"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlla hukuk, illa adalet

Faruk ÇAKIR
13 Ocak 2018, Cumartesi
Yaşadığımız pek çok hadise, hukuk ve adalet noktasında daha çok yol almamız gerektiğini gösteriyor.

Kurallar ve prensiplerin hükmetmediği bir idarede sıkıntıların sona ermesi de mümkün değil. 

Anayasa Mahkemesi’nin bazı gazeteci ve yazarlar hakkında tahliyeyi netice verecek şekilde karar vermesi ve buna karşılık ilk derece mahkemesinin bu kararı uygulamaması çeşitli yönleriyle tartışılıyor. Aslında yaşanan hadiseyi tartışma olarak isimlendirmek de kolay değil. Ortada apaçık bir hukuk ihlâli zinciri vardır. Normal bir mahkemenin, en üst mahkeme olarak ilân edilen Anayasa Mahkemesi’nin kararını dikkate almaması hukuk kargaşasına yol açar. Her defasında tekrarlandığı üzere itirazlar da hukuk yoluyla ve hukuka uygun olarak yapılmalıdır. Eğer Anayasa Mahkemesi yanlış karar verdiyse buna karşı da yine hukuk yoluyla itiraz edilmeli. Görüldüğü kadarıyla son hadisede “Anayasa Mahkemesi’nin kararı elimize ulaşmadı” gibi bir gerekçeyle karar uygulanmamış.

Bu tartışmaları asıl yapması gereken elbette hukukçulardır. Fakat akıl için yol bir olduğuna göre şunu söylemek mümkün: Anayasa Mahkemesi’nin en üst mahkeme olduğu bugün değil, yıllar önce ilân edilmiştir. Ayrıca buraya seçilen üyeler de yine seçenlerin beyanlarıyla tecrübeli isimler. Ayrıca bu üyelerin ekseriyeti şu anki iktidar döneminde seçilmiş. Bütün bunlar orta yerdeyken açıklanan kararın tam zıddını yapması hukuken izah etmek kolay değil. 

Ayrıca bu kararın açıklanmasından sonra siyasetçilerin de hak, hukuk ve adalet kaygılarından ziyade mahkemeleri yargılamaları ayrı bir tartışma konusudur. Hele hele hukukî dille değil de taraftarlık kaygısıyla itiraz edenlerin sesinin çok çıkması, sanal âlemde kampanyalar açılması Türkiye için iyi bir fotoğraf vermemiştir. Hukukun, adaletin tecelli etmesine gayret sarf etmek gerekirken “Oh oldu, tutuklu kalsın” benzeri tavırlar sergilenmesi adaleti yaralar. Netice itibarıyla kişiler tahliye edilse bile bu beraat anlamına gelmez ki. Suçsuzluk karinesine göre kişinin suçluluğu mahkeme kararıyla sabit olmadıkça suçlu ilân edilemez. O halde bu tartışmalarda bu karine, bu kurala dikkat edilmiş denilebilir mi? Hani, tutuksuz yargılanmak asıldı? Nerde kaldı bu kurallar?

Anayasa Mahkemesi 6’ya karşı 11 üyenin tasdikiyle bu kararı almış. Peki, bu kararı dikkate almayan mahkemede kaç hâkim var? Elbette sayılar tek başına belirleyici olmaz, ama daha çok hâkimin ‘meşveret ederek’ daha isabetli karar verme ihtimali daha yüksek olmaz mı?

Tekrarlamakta fayda var ki, Türkiye’nin sıkıntılarını geride bırakmasının yolu hak, hukuk ve adalet yolunun  engellenmemesidir. Bu karar uygulansın ya da uygulanmasın hakikat değişmez: Hukuk ihlâlleri çare değildir. 

Hele hele mahkemeleri baskı altına alacak şekilde görüntü vermek Türkiye’ye hiçbir şey kazandırmaz. Kararları, sanal âlemdeki gizli isimlerin tepkilerine ya da alkışlarına göre belirlemek de yol değil.

Boşuna kendimizi yanıltmayalım, kandırmayalım. Bakınız, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dahi şöyle demiş: “OHAL’in son defa Meclis’e sevk edildiği kanaatindeyim. İnşallah son kez uzatılır. Türkiye’nin artık demokratik nizama geçtiğini bütün dünyaya göstermesinin, özgürlükçü bir yolu izlediğini göstermesinin, tekrar reformcu bir Türkiye olduğunu göstermesinin, hem öz güveni itibarıyla hem Türkiye’nin dış ilişkileri itibarıyla hem Türk ekonomisi itibarıyla hem diğer bir çok konularda çok doğru olacağına inanıyorum.” (AA, 12 Ocak 2018)

Evet, “özgürlükçü yol ve tekrar reformcu bir Türkiye” milletin menfaatine olan yoldur. Yanlışta ısrar edilmesin...

Okunma Sayısı: 3548
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • murat

    15.1.2018 10:29:33

    adalet çok önemli. adalet olmaz ise kargaşa-terör olur... devletler kılıçla alınır, adaletle ayakta durur....ille adalet.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı