı ve artık kanun yerine ‘Kanun Hükmünde Kararnameler’le işler idare ediliyor. Kısa sürede normal hale geçileceği baştan ilan edilmiş olmasına rağmen OHAL’in ‘normal hal’miş gibi devam ettirilmek istendiği kanaati var. 

Türkiye’yi idare edenler için OHAL kolay bir yönetim şekli olarak görülebilir. Ancak OHAL’in kalıcı bir hal şeklini alması ve uzun süre devam etmesi doğru değildir. Adı üstünde, olağan üstü hal. OHAL, kalıcı sıkıntılara sebep olabilir. Hatırlamak lazım ki geçmiş yıllarda OHAL ve sıkıyönetim dönemleri oldu ve o günlerdeki bazı icraatların faturasını hep birlikte bugün dahi ödüyoruz. OHAL ve sıkıyönetim iyi olmuş olsa, OHAL’i kaldırmak için gayret sarf edilir miydi? Haklı olarak “OHAL’i sona erdirmiş olmak” başarı olarak anlatılmadı mı?

Hak, hukuk ve adalet kaygısı olan hiç kimse OHAL’in kalıcı olmasını savunmamalı. “OHAL benim işime geliyor, ben savunurum” diyenler varsa uzun dönemde yanlış yaptığını görür. OHAL ve benzeri yönetim tercihleri de hukukidir, ama sınırları bellidir. Zaruri hallerde uygulanır ve mümkün olan en kısa zamanda ‘normal hal’e dönülmesine çalışılır.

Arka arkaya yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) OHAL’i kalıcı kılmak arzusunu akla getiriyor. Bir gecede 10 bin kişinin memurluktan atılması gibi kararlar sosyal hayatta da derin yaralar açabilir. 12 Eylül 1980 darbesinin ürünü olan YÖK’e büyük çoğunluk itiraz etmiştir. Aradan yıllar geçti ve üniversitelerde sistem büyük ölçüde 12 Eylül’deki ayarlanmış şekliyle devam ediyor. Ciddi bir iyileşme oldu mu? Üniversite rektörlük seçimlerinde sıkıntılar olduğu da eskiden beri konuşulan konular arasındadır. Peki, çare rektörlük seçimlerini ortadan kaldırmak mıdır? Rektör seçimlerini kuruluşundan beri itiraz edilen YÖK’ün teklifi ve cumhurbaşkanın tasdikine, tayinine bırakmak isabetli midir?

Hadiseye kişiler ve şahıslar penceresinden bakmak hatalıdır. Kim olursa olsun ‘bir kişi’nin isabet kaydetme nispeti daha çok kişi anlamına gelen ‘seçim’den daha isabetli olamaz. Böyle bir uygulamayı kim yaparsa yapsın yanlıştır ve itirazı hak eder. “Bugün için benim, bizim işimize geliyor. Tek seçici daha iyi” diyenler Türkiye ve dünya gerçeklerine gözlerini yummuş olurlar. Tek kişiye, bir kişiye böyle yetkileri devretmek isabetli bir tercih değil. 

Bu ve benzeri yanlışlara hukuk çerçevesinde ve iyi niyetle bugün itiraz edilmelidir. Üniversitelerdeki seçimlerin üniversitelerin işleyişine zarar vermiş olması bir problemse bunun çözümü rektör seçimlerini bir kişinin tercihine bırakmak olmamalı. Dünya bu işi nasıl yapıyorsa Türkiye de öyle yapabilir. Mesela, özel üniversiteler gerçekten özel ise, devletin oraları daha serbest bırakması icap etmez mi? Millete, öğrencilere, iş dünyasına itimat edilse daha iyi olmaz mı? Başarısız bir üniversiteye kim para verip öğrenci gönderir? Üniversitelerin diplomalarının kıymeti ‘piyasa’ belirlemiyor mu? Velev ki bazı rektörler muhalif olsun, ne zararı var?

“Bizim çok önemli, çok büyük hedeflerimiz var. Çatlak ses, farklı görüş, itiraz istemiyoruz” diyenler varsa yanlış yolda ilerlemek istiyorlar. Necip Fazıl’ın şiirini biraz değiştirerek şöyle mi seslenelim: “Durun yöneticiler, siyasetçiler, idareciler; bu tercih çıkmaz sokak!”

Okunma Sayısı: 3796
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • serdar çelik

    1.11.2016 12:57:29

    sendika kriter olmaktan çıkmalı

  • Fatıma

    1.11.2016 12:30:44

    İktidar partisi iktidarda olmasaydı muhalefet konumunda olsaydı şu yapılanlara ne tepki verirdi acaba? Sanki dünyanın sonuna kadar hep orada kalacaklarmış gibi hareket ediyorlar. Halbuki kime kalmış makam,mevki,güç bunlar geçici hevesler. Geçici bir heves için baki olan ahiret hayatını satmaya değer mi?

  • Mehmet Albayrak

    1.11.2016 06:11:31

    RABBİM SONUMUZU hayret sin ben yok biz bizler İstişare neden Tüm İslâm âleminde huzur yok hep gözyaşı sefalet kan var ALLAH in emirlerine uymamani sonucu bu tabiki dünyalık yaşayanlar anlamaz

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı