Devlet idarecilerinin yaptığı bazı işleri anlamak mümkün değil. Yıkmak için yapılan işleri görünce devlet ve millet imkânlarının israf edildiği hemen anlaşılır.
Erzurum’un İspir ilçesinde yaşayan bir çevre dostunun bizzat şahit olduğu hadise bu israfa sadece bir delil. Sosyal medya hesabından paylaşılan notu okuyunca, benzer yanlışların başka illerde de yapıldığı ortaya çıkar ve devletin bu israfa nasıl dayandığı merak edilir.
Sosyal medya hesabından takip ettiğimiz kadarıyla İspir ve çevresinin tanıtılması için gayret sarfeden ve şahit olduğu yanlışları devlet idarecilerine duyurmaya çalışan Bülent Erkan’ın haklı serzenişi şöyle:
“2006’da devletin yetkilileri geldi Yedigöl’e. Dediler ki ‘köyünüzün üzerini orman yapalım.’ Buna çok sevindik. ‘Köyümüze sel, taş, çığ düşmeyecek’ (diye). 2008’de (köyümüze) kadastro geldi. Meramız orman yazıldı. 2006’dan 2018’e kadar sürekli binlerce fidan diktim, fidan takviyesi yaptım. Aynı yere bugün yine devletin adamları geldi. Bu dikilen ekilen çamları sökmeye başladılar. Nedeni maden için. Çamın tohumunu toplamak devlete bir masraf. Orman toprağı getirmek bir masraf. Plastik kaplara (fidan, tohum) ekmek bir masraf. Onları yetiştiren orman görevlilerine bir masraf. Onları söken görevlilere bir masraf. Gübre, su, bir masraf. Erzurum’dan (fidanları) Yedigöl’e getirmek bir masraf. Mutahidin (araziyi) teraslaması bir masraf. Ben gönüllü diktim, 40 bin fidanı mutahidin ekmesi (dikmesi) bir masraf. Çit direkleri bir masraf. Çit telleri bir masraf. Nakliyesi bir masraf. Mutahidin aldığı para bir masraf. ‘Madem (bu fidanlar) sökülecekti, neden dikildi? Bu kadar da devletin parası çöpe gitti, bir türlü anlayamıyorum. Ter kan içerisinde diktiğim fidanları sökenlere hakkımı helâl etmiyorum. Bu fidanlara harcanan para 80 milyonun parası. Bu ülkede yaşayan her yurttaşın parası harcanmıştır. Onlarda hakkını helâl etmesinler.” (facebook.com/daglarinoglubulent, 1 Eylül 2019)
Bu serzenişten anlaşıldığına göre devlet İspir’e bağlı Yedigöller’e gidip belli bir bölgeye fidan dikmiş. Bu iş için milletin parası harcanmış. Sonra aynı yerde maden bulunduğu için bu defa dikilen ağaçlar sökülmeye başlanmış. Haklı olarak soruluyor: Madem bu ağaçlar sökülecekti, niçin para harcanarak fidan dikildi? Bu bölgede maden varsa niçin çok önceden planlanlaması yapılmamış?
Hadise anlatıldığı gibi ise 80 milyondan bir kişi olarak ben de bu israfa hakkımı helâl etmem. Tabiî ki 80 milyonun hakkını helâl etmemesi için hadisenin bilinmesi gerekir. Bu israfa itiraz etmeyen bir insaf ehli olur mu? Sadece bu misal dahi devletteki israfın, plansızlığın ve hataların tahminlerden çok daha fazla olduğunu gösterir.
Türkiye bu israf anlayışını terk edip gittikçe derinleşen bataklığı kurutmadıktan sonra sıkıntılarını aşabilir mi? Tüyü bitmedik yetimlerin hakkı olan imkânların har vurup harman savrulmasına dur demek vakti gelmiş ve geçmiştir. Mutlaka “İsrafı Önleme Bakanlığı” kurulmalı ve tabiî ki bu Bakanlık da yeni bir israf kapısı olmamalı...