"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hani tasarruf yapacaktık?

Faruk ÇAKIR
14 Eylül 2018, Cuma
Türk Hava Yolları’nın yeni kabin üniformalarını İtalyan tasarımcıya yaptırması ve fotoğraf çekimlerini de İngiliz fotoğrafçıya yaptırması ‘yerli ve millî’ tartışmasının yanında tasarruf ve israf tartışması da başlattı.

Sanal âlemde devam eden bu hararetli tartışma Türkiye’nin dertlerinin kolay bitmeyeceğini gösteriyor.

THY’den yapılan açıklamada şöyle denilmiş: Türk Hava Yolları yeni kabin üniformaları ile gökyüzüne stil imzası atıyor. Dünyanın en fazla ülkesine uçan Türk Hava Yolları, başarıyla geçen 85 yılını kutlarken yeni üniforma tasarımları ile şıklık ve işlevselliği bir araya getiriyor. Yeni üniformalar, bayrak taşıyıcı havayolunun ‘yeni evi’ olacak İstanbul Yeni Havalimanı’nın açılmasının ardından yolcularıyla buluşacak.”

Markanın yeni kabin üniformalarının (İtalyan) tasarımcısı Ettore Bilotta da; “Türk Hava Yolları için tasarımlarımı oluşturmaya başladığımda aklıma ilk gelen ve bana ilham veren şey İstanbul’du. (...) Özel ilgim olan Türk Çinileri ve hat sanatının izlerini özellikle fular ve kravatlarda hissettirmek istedim” demiş. Koleksiyonunun fotoğraf çekimleri ise ‘dünyaca ünlü’ İngiliz fotoğraf sanatçısı Miles Aldridge tarafından yakın zamanda İstanbul’un önemli noktalarında gerçekleştirilmiş. (THY basın bülteni, 12 Eylül 2018)

THY’nin kabin üniformalarının tasarımını İtalyan tasarımcıya yaptırıp fotoğraflarını da İngiliz fotoğrafçıya çektirmesi umumî anlamda tepkilere sebep oldu. Elbette bu tercihi savunanlar da var, ama tepki gösterenler çok daha fazla. 

Dikkat çekici tepkilerden biri de İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Yönetim Kurulu Üyesi Hikmet Tanrıverdi’den geldi. Tanrıverdi, sosyal medya hesabından şöyle yazdı: “THY yeni kıyafetlerini İtalyan tasarımcıya tasarlatmış. Bizler millî havayolumuz diye THY ile uçarken, bu kadar tasarımcımız varken üstelik bu konuda iddialı iken çekimler de dahil tüm hazırlıkların yurtdışındaki kişilere  yaptırılmasını kınıyor, sorumluları istifaya dâvet ediyorum.” (@hiktan, 12 Eylül 2018)

Benzer bir tepki de Makina İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran’dan geldi. Dalgakıran da “THY’nin yeni üniformaları. İtalyan Ettore Bilotto tasarlamış, İngiliz fotoğrafçı Miles Aldridge de çekimleri yapmış. Nasıl beğendiniz mi? Özellikle yerli tasarımcılarımızın ve fotoğrafçılarımızın fikirlerini merak ediyorum!” (@adnandalgakiran, 12 Eylül 2018)

Bu paylaşımlar üzerine yapılan yorumlara bakıldığında büyük çoğunluğun THY’nin bu tercihini yanlış bulduğu anlaşılıyor. Teknik ayrıntıları işin ehli olan uzmanlar tartışmaya devam edebilir. Fakat hadiseye başka bir pencereden daha bakılabilir: Tasarımcısı yerli ya da yabancı olması bir yana, günümüz şartlarında böyle bir değişikliğe ihtiyaç var mıydı? Sebebi ne olursa olsun ekonomi sıkıntılı günler geçiriliyor. Dolayısıyla böyle günlerde daha fazla tasarruf yapmak icap ederken, yeni israf kapıları açmak doğru mudur? Mevcut kıyafetlerle devam edilse THY bir şey kaybeder miydi? Kıyafetlerin değiştirilmesi noktasında yolculardan büyük bir talep mi geldi? Ayrıca bu değişikliğe ne kadar para harcandığını da tam olarak  bilemiyoruz. Bu bakımdan tasarımı yapanların yerli ya da yersiz olup olmamasından önce en başta böyle bir değişikliğin yeni israf kapıları açtığını görmeliyiz. 

Herkesin bildiği üzere kışın, soğuk günlerde bütün kapılar kapatılır, delikler tıkanır. Böyle yapmayıp evimizde yeni kapılar açmak anlamına gelecek adımlar atmak kesinlikle doğru değildir. Bu yenilikler için yerli ürünlerin tercih edilmesini tavsiye etmenin yanında israf kapısı açan her şeye son vermek gerektiğini unutmayalım.

Okunma Sayısı: 2473
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Yusuf taha

    14.9.2018 21:40:19

    Rusya ve çin yerli ve milli olursa ingiltere ve italyada hayda hayda yerli ve milli olur.

  • Gündüz Alp-2

    14.9.2018 14:22:37

    THY'nin kendisi "yerli ve milli", kıyafetinin tasarımcısı İtalyan fotoğrafçısı İngiliz (imiş). Karma ekonomi yani! Acaba kumaş ve iplikleri "yerli ve milli" mi merak ettim. Neyse kıyafetin de uçan sarayın da "ipliği bir gün pazara çıkar" nasıl olsa. Sabırla bekleyelim. Üniforma deyince Ziya Paşa'nın bir şiiri aklıma geldi ama yazmam, alınganlığa sebep olabilir diye yazmaya çekiniyorum. Halkın derdi ile yöneticilerin derdi örtüşmüyor. Biri seçim, diğeri geçim diyor. Galibiyet "seçim" diyende. Seçim diyenlerin taraftarları baskın olduğundan, "hüküm eksere göre" veriliyor. Eskiden Yerli Malı Haftası kutlardık okullarda. Çocuklara şimdi de kutlayalım diyorum ama onlar bile "yerli malı mı kaldı?" diye soruyorlar. Hatta lâf aramızda "samanı bile ithal ettiğimizi" öğrenmişler! Şimdi de Kemani Tatyos Efendi'nin Uşşak şarkısına kulak verelim: "Gamzedeyim deva bulmam / Garibim bir yuva kurmam / Kaderimdir hep çektiğim/ İnlerim hiç reha bulmam." Sanki ahvalimizi anlatıyor gibi değil mi?

  • Gündüz Alp

    14.9.2018 13:58:51

    Sayın Çakır, yazınızın başlığı işin reklam kısmı idi. Sizin değindiğiniz kıyafet meselesine ilave olarak bugün neyi tartışıyoruz? Katar Emiri'nin uçan sarayı olan bir uçağın satın mı alındığı yoksa hediye mi edildiğini değil mi? Hem ne fark eder? Ha satın alınmış ha hediye edilmiş. Velevki hediye olunca onun devasa giderlerinden millet muaf mı olacak? Hem menfi ve menfaatçi siyaset rüzgârlarının sertçe estiği bir dünyada bir şahsın uçak hediye edecek kadar sevgisini sahici bulmuyorum. Hem yönettiği devletin güç ve itibarını oturduğu saray, bindiği uçakta arayan ve bunu "İtbardan tasarruf olmaz" özdeyişiyle(!) dillendiren yöneticilerin tasarruf yapacaklarına inanmayanlardanım. Kamuda israf, kibir ve tahakküm, halkta geçim derdi. Birbirine zıt bu iki durumda bile lüks, israf ve saltanat tam gaz. Buna karşı sessiz kalan stk, medya, üniversite, iş ve finans dünyası, cemaatlar ve diğerleri. Faturayı ödeyen ise "tüyü bitmemiş yetimle" birlikte 80 milyon.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı