"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İngiliz planının neticesi

Faruk ÇAKIR
17 Haziran 2018, Pazar
Suriye’de başlatılan ve halen devam eden ‘savaş’ın en büyük mağdurlarından biri de Türkiye oldu.

Hem maddî hem de manevî kayıplarımız var. 3 ya da 5 ayda biteceği ilân edilen hadiselerin üzerinden yıllar geçtiği halde Suriye’nin ne zaman barışa kavuşacağı bugün dahi belli değil.

Bir dönem ünlü siyasetçilerin danışmanlığını da yapan uluslar arası ilişkiler profesörü Sencer İmer’in, Suriye ve Kuzey Irak’taki gelişmeler hakkında yaptığı tesbitler dikkat çekiyor. PKK terör örgütü denildiğinde akla gelen yerlerden biri de Kandil Dağı. Terörle mücadele edildiği uzun yıllardan beri Kandil Dağı bombalanır. 

Hatta “Bu defa terörün kökü kazındı. Kandil’i BBG evi gibi izliyoruz” anlamına gelen beyanlar dile getirildi. Buna rağmen terör örgütünün Kandil’den tam olarak temizlenmediği ortaya çıktı.

Prof. Sencer İmer, “Kandil terör örgütü için hâlâ bir beka sorunu mudur?” sorusuna şöyle cevap vermiş: “PKK o kadar uzun yıllardır oralarda yerleşmiş vaziyette ki Kandil onlar için çok önemli. Ancak başka yerler de var. Sincar’a ve bazı kantonlara üst yöneticilerini kaydırdı. Kandil hâlâ önemlidir, Afrin’in de ne kadar önemli olduğunu oraya girdikten sonra gördük. Eğitim ve genç insanları devşirme merkezleri haline gelmiş vaziyetteydi. Burada İran da önemli. Kandil dağlık bir arazi ve üçte biri İran’lıların tarafında. (...) Kandil’e harekât yaptığımızda bunu bir şekilde İran ile de görüşmüş olmamız gerekir. Çünkü oraya kaçıp, saklanır ve geri gelebilirler. (...) Kandil meselesini anlamak için biraz geriye gidelim. Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra İngilizler Musul ve Kerkük petrollerini kontrol edebilmek için Lozan anlaşmasında Irak, Suriye sınırının çizilmesini kabul etmediler. (...)1926’da Ankara anlaşmasıyla sınır çizildi. Sınır, dağların tepesinden geçirildi. (...) Şu anda kullandığı hâlâ bu sınırdır. Bu sınır İngilizlerin petrol menfaatlerini korumak için aldıkları tedbirdir. İngilizler o gün o sınırı çizmeseydi PKK bugün bu güçte olamazdı.”

Yıllar önce yapılan “İngiliz planı”nın yeni şeklini her halde ABD yapıyor ya da yapmış durumda. Prof. İmer, “ABD’nin PYD inadı” konusunda da şöyle demiş: “Türkiye’nin Suriye’de iki çıkarı var. Birincisi iç savaşın bir an önce sona ermesi. Bu ne kadar kısa sürede gerçekleşirse oradan gelecek göç hareketleri engellenmiş olur. Bu, Avrupa’nın da düşüncesi. (...) Demokratik, üniter bir Suriye olmalı. Bu konuda da Amerika ile ters düşüyoruz. Onlar, üniter değil eyaletlere bölünmesinden yana.”

Prof. Dr. İmer’e göre “Suriye’de ikinci çıkarımız” ise şu: “Terör faaliyetini sonlandırmak ana hedefimiz. PKK’nın Suriye’de yuvalanması, burayı üs tutarak Türkiye’yi tehdit altında bulundurması demek. Amerika ise burada tam tersi bir durumda. (...) Sözün özü, Amerika ile çıkar farklılıklarımızın devam ettiğini düşünüyorum. (ABD Dışişleri Bakanı) Mattis’in ifadesi de bunu gösteriyor. Hiçbir ülke bir ülkede seçime 20 gün kala onunla bir anlaşma yapmaz. O ülkede seçimin sonucunda başka bir hükümet ortaya çıkabilir. Kendine göre bir anlaşma zemini hazırlar, nihaî şeklini vermez. Bir mutabakattır, takvime yayılır. Henüz tam bir mutabakat noktasında olduğumuzu düşünmüyorum.”

Konu ile doğrudan ilgisi olmasa da Prof. Dr. İmer’in ekonomik tablo ile ilgili şu değerlendirmesi de dikkat çekici: “Borç yapmadan, ithalat ihracat dengesini korumak gerekir. Tarımda ihracatçı olmalıyız. Çin’in, İran’ın gıdaya ihtiyacı var. Üretin, satacak yer var. (...) Aynı şekilde sanayide de öyle. Meselâ otomobilde yerli yapım payı yüzde 40 civarında. Bu en az yüzde 85, 90 olmalı. Baskılanan ülke olmamak gerekiyor.”  (www.hürriyet.com.tr, 12 Haziran 2018)

Fukaralık terörü besleyen sebeplerden biri. Otomobilde yerli nisbeti gerçekten bu kadar düşük mü? Ülkemizi fakirliğe mahkûm edip terörün ekmeğine yağ sürenlerin hesabı ağır olur...

Okunma Sayısı: 2442
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı