“Seyahat ediniz, sıhhat bulunuz” Hadis-i Şerifi buna güzel bir misaldir. Zaten seyahat etmeyi, farklı mekânları görmeyi işinin ehli uzmanlar da tavsiye ediyor.

İstanbul’da üniversite öğrencisi olan Senegalli Mustafa Ndiaye de, yaz tatilinde “Afrika’dan Selâm” adını verdiği bir tura çıkmış ve Türkiye’yi bir baştan bir başa pedal çevirerek dolaşmış. Senegalli Mustafa’nın, (sosyal medyadaki adıyla “Musti Kusti”) yolculuğunu anlatırken söyledikleri dikkat çekici.

İnsanların kafasındaki “Afrikalı” imajını değiştirmeyi istediğini söyleyen Senegalli Mustafa Ndiaye, “Bu yolculuk sana neler öğretti?” sorusuna şu cevabı vermiş: “Sabretmeyi öğretti. Karşımdaki insanı önyargısız kabul etmeyi, insanları dinlemeyi öğretti. Susup dinlemek çok zor bir özellikmiş. Ben daha önce  dinlemiyormuşum, bu yolculukla beraber dinlemeyi öğrendim. Sabır işini gerçekten yolda çok iyi öğreniyorsun, çünkü bisiklet sürüyorsun, bisiklet ne kadar hızlı olursa olsun bir yere kadar hızlı oluyor. Tam bir sabır işidir. Amacına odaklandığın sürece yolculuk sana adım adım o sabrı öğretecek. O sabrı  öğrendiğinde yolculuk daha güzel geçer. Hiçbir şeye acelen olmaz. Onun dışında bu yolculuğun şahsî gelişimime çok katkısı oldu. İnsan tanımayı öğretti. İnsanların genellikle dilinde gevelediği şeyleri araştır, bak, öyle çıkmıyormuş.”

Tabiî ki her yolculuğun kendisine has bir öğrenme ve öğretme şekli vardır. Bisikletle gezenin gördüğünü otobüsle gezen görmez. Tersi de mümkündür. Ama işin özünde seyahat etmenin maddî ve manevî sıhhate fayda vermesi vardır. Risale-i Nur’da tavsiye edilen “Müfritane irtibat” da bir bakıma seyahati ve ziyareti tavsiye anlamına gelmez mi?

Türkiye ve dünya gerçeklerini görmek için seyahat etmek en iyi yoldur. Bütün dünyaya ‘iyi’ insanlar da olduğunu seyahat etmeyenler nasıl bilecek? Aksi halde herkesi kendisine düşman gören bir anlayış hükmeder ki bu da büyük bir tehlikedir.

Senegalli öğrenci-seyyah Mustafa’nın seyahat etmek isteyenlere söylemek istedikleri başka şeyler de var: “Yeni nesil gezmeyi çok seviyor, ama gezmek de bir sorumluluktur. Gittiğin yerlerde kendi ülkeni tanıtıyorsun. Meselâ Türkiye’nin kimi bölgelerinde ‘Afrikalı’ dediğinizde o kişilerin aklına ben geleceğim. Ben kötü bir şey yaptığımda orada, bu Afrika’nın kötü bir yer olduğu anlamına gelecek. İyi bir şey yaptığında da öyle… Senin imajın üzerinden ülken hayal edilecek. O yüzden bu sorumlulukla hareket etmek gerekiyor. Kendinizi hazır hissettiğiniz anda yola çıkın, çünkü yolun insana öğreteceği şeyleri hiçbir zaman durarak öğrenemezsiniz. İstersen yıllarca okul oku, fark etmez… Yolda iyi iletişim kurmak çok önemli. İletişim kurabildikleri sürece hiçbir problem olmaz. Sen konuşup derdini anlatabildiğin ve karşındaki insana saygı  duyduğun sürece hiçbir sıkıntı olmaz.” (Konuşan: Abdullah Güner, www.dunyabizim.com, 3 Kasım 2018)

“Yolun insana öğreteceği şeyleri hiçbir zaman durarak öğrenemezsiniz. İstersen yıllarca okul oku, fark etmez…” diyen seyyah Mustafa Ndiaye ne kadar haklı.

Gezmek deyince akla sadece başka ülke ya da başka şehirler de gelmemeli. Komşuyu ziyaret ve mahalleyi ziyaret de bir nevi gezidir. Akrabaları ziyaret etmeyen insanlar dünyayı gezse ne fayda? Bismillah diyerek ve insanları tanıyıp ibret almak için seyahate ilk adımı atalım...