Dünya liderleri yaptıkları açıklamalarında, İslam adına hareket iddiasında olan saldırganların İslam dünyasından destek almadığına işaret ettiler. Mesela, İngiltere Başbakanı David Cameron ve ABD Başkanı Barack Obama, ortak kaleme aldıkları bir makalede, “Dünyada 1 milyardan fazla Müslüman var ve bu kişilerin büyük çoğunluğu İslam adına hareket ettiklerini iddia eden bu şeytani teröristlerden tiksiniyor” ifadesini kullanmış. 

En dikkat çekici açıklamalardan biri de Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’dan geldi. Paris’te “Arap Dünyasında Yenilenme” başlıklı forumda konuşan Hollande, İslamın demokrasinin tüm değerleriyle örtüştüğünün altını çizerek, bütün bu acı ve kayıplara aşırıcı fikirlerin neden olduğunu dile getirmiş. Oluşturulmaya çalışılan bu kaos ortamında dikkatli olmak gerektiğine işaret eden Hollande, islamofobinin Yahudi düşmanlığından farkı olmadığını belirterek, “İslam karşıtlığına da tıpkı anti-semitizm gibi tepki gösterilmeli ve aynı zamanda cezai yaptırım uygulanmalı” diye konuşmuş.

Hollande, saldırıların İslam ile ilgisi bulunmadığına işaret ederek, “Radikalizmin, hoşgörüsüzlüğün ve aşırıcılığın en büyük mağduru Müslümanlar. Müslüman Fransızlar, tüm Fransız halkıyla aynı sorumluluklara ve eşit haklara sahiptir. Laiklik tüm dinlere saygı duymayı gerektirir” ifadesini de kullanmış.  (AA, 15 Ocak 2015)

Bu beyanlar siyasî maksatlarla ifade edilmiş olsa bile çok önemlidir. Nihayetinde saldırının yapıldığı ve bir bakıma Avrupa’daki “İslama en kapalı ülke” olarak bilinen Fransa’nın cumhurbaşkanı böyle konuşmuş. “Radikalizmin, hoşgörüsüzlüğün ve aşırıcılığın en büyük mağduru Müslümanlar” beyanı görmezden gelinebilir mi? Din adına hareket ettiklerini iddia eden insafsızların, doğrudan ve dolaylı olarak en büyük zararı İslama ve Müslümanlara verdiklerini görmek için daha ne gerekiyor?

Öte yandan yapılan iki ankete göre Almanların çoğunun İslamdan rahatsız olmadığı da ortaya konulmuş. Stern için ‘Forsa Kamuoyu Araştırmaları Enstitüsü’nün yaptığı ankete katılanların yüzde 82’si, İslamın radikal İslamcı terörün kökeninde yatan etken olduğu ve Müslümanların farklı dinlerden insanlara kıyasla daha fazla şiddet yanlısı olduğu görüşüne karşı çıkıyor. Emnid adlı araştırma kurumunun ‘Die Zeit’ için yaptığı ankette ise İslamcı terör ile İslamın hiçbir bağı olmadığı görüşünü, katılanların yüzde 60’ı savunuyor. (http://www.dw.de, Erişim: 15 Ocak 2015)

ABD eski başkanlarından Jimmy Carter’ın konu hakkındaki beyanları da, yaşanan hadiselerin İslamın bilinmesine ve tanınmasına vesile olacağı şeklinde yorumlanabilir. Carter, Paris’te yayınlanan ve yöneticilerin ifadesiyle ‘ateist’ olan (Haberturk, 15 Ocak 2015) dergiye düzenlenen terör saldırısının ‘İslamofobia’ya karşı mücadelede tedavi olabileceğini söylemiş. Saldırı olayının İslam dininin gerçek ilkelerine daha yakından bakma gerekliliğini ortaya çıkardığını ifade eden Carter, bunun da İslamofobia’nın azalması adına bir fırsat doğurabileceğini şöylemiş. (Cihan, 15 Ocak 2015)

Bütün bu beyanlar ve gelişmeler, İslam korkusunu yaymak için tuzak kuranların emellerine ulaşamayacağını gösteriyor. Duamız ve temennimiz, yaşanan felaketlerden saadetlerin çıkmasıdır...