Fakat siyaseti konuşmak insanlara heyecan verirken, eğitim meselelerini gündeme taşımak ilgi  görmüyor. Bu konuda daha çok, “O mesele devletin işi. Biz çocuklarımızı okula göndermekle vazifemizi yapmış oluyoruz” kanaati hakim.

Tam aksine siyaset öncelikle siyasetçilerin işi. Vatandaşın vazifesi sandıkta tercihini ortaya koymak ve sonrasında da gördüğü yanlışlar üzerine ‘hesap sorarak’ denetlemek. Her gün siyaset konuşmak, bunun için dostlarıyla tartışmak Türkiye’nin dertlerine çare olur mu? Milyonlarca aileyi doğrudan ilgilendiren eğitim meselesi ise çok daha fazla konuşulmalı. Neticede her öğrenci velisinin bu hususta söz söyleme hakkı vardır.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ismini taşıyan “Abdullah Gül Üniversitesi”nin (AGÜ) ilk mezunlarını verdiği törene katılmış ve eğitimin önemine bir defa daha dikkat çekmiş. Gül, üniversitedeki törende yaptığı konuşmada şöyle demiş: “Bütün arzum iyi, seçkin üniversite yapmaktı. Bunu tüm Türkiye’ye hediye etmekti. İyi bir şey yapmak kolay olmuyor. Çalışmak, vizyon ufuk gerektiriyordu. AGÜ gibi çok az üniversite emek verilerek kuruldu. Bazı üniversiteler, üniversite kuralım dendi ve kuruldu. AGÜ’nün temeli sağlam atıldı. Bugün de neticelerini almış olduk. Çok iyi yabancı dil bilen üniversitenin öğrencileri oldunuz. En büyük yatırım eğitime yapılan yatırımdır. Türkiye için en önemli olan şey nitelikli olan şey nitelikli vasıflı insandır. Nitelik insanlarda iyi üniversitelerde yetişiyor.” 

Teknolojinin önemine vurgu yapan Gül, şöyle devam etmiş: “Öyle bir dönemde çağda yaşıyoruz ki, teknolojinin hızına yetişmek mümkün değil. Eğitim süreklidir. Mezun olduğunuzda eğitim bitmedi. Asıl sınavlar şimdi başlıyor. Üniversiteler bilenlerin bilmeyenlere anlatıldığı yer değil artık. Unutmayın ki işe başlayınca iş bitmiyor. İşlerinizde çok gayretli olun. Farklılığınızı hemen gösterin. Türkiye’nin bugün birçok iş vereni sizler gibi sıfırdan başlayan insanlardır. Zannetmeyin ki herkes zengin ailenin çocuğu. Azim ve kararlılıkla çalışın. Karakterli, dürüst, vatansever, ülkesini seven insan olun. Daima, uzun vadeli başarılara  kilitlenin. Türkiye sizden çok şey bekliyor.” (DHA, 7 Temmuz 2018)

AGÜ rektörü Prof. Dr İhsan Sabuncuoğlu da birçok programda Türkiye sıralamasında devlet üniversiteleri   arasında ilk 5’e girdiklerine dikkat çekip, “25 yılda kurulmuş üniversiteler arasında en başarılı devlet  üniversitesi olduk” demiş.

Türkiye’de uzun süre yeni kurulan üniversitelerdeki kadro yetersizliğinden bahsedildi. Hemen her şehirde üniversite kurulması elbette önemliydi, ama daha da önemli olan bu üniversitelere kadro bulabilmekti. Beyanlara göre AGÜ bunu yapabilmiş. Keşke bütün üniversiteler aynı başarıyı gösterebilse.

Dönüp dolaşıp geleceğimiz yer ‘eğitim’ olacak. Siyaset konuşmayı biraz azaltıp eğitimi konuşabilirsek çok daha iyi neticeler alınır. Eğitimdeki ihmalin faturası bir yıl değil, on, belki de 50 yıl boyunca ödenir ve ödeniyor. 

Türkiye, mutlak surette çok daha kaliteli eğitim için kararlı adımlar atmalı ve işinin ehli insanlar yetiştirmelidir. Bunu yapalım; devamında siyaset de, ekonomi de, ticaret de, dış politika da düzelir.

Ancak eğitimle düze çıkacağımızı hiç unutmayalım...