"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitim ve öğretmen

Faruk ÇAKIR
16 Eylül 2016, Cuma
Nasip olursa 19 Eylül 2016 Pazartesi günü yeni eğitim ve öğretim yılı başlayacak.

Türkiye’yi idare edenler her ne kadar “Eğitim öğretim yılına hazırız. Hiç eksiğimiz yok” dese de öğretmen noktasında sıkıntıların yaşanması ihtimali var.

Millî Eğitim Bakanının ortaya koyduğu tabloya bakmakta fayda var:       

“28 bin 163 öğretmenin bakanlığımızdan ilişiği kesildi. Başka ne oldu, yaklaşık 20 binin üzerinde de öğretmeni açığa aldık, onlar hakkında da inceleme devam ediyor. Toplam 50 bine yakın. Ancak bizim norm fazlası 41 binin üzerinde öğretmenimiz vardı. Ne demek norm fazlası, bizim öğretmenimiz fakat etkin olarak değerlendiremiyoruz. Dolayısıyla norm fazlası 41 bin öğretmenimizle birlikte geçen Şubatta aldığımız 30 bin öğretmenimiz vardı, onlar da bu eğitim-öğretim yılında başlayacaklar. 40 bin norm fazlası, 30 bin yeni aldığımız öğretmen 70 bin. Dolayısıyla ayrılandan daha fazla öğretmen 2016-2017 eğitim-öğretim yılında eğitim programımıza dahil olacaktır. Bu arada 20 bin öğretmeni de tekrar millî eğitim camiasına, ailesine, kurumumuza kazandırmak için de mülâkatlar, çalışmalar devam ediyor. (...) İstiyoruz ki eğitimde en ufacık bir sıkıntı olmadan bu dönemi atlatalım.” (AA, 14 Eylül 2016)

Millî Eğitim Bakanı, rakamları hatırlatarak “bir sıkıntı olmayacak” dese de öğretmen noktasında ihtiyacın sona ermediği belli. Sistemdeki ayrıntıları eğitimciler daha iyi bilir, ‘norm fazlası’ 40 bin öğretmenin olması başlı başına sistemin bir problemi değil mi? Neymiş norm fazlası öğretmen: MEB’in öğretmeni fakat ‘etkin’ olarak değerlendirilmiyormuş. Biz bunu şöyle anlasak yanlış anlamış mı oluruz: 40 bin öğretmen var fakat bunlar gerçekte öğretmenlik yapmıyor, sınıflara girip çocuklara ders anlatmıyor.

Peki, geçen yıl Şubat ayında alınan 30 bin öğretmeni ‘elde kâr’ saymak isabetli midir? Hiç öğretmen açığa alınmadan ya da atılmadan ihtiyaç vardır diye 30 bin öğretmen alınmıştı. Dolayısıyla atılan öğretmenlerin sebep olduğu boşluğu, geçen yıl alınan 30 bin öğretmenle doldurmak fikri isabetli görünmüyor. Her hal ve şartta çok daha fazla öğretmene ihtiyaç olduğu Türkiye’yi idare edenlerin beyanlarıyla biliyoruz.

Açığa alınan ve MEB ile ilişiği kesilen öğretmen sayısının 50 bin olması geçiştirilebilecek bir bilgi olmamalı. Acaba bu 50 bin kişi içinde mağdur olanlar yok mu? Mağdur olanların acil olarak tesbiti ve yeniden eğitim sistemine dâhil edilmesi gerekmez mi? Bu, yeni öğretmen almaktan çok daha öncelikli olmalı değil mi?

Eğitim sistemindeki dertleri çözmek, en aza indirmek Türkiye’yi idare edenlerin ilk işi olmalı. Pek çok uzmanın hatırlattığı üzere, sistemi düzeltmek için işe öğretmenlerden başlamak lâzım. “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” anlayışının olduğu bir memlekette, öğretmenlerin hak ettiği ilgi ve desteği bulamaması nasıl izah edilecek? 

Güzel okul binaları kaliteli eğitim sistemiyle desteklenmezse Türkiye hak ettiği seviyeye ulaşamaz. Eğitimi daha iyi noktalara ulaştırmak için kimin elinden bir iş geliyorsa onu yapmalı. Elbirliği ile eğitim meselesini halletmek durumundayız. İnşallah yeni eğitim yılı buna vesile olsun.

Okunma Sayısı: 4557
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sebahat

    16.9.2016 23:55:16

    Evet suça bulaşmış olanlar lütfen ayiklansin.bizde işimize dönelim.vallahi iki aydır mahvolduk.

  • timur

    16.9.2016 05:47:33

    bir sendikaya üyelikten ve bank asyaya para yatırmadan öğretmenler işten atıldı.devletin çıkartdığı yasalarla kurulan ve denetlenen bu kurumlara üyelik ve para yatırma suç olmamalı.abdestli namazlı hiç olaya karışmamış bu öğretmenler affedilmeli.görevlerine dönmeli.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı